Kılıçdaroğlu’nun İzmir çıkarmasının şifreleri

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aynı zamanda İzmir milletvekili. Sıklıkla İzmir’e geliyor, çeşitli programlara katılıyor. Önceki gün yine İzmir’e geldi...

Muzaffer Ayhan Kara Yazar m.ayhankara@gmail.com

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, aynı zamanda İzmir milletvekili. Sıklıkla İzmir’e geliyor, çeşitli programlara katılıyor. Önceki gün yine İzmir’e geldi ve bu defa uzun bir programla. Perşembe akşamüzeri İzmir’e gelen Kılıçdaroğlu, ayağının tozuyla Efes Oteli’ne geçerek İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in “İktidara Giden Yolda İzmir’in Sosyal Demokrat Belediyecilik Çözümleri” başlıklı; İzmir’den Türkiye’ye örnek olabilecek sosyal demokrat belediyecilik projelerini içeren sunumunu dinledi.

Kılıçdaroğlu ile birlikte CHP PM ve CHP YDK üyeleri ile CHP İzmir İl Başkanı, İzmir Milletvekilleri, ilçe belediye başkanları da “Geleceğin Türkiye’si İzmir” vizyonlu sunumu izleyenler arasındaydı. Soyer’in sunumunu İzmir basını “üç yıllık icraat” gibi algıladı ama sunum üç yıllık icraatın ötesinde “sosyal demokrat belediyecilik” mottosunun çerçevesini çizen ve örneklerini ortaya koyan bir içerik ve yaklaşıma dayanıyordu. CHP’nin üst düzey yönetimi zaman zaman kısa videolarla da desteklenen bir buçuk saatlik sunumu pür dikkat izledi. Sunumun sonlarına doğru salondan iki kez güçlü alkışlar yükseldi. Öyle anlaşılıyordu ki İzmir’in attığı adımlar takdir görüyor, anlaşılıyordu. Bu arada Soyer, sunumu sırasında Kılıçdaroğlu’nu İzmir’in kurtuluşunun 100. yılı törenlerine de davet etti.

SOYER’İN SUNUMUNDA ÖNE ÇIKANLAR

Tunç Soyer, her fırsatta takımına, çalışma arkadaşlarına, kolektif çalışmaya vurgu yapıyor. Sunumunun ardından bizzat anons ederek başkan vekili, genel sekreter vekili, genel sekreter yardımcıları ve tüm daire başkanlarını sahneye çağırdıktan sonra Kılıçdaroğlu’nu da aralarına davet etti ve “işte benim çalışma arkadaşlarım” diye takdim etti. Kılıçdaroğlu da Soyer ve arkadaşlarıyla hatıra karesi verdi.

Peki, Soyer’in sunumunda öne çıkan konular, satır başları nelerdi? Notlarım arasında şu başlıklar var: Tarım, kentsel dönüşüm ve toplu ulaşım alanındaki kooperatif çözümleri; Tarım projeleri, Körfez’in temizliği ve çevre projeleri; acil çözüm çalışmaları, halk ekmek modeli; İZETAŞ ile sağlanan elektrik enerjisi maliyetinin düşürülmesi; metro ve tramvay projeleri, raylı sistemin büyümesi; bisikletli ulaşımın özendirilmesi; Botanik Expo ve Terra Madre etkinlikleri.

Soyer’in bir buçuk saatli sunumunda yer veremediği aslında daha o kadar çok başlık var ki… Örneğin, İzmir’e çağ atlatacak kültür-sanat ve spor yatırımları… İzmir, son üç yılda kültür-sanat ve spor açısından da büyük sıçramalar yaşadı. İzBBŞT, İzmir Marina, Maraton İzmir bile başlı başına kazanımlar.

CHP’NİN VE İZMİR BÜYÜKŞEHİR’İN ÜST DÜZEY KADROSU BİR ARADA

Soyer, sunumun ardından Kılıçdaroğlu ve CHP üst düzey yönetimi ile eşlerine çok samimi ortamda geçen bir yemek verdi. İzmir’e PM’nin hemen hemen tamamı içinde MYK üyeleri de, grup başkan vekilleri de gelmişti. Parti Sözcüsü Faik Öztrak, örgütlerden sorumlu genel başkan yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, genel sekreter Selin Sayek Böke, Gamze Akkuş İlgezdi konuştuklarım arasındaydı. CHP PM üyeleri Yaşar Seyman, Yunus Emre, Devrim Barış Çelik, Rıfat Nalbantoğlu, Zeynel Emre, Gökan Zeybek, Tekin Bingöl, Gökhan Günaydın, Nevaf Bilek ile de birkaç kelam ettik.

Soyer, parti üst düzeyini ağırlarken, belediye bürokrasisi de Başkan Vekili Özuslu ve Genel Sekreter Vekili Karcı da olmak üzere ayrı bir yerde aralarında buluştu. İzmir’in sıcağında serin bir bahçe köşesinde otelin, neşeli bir buluşmada güzel geçen bir akşamın kritiği ön plandaydı. Herkes çok mutluydu, çünkü Soyer’in vizyonuyla yaptıkları çalışmalar takdir görmüştü.

