Kılıçdaroğlu: Kriz daha yeni başladı
CHP Ekonomi Masası’na göre, kara bulutlar Türkiye ekonomisinin üzerinde toplandı.
Cumhuriyet Halk Partisi ekonomi kurmaylarına göre, kara bulutlar Türkiye ekonomisinin üzerinde toplandı, küçük bir şimşekle herşey patlayabilir.
CHP’ye göre Türkiye’de her gece 1 milyon kişi yatağa aç giriyor. Firmaların bilançolarında ciddi sıkıntı var, başta hukuk alanındaki reformlar hayata geçirilmezse ekonomi çökecek ve uzun dönem yatay devam edecek.
Cumhuriyet'ten Şehriban Kıraç'ın haberine göre CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile partinin ekonomi masası üyeleri İstanbul’da ekonomi basınıyla bir araya geldi. CHP’nin krize karşı önlemlerinin konuşulduğu toplantıda tüm ülkelerde asıl ana muhalefetin ekonomi olduğuna dikkat çekildi.
Muhalefet ekonomi
“Üreten, Çalışan, Hakça Paylaşan Türkiye” adıyla yapılan toplantıda konuşan CHP Ekonomi Masası üyesi ve İstanbul Milletvekili İlhan Kesici, ana muhalefetin tüm ülkelerde ekonomi olduğuna işaret ederek, Türkiye’de de tencere, tava, biber, patlıcan muhalefet olarak ortaya çıktı. Ekonominin 2001’deki krizden daha ciddiye alınması gerekiyor. Kara bulutlar Türkiye ekonomisinin üzerinde toplandı. Büyük bir fırtınaya gidiyor. Küçük bir şimşekle patlayabilir. O yüzden ciddiye almak gerekiyor” dedi.
Kesici, bundan çıkışın zannedildiği gibi kolay olmayacağına dikkat çekerek, “Burdan çıkış ancak ciddi bir uzlaşma milli mutabakat yaklaşımı içinde olur. Güvenin yeniden tesisi için büyük bir program hazırlanmalı. Uzlaşma olmazsa yabancı kredi bulmak da imkânsız olur” diye konuştu.
Aspirin tedavi
CHP Ekonomi Masası Başkanı ve Genel Başkan Yardımcısı Faik Öztrak’a göre 2001 krizinden sonra Türkiye ekonomisi V şeklinde önce dip yaptı sonra yukarıya doğru toparlandı. Ancak şimdi böyle giderse L şeklinde bir görünüm var. Ekonomi çökecek o seviyede uzun dönem öyle gidecek.
Öztrak, Ağustos 2018’den bu yana reel sektör ve yurttaşın sorunlarının giderek arttığını kaydederek, aspirin tedavilerle sorunun çözülemeyeceğini, yaşanan şokun reel kesimden finans kesimine bulaşma ihtimalinin de hiç az olmadığnı aktardı.
1 milyon aç yatıyor
CHP Ekonomi Masası Üyesi Orhan Sarıbal da, Türkiye’de 22 milyon kişinin yeterli beslenmediğini 1 milyon kişinin de yatağa aç girdiğini vurgulayarak, tarım istihdamının AKP döneminde yüzde 35’lerden yüzde 18’lere inidiğini, tarımın sorunun bilimsel ve ekonomik olmadığını politik olduğunu anlattı.
CHP Başkan Yardımcısı Aykut Erdoğdu ise, AKP döneminde 1 trilyon doların haksız şekilde iktidara yakın kurumlara aktarıldığını belirterek, yap işlet devret projelerinde ne kadar para harcandığını, devletin kasasından ne kadar garanti ödendiğinin bilinmediğini vurguladı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Veli Ağbaba ise, krizin bedelinin her daim çalışana ödetildiğini anlatarak, AKP döneminde 22 bin işçinin iş cinayetlerine kurban gittiğini açıkladı. Aşbaba, Her 100 çalışanın sadece 14’ünün sendikalı olduğunu, hem iş cinayetlerin hem de kayıtdışılığın çözümü için örgütlenmenin şart olduğunu aktardı.
