Cumhuriyet’te yaşanan kriz Basın Konseyi’ne taşındı
Cumhuriyet gazetesinde para karşılığı haber yaptırma iddiası eski cumhuriyet.com.tr genel yayın yönetmeni Mustafa Büyüksipahi tarafından Basın Konseyi'ne taşındı.
GERÇEK GÜNDEM- ÖZEL
Cumhuriyet gazetesi Vakfı’nın bir şirketten aldığı para karşılığında gazetede şirketin isteği doğrultusunda haber yayınlandığı iddiası üzerine başlayan tartışma Basın Konseyi’ne taşındı.
Asırlık gazetedeki tartışma, Cumhuriyet Vakfı yöneticilerinden Avukat Turan Karakaş’ın, gazetenin eski Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın, İdari-Mali İşler Müdürü Osman Selçuk Özer ve Reklam Müdürü Esra Bozok'un, e-ticaret yasası aleyhine manipülatif haber yapma karşılığında sektörün önde gelen bir firmasından "kayıt dışı para aldıkları" iddiasıyla savcılığa suç duyurusunda bulunmasıyla başlamıştı.
Karşılıklı yapılan açıklamaların ardından önce Vakıf Yönetim Kurulu Üyesi Turan Karakaş ardından da gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu, cumhuriyet.com.tr yöneticisi Mustafa Büyüksipahi, Genel Yayın Koordinatörü Ferda Öngün, yazar ve eski vakıf yöneticisi Prof. Dr. Barış Doster gazete ile yollarını ayırmak zorunda kalmıştı.
BASIN KONSEYİ KARAR ALAMADI!
Gerçek Gündem, Cumhuriyet içinde yaşanan tartışmanın Mustafa Büyüksipahi tarafından Basın Konseyi’ne taşındığı bilgisine ulaştı. Büyüksipahi’nin, süreçte yaşananları ayrıntılı olarak anlattığı başvurusunu değerlendirmeye alan Basın Konseyi’nin ise ‘yaptırım’ konusunda görüş ayrılığına düştüğü öğrenildi.
Basın Konseyi yönetimince, başvuru hakkında yapılan değerlendirmede, Cumhuriyet Gazetesi Vakfı yönetimine ilişkin ‘kınama kararı’ alma eğiliminin öne çıktı fakat bazı üyelerin itirazı üzerine karar netleşemedi. Kınama kararını ‘ağır’ bulan Basın Konseyi yöneticilerinin talebi doğrultusunda dönemin Genel Yayın Yönetmeni Arif Kızılyalın’ın da dinlendiği belirtildi. Basın Konseyi’nin önümüzdeki günlerde bu konuda yeni bir oylama yapması bekleniyor.
MOLLAVEİSOĞLU’NDAN MEKTUP
Yaşanan gelişmeler üzerine dönemin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Tuncay Mollaveisoğlu tarafından Basın Konseyi’ne hitaben bir mektup kaleme alındığı öğrenildi.
Mollaveisoğlu, mektubunda Mustafa Büyüksipahi’nin, Basın Konseyi’ne yaptığı yazılı başvuru ve görsel anlatımda dile getirdiği tüm ifadelerin gerçek olduğunu ve kendisi ile birlikte bu süreçte tepki koyan diğer çalışma arkadaşlarını da bağlandığını belirtti.
Mollaveisoğlu mektubunda, “Dönemin genel yayın yönetmeni parayı alıp yönetime vermiş ve bu haberler gazete sayfalarında yer bulmuştu. Olayın detaylarını Mustafa Büyüksipahi sizlere aktardığı için tekrar etmiyorum. Normal şartlarda firmanın bir ilan karşılığı ya da advertorial (yazılı reklam) olarak yayınlayabileceği içeriği haber olarak istemesi ne kadar yanlış ise bunu kabul etmek de dönemin yöneticileri için vahim bir hata olmuştur.
