Demirtaş'tan 'siyaset yapmayın' diyenlere yanıt: Erdoğan'ın depreme siyasi çıkarını düşünmeden yaklaştığını sanmak siyaseten aptallık değilse saflıktır

Abone ol

Demirtaş, iktidar cenahından gelen "siyaset yapmayın" eleştirilerine, "Erdoğan gibi siyasi çıkarcılığın ustası olmuş birinin deprem felaketine, üstelik de seçimler öncesinde, siyasi çıkarını düşünmeden yaklaştığını sanmak siyaseten aptallık değilse saflıktır" diye yanıt verdi.

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, 6 yıldır tutuklu bulunduğu Edirne F Tipi Cezaevi’nden depremle ilgili açıklamalarda bulundu.

Demirtaş, 10 ilde büyük yıkımın yaşandığı depremlerin 5. gününde, iktidar kanadının ve Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ın muhalefeti "siyaset yapmakla" eleştirmesine yanıt verdi.

"ERDOĞAN GİBİ SİYASİ ÇIKARCLIĞIN USTASI OLMUŞ BİRİNİN..."

Demirtaş, depremin siyaset üstü değil, partiler üstü bir konu olduğunu vurguladı ve "Maalesef ilk günden susanlar da oldu. Siyaset yapmak tam da bugün toplumun en önemli savunma aracıdır" ifadesini kullandı.

Erdoğan’ın tek yaptığının propaganda olduğunu belirten Demirtaş, “Erdoğan gibi siyasi çıkarcılığın ustası olmuş birinin deprem felaketine, üstelik de seçimler öncesinde, siyasi çıkarını düşünmeden yaklaştığını sanmak siyaseten aptallık değilse saflıktır” dedi.

“TEK ADAM SİSTEMİNE GEÇİLDİKTEN SONRA DEVLET-HÜKÜMET-PARTİ AYRIMI TAMAMEN KALKTI”

Demirtaş, şunları kaydetti:

"'Bugün siyaset yapma günü değil' diyenler ya yanılıyorlar ya da Saray’ın propaganda merkezinin kendilerine verdiği görevi yapıyorlar.

Deprem siyaset üstü değil, partiler üstü bir konudur. Kavramlar yanlış kullanılırsa yanlış sonuçlara ulaşılır. Neden mi? Lütfen okuyun.

Demokrasinin iyice yerleştiği ülkelerde devlet ayrı bir şeydir, hükümet ayrı bir şeydir. Hükümete kim gelirse gelsin devletin temel işleyişinde köklü değişiklikler olmaz, olamaz.

Örneğin Japonya’da deprem konusunda hükümeti siyasi baskı altına almak için uğraşmaya gerek yoktur. Hükümetin bir eksiği olursa yerden yere vurulmasının önünde bir engel de yoktur. Zaten depremle mücadeleyi devletin tüm kurumları, sistemli şekilde kendiliğinden yaparlar.

Oysa Türkiye’de özellikle de tek adam sistemine geçildikten sonra devlet-hükümet-parti ayrımı tamamen kalktı. Ülkenin tüm kurumları bir tek kişiye bağlandı.

“İKTİDARI SİYASETLE SIKIŞTIRIP KARDEŞLERİMİZİ KURTARMAYA ÇALIŞIYORUZ”

O tek kişi, iktidarını sürdürebilmek için seçimde kazanmaya mecbur olduğundan her adımını seçim hesabıyla atıyor. Hele hele Erdoğan gibi siyasi çıkarcılığın ustası olmuş birinin deprem felaketine, üstelik de seçimler öncesinde, siyasi çıkarını düşünmeden yaklaştığını sanmak siyaseten aptallık değilse saflıktır.

Şu anda Erdoğan’ın yaptığı tek şey, partisinin ve kendisinin propagandasıdır. Ama iktidar medyası, bu gerçeği örterek deprem felaketini Erdoğan’ın kişisel ve partisel kazanımına dönüştürmek için sürekli saldırarak, insanları linç ederek tüm eleştirileri susturmaya çalışıyorlar.

Maalesef ilk günden susanlar da oldu. Biz particilik yapmıyoruz, oy hesabı yapmıyoruz. İktidarı siyasetle sıkıştırıp kardeşlerimizi kurtarmaya çalışıyoruz.

Çünkü devlet de odur, medya da odur, yargı da polis de asker de odur. Yani tüm devlet kurumları ancak ve sadece Erdoğan’ın çıkarına göre hareket ederler.

Gönüllülerin yardım dağıtabilmek için deprem bölgesine gitmeleri, TSK’nin deprem bölgesinde görevlendirilmesi, Twitter erişim engelinin kaldırılması halkın siyasi baskısı sayesinde oldu.

Görüyorsunuz, büyük koordinasyon eksiği var ve bu da halkın siyasi baskısıyla çözülecek.

Yanlış olan şey bu ortamda siyaset yapmak değil, parti propagandası yapmaktır. Seçim hesabı yapmaktır.

Siyaset yapmak tam da bugün toplumun en önemli savunma aracıdır. Bunu almalarına izin vermeyin. Direnmeye ve dayanışmaya devam edelim.”

'AFAD'ın stoku yetersiz, ihale verilen yandaş firmadan bir tane bile çadır alınmadı' Güncel Karaismailoğlu'nun depremzede çocuğa tepki çeken hareketi Güncel Tayfun Kahraman: Enkazların numune alınmadan kaldırılmasına kesinlikle izin verilmesin Güncel Bir halk olarak koca bir deprem göçüğünün altındayız Güncel