Koronavirüste endişelendiren aşama! Aşılara dirençli varyantlar kapıda

Mutasyona uğramış virüs için tedbirler yeterli olmazken aşıların bunlarda etkisinin ne olacağı tartışma konusu oldu.

Koronavirüste endişelendiren aşama! Aşılara dirençli varyantlar kapıda

Dünyada birbiri ardına çıkan Covid-19 mutasyonları, salgın endişesini daha da artırıyor.

Uzmanlar mutasyona uğramış virüsün artan bulaşma hızı nedeniyle tek maskenin koruma için yeterli olmayacağını ifade ediyor. Hal böyle olunca da ‘Virüsten nasıl korunacağız?’ sorusu akılları kurcalıyor.

Birgün'den Didem Mercan'ın haberine göre; İngiltere’de ortaya çıkan mutasyonların nedenlerini, aşıların yeni varyantlar üzerinde ne kadar etkili olacağını Glasgow Üniversitesi Virüs Araştırma Merkezi Yardımcı Direktörü ve Yapısal Viroloji Profesörü David Bhella ve Genevre Üniversitesi Tıp Fakültesi Küresel Sağlık Enstitüsü Müdürü Profesör Antoine Flahault, BirGün’e anlattı.

Yeni mutantlar neden çoğunlukla Birleşik Krallık'ta görülüyor? Alınan önlemler yeterli değil mi, yoksa Birleşik Krallık daha fazla test yaptığı için mi bu yeni mutasyonları öğreniyoruz veya bu yeni varyantların doğası gereği zaten beklenen bir durumuydu?

David Bhella: Birleşik Krallık'ta ortaya çıkan yeni 'varyantların' ortaya çıkışının farkında olmamızın birkaç nedeni olduğunu söyleyebilirim. İlk olarak, Birleşik Krallık SARS-CoV2'deki evrim çalışmasına adanmış en tutarlı moleküler epidemiyolog ağına sahiptir. Pandeminin başlangıcında bir araştırmacılar konsorsiyumu oluşturuldu (Covid genomics UK - COG-UK). Kendi merkezimde, hem İskoçya'da hem de ülke genelinde virüse sahip olduğu tespit edilen hastalardan alınan binlerce viral genomu sıraladık. Dolayısıyla, popülasyonumuzda dolaşan virüslerin genetik çeşitliliğini en iyi şekilde anladık. Bu nedenle, gelişmiş aktarımla ilgili olabilecek mutasyonları gösteren herhangi bir soy tespit edebiliyoruz.

İkinci olarak virüs sürekli olarak evrimleşiyor, bir virüs hücreye her girdiğinde ve kendisini kopyaladığında, bir kısmı mutasyona uğramış virüs olacaktır. Bu süreç aslında rastlantısaldır ve bu mutasyonların çoğu da etkili değildir ve hatta virüsü daha az başarılı kılar. Uygunluğu daha az olan virüsler hayatta kalmaz. Fakat bazı durumlarda ise mutasyonlar virüsü bir şekilde daha uygun hale getirecektir. Bu virüsler, diğer nispeten daha az uyumlu virüsleri geçerek daha baskın soy haline gelir. Bu nedenle, herhangi bir ülkede yeni varyantların ortaya çıkma olasılığını tanımlayan basit bir faktör vardır, o da kaç kişinin enfekte olduğudur. Bu nedenle virüsün yayılmasını etkin bir şekilde kontrol eden ülkelerde yeni varyantların ortaya çıkma riski dolayısı daha düşük olacaktır. Virüs yayılımını kontrol etmekte daha az başarılı olan ülkelerde ise yeni varyantların ortaya çıkma riski daha yüksek olacaktır.

Eğer nüfusun büyük kısmı daha önce enfekte olmuşsa veya aşılama yoluyla bağışıklık düzeyi arttı ise, nüfus bağışıklığı tarafından kontrol edilen virüsler doğası gereği daha az uyum sağlar. Bu yüzdendir ki virüsün dokunulmazlıktan kurtulabilmesi için bir baskı yaratıyoruz.