Meslek ilkelerine ve gazetemize yapılan bu ihanet vakıf yönetimini ikiye bölmüş, tartışma yaratmıştır. 16 Mayıs tarihli şirket yönetim kurulu üyesi ve başkan vekili olan Adnan Aslan’ın iletisi ve hukuk işlerinden sorumlu Vakıf Üyesi Turan Karakaş’ın konuyu delilleri ile savcılığa taşımasının ardından hiç şüpheye yer bırakmayacak bu olay ile ilgili Cumhuriyet.com.tr yayın yönetmeni olan Mustafa Büyüksipahi üzerinden Basın Konseyi’ne başvuru yaptık.” ifadelerini kullandı.
“SORU ORTADA: BU PARA ALINDI MI?”
Gazetede yaşanan tartışmanın mesleki, ahlaki ve Cumhuriyet gazetesinin ilkelerini korumaya yönelik bir tartışma olduğunu belirten Mollaveisoğlu, “Ancak yönetimin çoğunluğu - 4 üye hariç- Vakıf Başkanı Alev Coşkun ve yakın çevresinin etkisinden çıkamamıştır.
Olay kamuoyuna yansıdığında ve ben gerçekleri anlattığım bir yazı ile gazeteye veda ettiğimde gazete yönetimi yaşananları “gazeteye operasyon” yalanı ile okuru aldatma yoluna gitti. Onlara göre ben ve benimle birlikte gazeteden ayrılan arkadaşlarım “karanlık güçlerin uzantılarıydık!”
Oysa ortada çok açık bir soru duruyordu.. Çikolata kutularında kayıt dışı para alıp bir şirket lehine haberler yapılmış mıydı?” dedi.
“ALEV COŞKUN İTİRAF ETTİ”
Cumhuriyet Vakfı Başkanı Alev Coşkun’un ‘kayıt dışı para alma’ iddialarına ilişkin yaptığı açıklamayı da gündeme getiren Mollaveisoğlu mektubuna şöyle devam etti:
“Alev Coşkun parayı kendi inisiyatifi ile aldıklarını, bir yol kazası olduğunu ve parayı iade ettiğini açıkladı. Ancak takdir edersiniz ki konu yargıya intikal edip kamuoyuna yayıldıktan sonra yapılan bu açıklama çok geç, talihsiz ve sonucu değiştirmeyecek bir itiraftır..
Parayı alanlar gazete yönetiminde ve Cumhuriyet Gazetesi’nde çalışmaya devam ederken mesleğe yapılan bu suikasta tepki gösteren, tavır koyan ve gazeteden ayrılmayı göze alanlar kurumun, mesleğin dışında kalmışlardır.
Madem Alev Coşkun “yaptığımız hataydı” diyor neden gazetenin genel yayın yönetmeni olarak beni, Mustafa Büyüksipahi’yi, Ferda Öngün’ü ( Genel Yayın Koordinatörü) yazarlarımızdan Prof. Barış Doster’i, Tuluhan Tekelioğlu’nu istifaya, gazeteden kopmaya götüren süreci ısrarla devam ettirmiştir?
Sayın Ahmet Yavuz’a yapılan itiraf ile; gazetenin yönetiminde bu çirkin olayı savunan yönetim kurulu üyeleri ve parayı alan gazete personelinin de maskesi düşmüş oldu.
“YARGI SÜRECİ DEVAM EDİYOR”
Doğru olan ağır bir ahlaki tartışmanın vakıf yönetimini bölmüş olmasıdır. Kimse gazeteyi ele geçirmek istemiyor, verilen kavga gazetenin ilkelerinin savunulması ve eşsiz markasının korunması ile ilgilidir.
Konuyu yargıya taşımak zorunda kalan vakıf avukatının azledilmesi de doğru değildir. Hukuk işlerinden sorumlu yürütme kurulu üyesi ve vakıf yönetim kurulu üyesi olan avukatın azledilmesi ve vakıf yönetiminin atadığı yeni avukat ile şikâyetlerden vazgeçilmesi üzerine savcılık takipsizlik verdi. Bu konuyu bile manipüle ettiler. “Savcılık takipsizlik verdi” dediler. Oysa konu ile ilgili yargı süreci yinelenmiş ve savcılık soruşturması sürmektedir.”