Ali Tatar'ı ölüme götüren savcının davasında neler oldu?

ODATV - Amirallare Suikast kumpasında Yarbay Ali Tatar'ı ikinci kez ifadeye çağırıp intiharına yol açan dönemin özel yetkili savcısı Süleyman Pehlivan’ın yargılaması bugün yapıldı. FETÖ'den tutuklu eski savcı ve Yargıtay eski üyesi Süleyman Pehlivan’ın, FETÖ üyeliğinden yargılandığı davanın duruşması, Yargıtay 9. Ceza Dairesi duruşma salonunda gerçekleşti.

ALİ TATAR’IN AİLESİ YİNE ALINMADI

Yargıtay 9. Ceza Dairesindeki duruşma öncesi merhum Ali Tatar'ın eşi Nilüfer Tatar ve ağabeyi Ahmet Tatar Yargıtay önüne giderek duruşmayı izlemek istedi. Tatar ailesinin müdahillik talebini daha önceki duruşmalarda reddeden mahkeme, aileyi yine "başkanın kesin talimatı var" denilerek duruşma salonuna almadı.

Saat 14.45'te başlayan duruşmaya Pehlivan'ın eşi ve yakınları alınırken, Pehlivan da Sincan Cezaevinden Segbis'le duruşmaya bağlandı.

“SÜLEYMAN PEHLİVAN'IN DA SOHBETE KATILANLARDAN OLDUĞUNU HATIRLIYORUM”

Bugünkü duruşmada örgüt üyeliğinden 1 yıl 6 hapis cezasına çarptırılıp, hükmün açıklanması geri bırakılan Nasip Yılmaz isimli tanık dinlendi. Yılmaz, 30 yıldır içinde bulunduğu örgütteki pozisyonunu "genel sohbetçi" olarak açıklayandı.

Nasip Yılmaz, "Mahalli seçimleri ve Cumhurbaşkanlığı seçimlerinden sonra örgütte moral, motivasyon çöküntüsü başlayınca sivil veya il imamlarının çeşitli üniteler için düzenlediği sohbetler yaptım. Moral, motivasyonu artırıcı çalışmalardı bunlar. 2014 Ekim'inde İbrahim Okur başkanlığında, HSYK seçimlerinde mutlaka Yargıda Birlik grubunun karşısında olmamız gerektiği söyleniyordu. Kasım'a kadar devam eden sohbetlere yargı üyelerinin de geldiğini sonradan öğrendim. Süleyman beyin adını da o sohbetlerden önce İbrahim Okur gibi iki kez duydum. 2008'den sonra örgütte, basın-yayının, en fazla üzerinde durduğu Ergenekon, Balyoz gibi davalarda arkadaşların etkin olduğu, bu işin peşinin bırakılmayacağı söylendi. Süleyman Pehlivan'ın da sohbete katılanlardan olduğunu hatırlıyorum" dedi.

Pehlivan ise, "Kendisini hayatımda ilk defa görüyorum. Eminim o da beni ilk defa gördü" diyerek, "Beni nerede, kaç kere görmüş?" sorularını yöneltti.

Nasip Yılmaz, “Şu an sohbet yaptığım adreslerden hangisinde gördüğümü net söyleyemem, ama 3 veya 5 kez gördüm" şeklindeki cevabı üzerine Pehlivan, "Kesinlikle yalan atıyor" şeklinde yanıt verdi.

RİZELİ O İSMİN ÖLÜMÜ SORULDU

Tanık Nasip Yılmaz, "Örgütte yargılama, infaz olup olmadığı, şefkat tokadı ve zecir tokadı" gibi konuları anlattı. Başkan Karaloğlu'nun, zecir tokadını örneklemesini istemesi üzerine de Yılmaz, Kemalettin Özdemir ve Nurettin Veren'in örgütten atılmasından söz etti. Bu arada Başkan Karaloğlu, "Zecir öldürme vs. olarak yorumlanabilir mi?" diye sordu. Yılmaz'ın, "Yorumlanabilir. Mesela örgütten ayrılıyor, sonra trafik kazası geçirip, ölüyor” dedi. Başkan Karaloğlu'nun trafik kazasında hayatını kaybeden Rizeli türkücü Ahmet Çakar'a atıfla, "Mahalli sanatçının ölümü böyle mi değerlendirilir?" demesi dikkat çekti.

PARA HAREKETLERİ İÇİN “ÇOCUKLARIMIN OKUL TAKSİDİ” DEDİ

Bylock kullandığı iddiasını reddedip, MASAK raporundaki para hareketliliğini çocuklarının okul taksitleri olarak açıklayan Pehlivan, duruşma sonunda şunları söyledi:

"Tanık örgütün göbeğinden. Hükmün geri bırakılması ile ödüllendirilmiştir. Benimle ilgili beyanları iftiradır, kabul etmiyorum. Deliller önemli ölçüde toplanmıştır. Kendiliğimden teslim oldum. Kaçmayı düşünsem teslim olmazdım. Eşim çalışmadığı için sıkıntı çekiyoruz. Mal varlığı üzerindeki tedbirin kaldırılmasını ve tahliyemi talep ediyorum."

Verilen kısa aradan sonra mahkeme, Pehlivan'ın mal varlığı üzerindeki tedbiri kaldırırken, tutukluluk halinin devamına karar verdi. Mahkeme duruşmayı 28 Kasım'a erteledi.