KILIÇDAROĞLU’NUN İZMİR’DE ÇOK DUYGULANDIĞI O AN

Kılıçdaroğlu, ertesi güne ise İsmail Küçükkaya’nın sunduğu Çalar Saat’in sezon finaline konuk olarak başladı. Tire’den kent merkezine alınan programda en çok aklımda kalan Adalet Yürüyüşü ve bu yürüyüşle ilgili Kılıçdaroğlu’nun oğlu Kerem’in ağzından duyduğu sözleri naklederken oluşturduğu duygu fırtınası oldu. Kılıçdaroğlu’nun gözleri doldu ve konuyu değiştirdi. Değiştirmese belki gözlerinden birkaç damla yaş akabilirdi canlı yayında.

Çalar Saat’ten aklımda bir şey daha kaldı; Kılıçdaroğlu, 6’lı masa partilerinden birer genel başkan yardımcısı ve birer de güvenlik sorumlusu olmak üzere seçim güvenliği için 12 kişiden oluşan bir komisyonun kurularak çalışmalarına başladığını; bu komisyonun seçim öncesinde, seçim sırasında ve seçim sonrasında görev yapacağını açıkladı. Bu önemli açıklamanın seçmenin kafasındaki kuşku bulutlarını dağıtacağını belirtmek mümkün ve o açıdan çok önemliydi.

Kılıçdaroğlu’nun üç güne yayılan İzmir programında Küçük Menderes ovasında, Ödemiş’te çiftçi ve üreticilerle buluşma, Buca’da sanayi sitesi ziyareti ve son gün İzmir merkezinde gençlik buluşması da vardı. Ödemiş’te bütün Küçük Menderes’ten; Ödemiş, Tire, Bayındır, Beydağ ve çevresinden toplanıp gelen çiftçi ve üreticilere somut vaatler verdi. Kılıçdaroğlu, çok daha az mitingi, buna karşılık gruplarla, farklı kesimlerle buluşmaları tercih ediyor. İzmir programında da bu yöntemle hareket ediyor.

KILIÇDAROĞLU’NUN İKİ GRUPLA BULUŞMASININ SIRRI

Yazının başlığına dönmek istiyorum bu noktada; “Kılıçdaroğlu’nun İzmir çıkarmasının şifreleri” derken ne demek istedim? Ne demek istediğimin anlamı, şimdi belirteceğim iki programda yatıyor Kılıçdaroğlu’nun İzmir gezisindeki: Kılıçdaroğlu’nun iki buluşması da Balkanlardan-suyun öte yanından İzmirliler ve Konya kökenli İzmirliler ile… Kılıçdaroğlu, İzmir’in bu iki demografik yoğunluğu ile hasbelkader buluşmuyor. Balkanlardan ve suyun öte yanından İzmirliler, İzmir’in adeta omurgası. Bu grubu enişteleriyle birlikte düşündüğünüzde neredeyse İzmir’in yarısı. Konya kökenli İzmirliler de kentteki en önemli gruplardan ağırlık ve nicelik olarak. İzmir’de aile büyükleri Konya’dan göç ederek yerleşen ve kendileri burada doğup yetişen önemli bir kesim var.

Kılıçdaroğlu’na İzmir ile ilgili raporlar gidiyor. Bu raporlar il örgütüne de gidiyordur. Soyer’e de gidiyordur. İşte bu iki ziyaret o raporların dikkate alındığını gösteriyor. CHP, İzmir’de etkin ve dominant olan bazı küçük grupları çok memnun ederken, çok daha büyük grupları ıskalamamalı; onların duyarlılıklarını, taleplerini de dikkate almalı. Bu kesimlerle ilişkiler güçlendirilerek süreklilik sağlanmalı. İzmir’de nereye gitsem bu konular açılıyor, sorular ve sitemler geliyor peş peşe… CHP’li kadrolar, taban da tedirgin oluyor. Bu tedirginliği aşmanın tek yolu ise CHP’nin İzmir’de herkesin partisi olduğuna ilişkin vurgusunun güçlenmesi.

Dün akşamın finalinde ikisi İzmir, birisi Tekirdağ ve Bursa’dan dört Balkan izleri taşıyan milletvekili ile samimi bir kahve sohbetimiz de dönüp dolaşıp yine ihmal edilen kesimlere geldi. Umarım CHP il ve ilçe örgütleri de, yerel yönetimler de Kılıçdaroğlu’nun sözünü ettiğim bu iki kesimle buluşmasının mesajını almışlardır ve ona göre bir yol haritası çizeceklerdir.

GÜÇLÜ BİR MESAJ

“Şifre” demişken… PM ve YDK üyelerinin topluca bir İzmir programı öteden beri planlanıyordu. Kılıçdaroğlu’nun da bu plana dahil olmasının yankıları beklendiğinden çok daha fazla olacak. Kılıçdaroğlu, Soyer’e kendi üslubuyla “Doğru yoldasın, İzmir’in yaşadığı onca afete ve hükümetten gelen baskılara, engellemelere karşın yine de iyi çalışıyorsun, devam et, yanındayım” mesajı da vermiş oldu. Ziyaretin şifrelerinden biri de buydu.

Atalarımız der ki, “Anlayana sivrisinek saz, anlamayana davul zurna az.”

Tüm yazılarını göster