Bunların neticesi, yeni varyantların sürekli Birleşik Krallık'ın duyurmasının sebebi hem dolaşmakta olan virüslerin tespiti konusunda çok etkili bir gözetim sistemine sahip olması var hem de burada enfeksiyon seviyelerini kontrol etme konusunda kötü bir iş çıkardık. Salgının ilk aşamalarında seyahatler kısıtlanmadı ve karantina tedbirleri çok geç uygulandı. Daha sonra virüs kontrol altına alınırken, önlemler çok hızlı bir şekilde hafifletildi, seyahat ve sosyal etkileşim yeniden başladı ve bunun sonucunda virüs yeniden yeniden yayılmaya başladı. Aşamalı bölgesel kilitlenmeler gibi kontrol önlemleri, virüsün bulaşmasını çok düşük seviyelerde tutmak için yeterli değildi ve kışın başlamasıyla birlikte, virüsün, enfeksiyon seviyelerinin ilk dalgayı aşacak şekilde yeniden canlandığını gördük. Dolayısıyla, yeni varyantların ortaya çıkabileceği büyük bir enfekte insan havuzumuz var. Bu, bir aşının yaygınlaştırılması için ideal bir durum değildir. Farmakolojik olmayan müdahaleler (sosyal uzaklaşma, karantina gibi) yoluyla elde edilen baskılanmış virüs seviyelerine karşı aşılama yapılması tercih edilir. Bu şekilde varyantların aşıdan kaçma olasılığı daha düşük olacaktır.

Antoine Flahault: RNA virüsleri her çoğaldığında mutasyonlar beklenir, bu nedenle SARS-CoV-2'nin mutasyona uğraması beklenen bir şeydi ve Wuhan'daki salgının başlangıcından bu yana binlerce kez mutasyona uğradı. Spike proteinini kodlayan genom bölgesini etkileyen 17 ila 25 mutasyon içeren SARS-CoV-2 endişe verici varyanlardır. İletimi artırıyor gibi görünüyorlar. Bu varyantlar, tanımlanmadan önce görülmemişti. Diğerlerinden daha sık sıralama yapan ülkelerde tanımlandıkları doğrudur. Bu varyantların İngiltere, Güney Afrika veya Brezilya'da tespit edilmesi, bunların buralarda ortaya çıktıkları anlamına gelmez.

Aşılar bu mutasyonlara karşı işe yaracak mı?

D.B: Aşıdan kaçma risklerine değindim ancak bağışıklık karmaşık bir sistemdir ve virüsler, aşılamanın ardından üretilen bazı antikorlardan kaçmak için evrimleşirken, muhtemelen tamamen kaçmak için birçok mutasyona ihtiyaç duyarlar. Ayrıca bağışıklık sistemimize antikorların ötesinde başka kollarımız da var. Vücudumuzdaki hücresel bağışıklık cevabımız da enfeksiyonları kontrol edebilir ve belki de antikorlar daha az etkili hale gelse bile hastalığın şiddetini sınırlayabilir. Kendi adıma, aşıların ağır hastalık ve ölüm oranlarını azaltmada etkili olacağı konusunda iyimserim, ancak nihayetinde bekleyip görmemiz gerekecek. Dahası, iyi haber şu ki, piyasaya sürülen aşılarda kullanılan teknolojilerin çoğu, yeni türlere karşı hızla yeniden hedeflenmeye elverişli. Gerekirse korumamızı güncellemek için, belki de 2021 sonbaharında veya kışında ikinci nesil bir aşı piyasaya sürülebilir.

A.F: Yakın zamana kadar, SARS-CoV-2 üzerinde mutasyon yolunu seçmek için yüksek bir baskı yoktu çünkü bunlar mevcut aşılarla edinilen bağışıklıktan kaçış sağlıyordu. Bunun nedeni, bu varyantlar ortaya çıktığında aşı kapsamının çok yüksek olmaması veya hala mevcut olmamasıdır. Önümüzdeki aylarda, aşı kapsamının yüksek olduğu ülkelerde, mevcut aşılara "dirençli" bu tür varyantlar ortaya çıkıp yayılabilir. Bugüne kadar, mRNA aşılarının bu varyantlara karşı oldukça etkili olduğu görülmektedir. AstraZeneca ilgili bekleyen bazı sorular var, ancak şu ana kadar kesin olarak kesinleşmiş değil.

