'Başkanlık Sistemi çabuk sona erdi'

Ünlü ekonomist Atilla Yeşilada, krizi değerlendirdi.

'Başkanlık Sistemi çabuk sona erdi'

Atilla Yeşilada, Ahval'de yayımlanan yazısında "Paşam, başkan olabilirsiniz. Ama bu ülkeyi yönetemezsiniz. Bu ülkeyi artık piyasalar ve ABD yönetiyor." ifadelerini kullandı.

İŞTE O YAZI:

'Başkanlık Sistemi çabuk sona erdi'

Faiz bir fiyattır. Para azalınca bu fiyat yükselir, çoğalınca azalır. Faize fiyat dışında siyasi veya ekonomik manalar yüklemek kör ideoloji ve dini rant çabasıdır. Dolar bütün dünyanın kullandığı para birimidir.

Ruble, yen, Euro, yuan veya TL’in onun yerini aldığı bir dünya alternatif evrendeki Wuuki Gezegeninde bulunur, Star Wars filmlerinde bile ciddiye alınmaz, son editte filmden çıkarılır. Türkiye, Rusya ve İran sırf keyif ya da birbirlerinin tipini beğenmedikleri için yüzyıllar boyu savaş vermemişlerdir.

Bu üç dev aynı minibüse tıkışan 3 file benzer. Bir hareket ettiğinde ötekilerin yaşam alanı daralır. Rusya, Türkiye ve İran’ın müttefik olduğu bir dünyada ceylanlar aslanları kovalar ve çiğ çiğ yerler.

Başkanlık sistemi bir sistem değil, tek adam sultasıdır. Tek amacı da başkan kimse, onun, keyfine göre ülkeyi babasının çiftliği gibi yönetmesidir. Ülke içinde yapar, ama Türkiye fil değil, ceylandır, fillerle tepişmeye başladığında, başkanlık sistemi biter.

Eski Kuzey Irak Kürt Federe Bölgesi lideri Barzani yeğenimiz, kankamız, can ciğer dostumuzdur. O kadar severiz ki, BM kararlarını ihlal edip o bölgeden boru hattı döşeyecek kadar arka çıkarız. Sonra bir gün herhalde patlıcan kebap-rakıyı fazla kaçırır, bağımsızlık referandumu ilan eder.

Anında paçasını aşağı alırız. Sınırlarını kapatır, gönderdiğimiz ekmeği keser, elceğimizle İbadi ve Haşdi Şaabi’ye teslim ederiz keratayı. Yaptığımız Türkiye’nin milli çıkarlarını korumak için kaçınılmaz bir Reelpolitik davranıştır, ahlak, erdem ve hukuk sorulmaz. Rıza Sarraf’ı da notam üstüne notamla ABD’den isteriz. Suçunu itiraf etmiştir hergele, ama farketmez.

O kalplerin şampiyonu ve bakire bir Tapınak rahibesi kadar pürdür. Onu vermeyen ABD ittir. ABD’nin %40’ı evangelist, %90’ı Hristiyan olan vatandaşlarının şiddetli tepkisi sonrasında tutuklu bir rahibi istemesi, vermezsek yaptırım uygulaması ise kancıklıktır, gayri meşrudur.

Deniz Yücel denen o azılı ve Türkiye’nin kanına susamış terörist halen Silivri Cezaevinde suçlarının bedelini ödemektedir, ve asla, ama asla gün yüzü görmeyecektir.

23 yıldır Türkye’de olup FETÖ ve PKK adına yaptığı casusluk faaliyetleri 5 gizli tanık tarafından an-be-an 23 yıldır takip edilip düzenli MİT’e raporlanan Papaz, bırakın yaaaa bu nazik lafları, KEŞİŞ, KEŞİŞ, Brunson’ı da aynı akibet beklemektedir. Yedikule zindanlarına atılacak ve anahtarı da denize.

Putin’in turist ve domates ambargosundan yılmayan bu kahraman millet, bir senede vadesi gelecek 200 milyar dış borcumuza bir anda yasak koyacak ABD’ye karşı canı pahasına direnecek, kelle başı gelirn 10 bin dolardan 5 bin dolar gerilemesi ona hiç koymayacaktır.

Gerekirse İdlip’te üstümüze gelip 3 milyon Suriye’liyi daha sınırımıza kovacak Şii İran’la işbirliği yapacak, Kırım ve Yukarı Karabağ’da bizi zerre kadar tiklemeyen tarihi dostumuz Moskofların kucağına oturacaktır. Uygur Türkleri’ni anasından doğduğuna pişman edip soykırımın hasını uygulayan Beijing’le el sıkışarak bu zor günleri de aşacaktır.

Zaten bu hususta Rusya’dan AB ve Pakistan’a, Katar’a kadar tüm dünya da arkamızdadır. Ama nedense, dolar/TL 7.00’a dayanıp, şirketler kredi kıtlığından sapır sapır dökülürken, bu dost dünya elini cebine atıp tek kör kuruş vermemektedir.

Dost ve stratejik müttefik Rusya ve İran “ya, zordasınız, bu ay da petrol ve doğal gaz bizden olsun” jestini yapmamıştır.

Kahraman halkımız bu haklı davada gerekirse tüm servetini hatta canını kaybetme pahasına başkanımız ve iktidar partimizin arkasındadır. Bu yüzden bankalarda dolar ve Euro bırakmaz. İsviçre’den, TCMB’den zırhlı arabalarla banknot tedarik edilir.

Zaten “halkın” gişelerden çektiği para fındık-fıstık parasıdır, “millet” EFT yoluyla milyarları İsviçre, Kayman Adaları veya Man Adası’na transfer etmiş, halen Bodrum’dan mohito eşliğinde “ay, valla batırdı bu adam bizi!” diye mesaj atar.

Eylül’de enflasyon %20’ye vurduğunda, bütçe tıkanıp eşel mobil kalkıp herkes eşşeğe bindiğinde, cep telefonu yerine telgraf geldğinde de yolundan dönmeyecektir halk. Kaloriferi açtığı anda asgari ücretini doğal gaz ve elektrik faturasına yatıran bu kadim millet asla mezara kadar takip edeceği RTE’den vazgeçmeyip, Mart yerel seçimlerinde de onun işaret ettiği parti ve adaya oy verecektir.

Artık ithalat, üretim veya ihracat yapamayan iş dünyası ve hiç bir kredisi geri ödenmeyen, dışardan kredi bulmakta zorlanan bankacılık camiası da durumdan memnundur. Dışardan hiç para gelmese de, 5-10 yıl daha bu hain ve kancık ambargolara direnir, doları 4’e, Euro’yu 5’e fiksler idare eder.

Bu yüzden kredi ve teminat mektupları geri çağrılmaktadır.

Bunalımdan çıkış yolu bütçede tasarruf, fakat bol miktarda KOBİ kredisi, teşvik ve subvansiyonlu konut satışıdır. Mega-projelerde gaza basılarak hem bu ambargodan korkmadığımız hem de bütçe disiplininden milim taviz vermeyeceğimiz dünya-aleme ispat edilecektir.

Paşam, başkan olabilirsiniz. Ama bu ülkeyi yönetemezsiniz. Bu ülkeyi artık piyasalar ve ABD yönetiyor. İsyan ederseniz, piyasalar, Rusya ve Çin yönetir. Kırk katır veya kırk satır kararını vermek tamamen size aittir. Bu millet o iradeyi size 24 Haziran’da teslim etmiştir. Tepe tepe kullanın.

Etiketler
Atilla Yeşilada Başkanlık Sistemi