Damağa ve dimağa hitap eden lezzetler!

BU LEZZETLER SİHİRBAZLIK GEREKTİRİYOR! Limonita Moda’da vegan yaşam felsefesini benimseyen bireylere özel bir restoran.Vegan Şef Deniz Yoldaç tarafından...

Reha Tartıcı Yazar rtartici@gmail.com

BU LEZZETLER SİHİRBAZLIK GEREKTİRİYOR!

Limonita Moda’da vegan yaşam felsefesini benimseyen bireylere özel bir restoran.
Vegan Şef Deniz Yoldaç tarafından kurulmuş.
Çalışanların çoğu vegan, şaşırtıcı lezzetlere imza atıyorlar.
Daha da önemlisi sürdürülebilirliği her şeyin önünde tutuyorlar.
Beni menüleri kadar bu bakış açıları da etkiledi.

Deniz Şef menüsünü tamamen sürdürülebilir ürünlerle oluşturmuş.

Burada yiyeceğiniz her ürünün damağınıza hitap ettiği kadar dimağınıza da hitap edeceğini düşünüyorum.

Genç ve dinamik bir ekiple çalışıyor.
Reçetelerin tamamı kendisine ait.

Menüde vegan olmayanların sıklıkla tükettiği sokak lezzetlerinden yöresel yemeklere kadar pek çok çeşit var.

Beni en fazla şaşırtan konu hayatında hiç et yememiş bir şefin yarattığı menüde yakaladığı tat ve doku oldu.

Bu da Lİmonita’yı sadece veganların değil sağlıklı beslenmek isteyenlerin de favorisi haline getiriyor.

“İçli Köfte”, “Tantuni”, “İskender Kebap” ve “Paçanga Böreği”nden fazlasıyla etkilendim.

Bu ürünleri yaratabilmek için sadece şef olmak değil biraz da sihirbaz olmak gerekiyor.

Vegan yaşam felsefesini benimseyenlere ve yolu Moda’dan geçen vegan olmayan herkese bu sihirli lezzetleri denemeyi öneriyorum.

***

TATİL ENERJİSİNİ ŞEHRE TAŞIYAN VANDAL SİGNATURE

Şehrin yeni gastronomi mahallesi Galataport bünyesine kattığı markalarla fark yaratmaya devam ediyor.

Ömür Olcay tarafından satın alınan Amerika menşeili Vandal da Galataport’a değer katan mekanlardan biri olarak öne çıkıyor.

Haziran ayı içinde birbirinden farklı konseptlerle hazırlanan 3 katta hizmet vermeye başlamış.

Vandal güne kahvaltıyla başlıyor, brasserie olarak devam ediyor ve gece teras katındaki Vandal Signature’da gece kulübü olarak güne noktayı koyuyor.

Kısacası her yaşa ve zevke hitap ediyor.

Sloganları “Follow the pink rabbit” yani “pembe tavşanı takip et”.

Mekanda bu sloganı çağrıştıran ikonik tavşan simgeleri sizi karşılıyor.

Mekanın en etkileyici bölümü bence Boğaz manzaralı büyüleyici teras katı.

Kendine özgü mimarisini Şef İsmail Muhacır imzalı dünya mutfağının en seçkin örneklerinden butik lezzetler sunan menüsüyle buluşturan Vandal Signature bu katta yer alıyor.

Farklı kültürlerin geçmişten geleceğe uzanan lezzetleri müziğin büyüleyici notalarıyla harmanlanarak sizi şehrin karmaşasından uzaklaştırmaya yetiyor.

Etkileyici manzarası, bohem tarzı ve eğlenceli DJ performansları ile yaz tatilinin enerjisini adeta İstanbul’a taşıyan mekan şimdiden bu yaza damgasını vurmuş durumda.

***

SEKTÖR BU PROJEYE SAHİP ÇIKMALI!

30 yılı aşkın bir süredir Türk mutfak kültürünü korumak ve gelecek nesillere aktarmak amacıyla çalışmalarını sürdüren Metro Türkiye, bu alanda önemli bir adım daha attı. Çalışmalarını sürdürülebilirlik odağıyla yürüten ve bu konuda bütüncül bir yaklaşım benimseyen Metro Türkiye, son olarak yeme-içme sektörünü sürdürülebilirlik konusunda desteklemek ve sektördeki uygulamaların yaygınlaşmasını sağlamak amacıyla “Sürdürülebilir Restoran Kılavuzu”nu hazırladı. Dernekler, üniversiteler ve sektörden önemli paydaşlardan oluşan ‘Sürdürülebilir Restoran Komitesi’nin katkılarıyla ortaya çıkan bu kılavuzu çok önemsiyorum. Yeme-içme sektöründe sürdürülebilir uygulamaların yaygınlaşmasının önündeki en büyük zorluk, bu konuda ortak ve standart bir tanımın, kriterin bulunmaması ve işletmelerin bu konuda farklı uygulamaları benimsemek durumunda kalması gerçeğinden yola çıkarak hazırlanan ‘Sürdürülebilir Restoran Kılavuzu’ ile Metro Türkiye, sürdürülebilir restoran olmanın ortak bir tanımını yaparak kriterlerini belirliyor ve restoranlara sürdürülebilirlik dönüşümünde yol gösteriyor. Geleceğimize sahip çıkabilmek için hepimizin üzerine düşeni yapması gerektiğini bu vesile ile bir kez daha hatırlatmak istiyorum.