ÇİFT MASKE ETKİLİ TAKILIRSA KORUYUCU OLUR

Çift maske takmanın yeni mutasyonlara karşı daha çok koruma sağladığı tartışılıyor. Çift maske takmak bizi daha çok koruyor mu?

D.B: ‘Yüz kaplamaları yani maske takmak’; sosyal mesafe, havalandırma ve iyi bir el hijyeni (yüzünüze dokunmadan) ile birlikte kendimizi korumak için alabileceğimiz pek çok önlemden sadece biridir. Mevcut yüz kaplamaları arasında; yıkanabilir kumaş maskeler, iki veya üç kat malzeme içeren cerrahi maskeler ve yüksek riskli ortamlarda kullanılan daha etkili N95, FFP2 / 3 tarzı maskeler bulunur. Mesela benim ailem, eritilerek şişirilmiş filtre katmanı için bir cep içeren üç kumaş katmanından oluşan yıkanabilir yüz maskeleri kullanıyor. Bunların pratiklik, uyum ve koruma açısından iyi bir kombinasyonu olduğunu düşünüyorum. Yine de yüksek riskli bir ortama gidersem, örneğin insanların yoğun olduğu ve kötü havalandırılan bir alanda N95 tarzı bir maske kullanırdım. Burada önemli bir ayrım var. N95 / FFP2 / 3 maskeler koruyucu ekipmanlardır, uygun şekilde takılırlarsa kullanıcının enfekte olma riskini büyük ölçüde azaltabilirler. Öte yandan, kumaş yüz kaplamalarının yaygın kullanımı karşılıklı koruma sağlamayı amaçlamaktadır. Bir kumaş veya cerrahi maske takarken, kullanıcının enfekte olma riskinde küçük bir azalma olur ama enfekte bir kullanıcının virüsü başkasına geçirme riskinde biraz daha büyük bir azalma olur, özellikle de hem enfekte hem de enfekte olmayan kişiler maske takıyorsa.

Çift maskeleme, yani kumaş maske ve cerrahi maskenin birlikte kullanımı, riski daha da azaltma potansiyeline sahiptir, ancak yalnızca maskeler etkili bir şekilde takılabilirse. Hem ağzı hem de burnu kapatmalılar ve maskeye tekrar tekrar dokunmamaya çalışılmalıdır. Bu nedenle, çift maske takmak kişide sürekli olarak dokunma yoluyla iki maske arasındaki uyumu ayarlamasına yol açıyorsa, bu, iyi oturan tek bir maskeden daha büyük bir risk olabilir. Pandeminin başlangıcında, klinik meslektaşlarımla maskelemeyi tartıştığımda, bazıları kötüye kullanım riskinin faydalardan daha büyük olduğunu gözlemledi. Nitekim pek çok insanın uygunsuz bir şekilde maske taktığını görüyoruz. Bu nedenle, maske takmak asla sosyal mesafenin, iyi havalandırmanın ve el hijyeninin yerini almamalıdır.

A.F: Çift maskeleme, öncelikle uygun şekilde değerlendirilmesi gereken bir ilgi pratiğidir. Yüz maskelerinin aerosol sızıntılarına meyilli olduğunu ve virüs bulaşma açısından yüzde 100 risk azaltma sağlayamayacağını biliyoruz, bu nedenle çift maskeleme daha fazla koruma sağlıyorsa, memnuniyetle karşılanabilir. Ancak, böyle bir uygulamayı önermeden önce daha fazla bilimsel kanıt olmasını isterim. Bazen bu tür "iyi fikirler", örneğin insanların kolay nefes alamaması gibi ters etki yaratabilir. Tabii ki bu benim araştırdığım bir sonuç değil, sadece bu konuda daha fazla araştırmaya ihtiyacımız olduğunu göstermek için söylüyorum.