Leylekler Neden Afrika'dan Göç Edip Türkiye'de Yuva Yapıyor? Yaren Leylek İşte Bu Yüzden Geliyormuş

Her yıl bahar aylarında Avrupa semalarında süzülen leylekler, yüzlerce kilometrelik zorlu bir göç rotasını geride bırakarak Afrika’dan Ukrayna başta olmak üzere birçok ülkeye ulaşıyor. Peki, bu kuşları binlerce kilometre uzağa yuvaya dönmeye iten neden ne?
Leyleklerin bu olağanüstü göç davranışının arkasında, hem evrimsel avantajlar hem de çevresel koşullar yatıyor. Uzmanlar, leyleklerin neden üremek için Avrupa’yı tercih ettiğini bilimsel verilerle açıklıyor.
Yaz aylarında Avrupa, kuşlar için tam anlamıyla bir gıda cennetine dönüşüyor. Kurbağalardan farelere, böceklerden solucanlara kadar çok sayıda canlıya ev sahipliği yapan tarım alanları ve sulak bölgeler, leyleklerin yavrularını büyütmesi için ideal bir ortam sunuyor. Uzmanlara göre bir leylek yuvası, yalnızca bir günde yaklaşık 4 kilogram gıdaya ihtiyaç duyabiliyor.

AFRİKA YAZI NEDEN UYGUN DEĞİL?
Afrika'da kış ayları ılıman geçse de, yaz mevsimi sıcaklıkların aşırı yükseldiği ve kuraklığın baş gösterdiği bir dönem. Bu koşullar, yavruların büyümesi için ihtiyaç duyulan su ve besin kaynaklarını önemli ölçüde sınırlandırıyor. Bu yüzden Afrika yazı, üreme için uygun bulunmuyor.
Ukrayna, Polonya, Türkiye gibi ülkelerde yaz aylarında günler oldukça uzun. Bu da ebeveyn leyleklerin yavrularına daha fazla zaman ayırmasını ve besin arayışlarını daha verimli gerçekleştirmesini sağlıyor. Ekvator bölgesinde ise gün süresi çok daha kısa, bu da yavruların sağlıklı büyümesini zorlaştırabiliyor.
Bilim insanları, tarih boyunca kuzeye göç ederek üreyen leylek popülasyonlarının daha sağlıklı bireyler yetiştirdiğini ve bu stratejinin genetik olarak kalıcı hale geldiğini belirtiyor. Bugün Türkiye, Almanya ve Polonya gibi ülkeler, her yıl on binlerce leyleğin yuva kurduğu göç noktaları arasında yer alıyor.
BÜYÜK TEHLİKE KAPIDA
Ancak uzmanlar, sadece leyleklerin değil, onlarla birlikte göç eden yüzlerce kuş türünün de tehdit altında olduğu uyarısında bulunuyor. Nature Ecology & Evolution dergisinde yayımlanan bir araştırmaya göre, gerekli önlemler alınmazsa önümüzdeki yüzyılda 500'ü aşkın kuş türü tamamen yok olma riskiyle karşı karşıya kalabilir.
Göçmen kuşların bu zorlu yolculuklarının sürmesi, sadece biyolojik çeşitlilik açısından değil, küresel ekosistemin sağlığı açısından da büyük önem taşıyor.