***

GÖZE VE DAMAĞA HİTAP EDEN KAHVALTI DENEYİMİ

Pek çoğumuz için pazar günlerinin en keyifli yanı hiç kuşku yok ki, uzun saatlere yayılan sabah kahvaltılarıdır.

Yaz gelince bu keyfi açık alanda, gürültüden uzak yaşamak benim içinde vazgeçilmezler arasında ilk sırada yer alıyor.

Hele bir de bunu güzel manzara ve keyifli müzik ile birleştirirseniz tadına doyum olmuyor.

The Ritz-Carlton, İstanbul bünyesinde yer alan The Roof yenilenen konsepti ile bu yaz için favori adreslerim arasındaki yerini almış durumda.

İstanbul’un en güzel izlendiği lokasyonda eşsiz manzaraya karşı brunch yapmak isteyenleri Executive Şef Selami Güleryüz ve ekibinin hazırladığı zengin bir seçki bekliyor.
Lezzetlerin hem göze hem damağa hitap ettiği brunch’ta birbirinden farklı ev yapımı malzemelerle donatılmış şarküteri lezzetleri, fırından yeni çıkmış kruvasanlar, farklı ekmek ve pide çeşitleri, taze deniz ürünleri, Türk ve Akdeniz mutfaklarından seçme tatlar hafta sonunuza keyif katıyor.

Açık büfe olarak servis edilen brunch, farklı zevklere hitap eden beş istasyondan oluşuyor.

Izgara istasyonu, kabuklu deniz mahsülleri, soğuk istasyonları (cold cut, smoked fish, peynir), tatlı istasyonu, salata ve meze büfesinin yanı sıra kahvaltı klasiklerinin de unutulmadığı bu lezzet deneyimine, organik ‘mocktail’ler, smoothiler ve zengin içecek menüsü eşlik ediyor.
Bu yaz kendinizi ve sevdiklerinizi şımartmak istiyorsanız bir pazar sabahınızı şimdiden The Roof’a ayırmanızı öneriyorum.

***

7 GÜNE 7 LEZZET

Hafta sonuna lezzet katmak isteyenler, cumartesi akşamı için Cunda Mutfağı’nın eşsiz mezeleri ve deniz mahsulleriyle öne çıkan Moshonis Balık İsmail Chef ideal bir tercih olabilir.

Pazar gününe Boğaz’a uzanan geniş bahçesi ve kumsalıyla fark yaratan Beykoz’un göz bebeği Yalı 77’nin damağınızda iz bırakacak özel lezzetlerden oluşan serpme kahvaltısıyla başlamanızı öneriyorum.

Yeni haftaya Türk Mutfağı’nın eşsiz lezzetleriyle keyifli bir başlangıç yapmak isteyenler için 1933 yılından beri hizmet veren Üsküdar Kanaat Lokantası’nın iyi bir seçenek olacağını düşünüyorum.

Salı günü için yazın keyfini açık havada çıkarmak isteyenlere bir önerim var. Ataköy Sheraton Hotel bünyesinde modern meyhane konseptiyle hizmet veren Mey Türk Bahçe Restaurant yemyeşil ortamı, sıcacık atmosferi ve özel menüsüyle biçilmiş kaftan.

Çarşamba gününe özel önerim yine kahve severler için. Bu hafta rotanızı Bostancı’ya çevirin. Marmaray İstasyonu’na 2 dakikalık yürüyüş mesafesinde yer alan Kukas Cafe’nin çıtır çıtır kruvasanları ve kahve çeşitleriyle kendinizi şımartın.

Perşembe gününe noktayı Akasya AVM içinde hizmet veren Türkiye’nin en büyük caz kulübü The Badau’da “Lizbon’dan İstanbul’a” tapas menüsüne eşlik eden mükemmel bir dinleti ile koyun.

Cuma akşamı haftanın yorgunluğunu kebap ile atmak isteyenlere Kozyatağı Sürmeli Kebap Murat Usta’yı öneriyorum.

Haftaya görüşmek üzere…

Tüm yazılarını göster