İşsizlik daha da artacak
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Daha krizin ortalarındayız. Reel kriz daha yeni başladı. İşsizlik daha da büyüyecek. Biz nasıl bir dönüşüm stratejisi benimsemeliyiz ki Türkiye’yi orta ve uzun vadede aydınlığa çıkarmış olalım. Birincisi, hukukun üstünlüğünü sağlamak zorundayız. Yani katılımcı demokrasiyi güçlendirmek zorundayız” dedi.
Kılıçdaroğlu, “Üreten, Çalışan, Hakça Paylaşan Türkiye” toplantısının kapanışında yaptığı konuşmada özetle şu tespitleri yaptı:
-Türkiye ekonomik kriz gerçeğiyle karşı karşıya. Bunu ilk gördügümüz andan itibaren tüm kesimlerle görüştük. Krizin topluma maliyetinin çok ağır olacağı gerekçesiyle 11 Ağustos 2018’de 13 maddeden oluşan bir açıklama yaptık. Bu maddelerin başında “Devlete liyakat sistemini yeniden inşa etmemiz gerekir” dedi.
-Bürokrasinin hatayı siyasi otoritenin önüne koyamaması, o devlette bir çürümenin başladığını gösteriyor. Ancak can ve mal güvenliği sağlanan bir ülkede yatırımlar olur.
-AB’nin dayatmalarını beklemeden, onların demokratik standartlarını parlamentodaki dört partinin müştereken çıkarması gerekiyor. Ama buna iktidarda olan partinin yetkilileri yanaşmıyor.
Sorumlu iktidar
-Krizin sorumlusunun dış güçler olarak gösteriliyor. Dış güçler, CHP, bir başkası, dediler. En sonunda manavdır, esnaftır, komisyoncuydu, hal esnafıydı, bunların tamamı krizin ana sorumluları arasında sayıldı. Daha da ileri gidilerek bunları biraz da terörist ilan ettiler. Krizin sorumlusu, ülkeyi 17 yıldır yönetendir. Kim yönetiyorsa, ortadaki krizin sebebi odur.
-Likidite kriziydi, kredi kriziydi, şimdi reel sektörde kriz başladı. Biz nasıl bir dönüşüm stratejisi benimsemeliyiz ki Türkiye’yi orta ve uzun vadede aydınlığa çıkarmış olalım. Birincisi, hukukun üstünlüğünü sağlamak zorundayız. Yani katılımcı demokrasiyi güçlendirmek zorundayız. Bu dünyada söz sahibi ve saygın olmanın birinci koşuludur. Demokrasi gelişmemiş hiçbir ülke büyümemiş ve kalkınmamıştır.
-Kişi kendisini devlet olarak görmeye başlarsa ekonomik kriz de olur, sosyal krizler de olur, günlük yaşamımızda pek çok sorunlarla karşı karşıya kalmış oluruz.
-Türkiye’nin üretmesi lazım. Türkiye üretim sürecinden büyük ölçüde koparıldı. En büyük sıkıntımız bu. İthalat olmadan üretim yapamaz noktaya geldik.
-Bir ülkede huzur mu, barış mı, her evde huzur ve barış mı olsun istiyorsunuz. Güçlü bir sosyal devlet olması lazım. Sosyal devletin bütün kurallarının Türkiye’de uygulanması lazım.
Liyakat çöktü
-Devlette liyakati çökerttiler. Merkez Bankası’nın bağımsızlığı bir yapısal reformdur. Aile sigortasının olması, yargı bağımsızlığının sağlanması, tarımın geliştirilmesi, çiftçinin desteklenmesi bir yapısal reformdur.
-İktidar Türkiye’yi krizden çıkaramayacak, ilerleyen günlerde Türkiye daha büyük sorunlarla karşı karşıya kalacak.
-Bizim umutsuzluğa kapılma gibi bir lüksümüz söz konusu değil. Güzel bir Türkiye’yi, yaşanabilir bir Türkiye’yi birlikte inşa etmeliyiz. Ekonomik krizden aklınızla, mantığınızla çıkacaksınız.