Satır araları: Kılıçdaroğlu 'güvenli liman' diyerek nereyi işaret etti, endişeler neler? 

Abone ol

CHP'de cumhurbaşkanlığı ve parlamento seçimlerinin kaybedilmesi sonrası başlayan 'değişim' tartışması, parti lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun "Gemiyi sağlam limana götürmek yine kaptanın görevidir" şeklindeki açıklamasıyla boyutlandı.

Ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan karşısında ikinci turda yüzde 47,82'yle kaybettiği cumhurbaşkanlığı seçiminin ardından CHP'de başlayan 'değişim' tartışması sürüyor.

Çağrılar, Kılıçdaroğlu'nun dün partisinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) düzenlenen grup toplantısında yaptığı açıklamalarla yeni bir boyut kazandı: "Hiçbir zaman değişimin önünü tıkayan bir kişi değil, değişimin önünü sonuna kadar açacağım.", "Gemiyi sağlam limana götürmek yine kaptanın görevidir. Gemiyi sağlam limana götüreceğimi herkes bilsin."

BBC Türkçe'den Ayşe Sayın'ın haberine göre CHP kurmayları, Kılıçdaroğlu'nun 'kaptan' ve 'güvenli liman' örnekleriyle 2024'teki yerel seçimlere kendi liderlerliğinde gitme kararlılığını ortaya koyduğunu düşünüyorlar.

CHP liderinin birkaç gün sonra yapacağı açıklamalarla bu hedefini daha net olarak ortaya koyacağı ve Meclis’in kapanmasından sonra da il ilçe kongreleri için yoğun bir çalışmanın başlayacağına dikkat çekiyorlar.

YENİ BİR ÖRGÜTLENME MODELİ

Edinilen bilgiye göre yeni Merkez Yönetim Kurulu (MYK) oluşumunda parti örgütlerini kendisine bağlayan Kılıçdaroğlu, yeni bir örgütlenme modeline geçecek. Bu çerçevede her bölgeye örgütlerden sorumlu koordinatör atanacak. Parti kulislerinde CHP liderinin eski milletvekili veya il başkanları arasından bu yönde görevlendirme yapabileceği konuşuluyor.

Örgüt koordinatörleri ayrıca, yerel seçim sürecinde saha çalışmalarını örgütleme ve 14 Mayıs seçimlerinde ulaşılamayan kesimlere ulaşmada etkin rol oynanmasını sağlamakla görevlendirilecek.
Ayrıca kapsamlı bir tüzük değişikliği için de komisyon oluşturulması gündemde. Parti içinde bazı kesimler, genel başkana belli kontenjan tanınması koşuluyla, komisyon üyelerinin Parti Meclisi'nden seçilmesini istiyor.

ENDİŞELER NELER?

Parti içinde çok geniş bir kesimde “değişim” talebi seslendirilse de zamanlama konusunda iki farklı görüş olduğu görülüyor.

İmamoğlu’nun da aralarında bulunduğu kesimler, Kılıçdaroğlu'nun partiyi kurultaya götürmesi ve yeniden aday olmaması, yoluna “onursal genel başkan” olarak devam etmesi gerektiğini savunuyor.
Genel merkez yönetimi ise seçimlere kadar partinin başında kalması gerektiği görüşünde.

Buna gerekçe olarak da seçimler öncesinde partide genel başkanlık kavgası yaşanmasının bölünmeye yol açabilecek olması gösteriliyor ve bunun yerel seçimlerde de, başta büyükşehirler olmak üzere, yenilgi anlamına geleceğini savunuluyor.

Kılıçdaroğlu’nun başta İmamoğlu olmak üzere başarılı belediye başkanlarının genel başkanlık kavgasına girmeden yerel seçimlere odaklanmalarını istediğine işaret ediliyor. O nedenle de bu tutumundan geri adım atması beklenmiyor.

İMAMOĞLU'NUN SEÇENEKLERİ NELER?

Seçimden sonra Kılıçdaroğlu'yla bir kez daha görüşme kararı alan İmamoğlu, adaylık konusunda doğrudan bir açıklama yapmadı ancak dün gazetecilerin soruları üzerine parti içindeki tüm kesimlerle görüştüğünü, 'parti içindeki münazaraları, konuşmaları bittikten sonra neyi arzuladığını kamuoyuyla paylaşacağını' söyledi.

Parti içinde, kurultayın yerel seçimlerden önce yapılacak olması nedeniyle İmamoğlu’nun belediye ile genel başkanlık arasında tercih yapmak zorunda olması en önemli açmazı olarak görülüyor. Çünkü yasal mevzuat, bir kişinin hem siyasi parti genel başkanı, hem de belediye başkanlığını yürütmesine olanak tanımıyor.

Belediye başkanlığına devam etmesi ve yeniden aday olması halinde de hakkındaki yargı süreçlerinin hızlandırılarak, 'yasaklı hale gelme' olasılığı bulunuyor.

'ÜÇÜNCÜ İSİM FORMÜLÜ GÜNDEME GELEBİLİR

İmamoğlu cephesinde, Kılıçdaroğlu’nun liderliğinde seçime gidilmesi halinde, başta İYİ Parti ile olmak üzere yerel seçim ittifaklarında sıkıntı yaşanacağı ve elde bulunan belediyelerin de kaybedileceği görüşü dile getiriliyor.

İYİ Parti’nin cumhurbaşkanı adaylığı sürecinde, 'kazanacak aday' vurgusuyla Kılıçdaroğlu’nun adaylığına itiraz ettiği ve seçim sonucunda da 'haklılığının ortaya çıktığının' görüldüğü savunuluyor. O nedenle de İmamoğlu’nun “üçüncü isim” formülünü Kılıçdaroğlu’na önerebileceği ifade ediliyor.

Parti kulislerinde İmamoğlu’nun yerel seçimlere kadar mevcut görevini sürdürme koşuluyla, Kılıçdaroğlu’ndan kurultayda aday olmayıp, üçüncü bir ismin genel başkanlığında 'değişim' mesajıyla yerel seçimlere gidilmesini talep edebileceği ifade ediliyor.

Bu durumda İmamoğlu’nun yeniden belediye başkanlığına aday olmayıp, seçimden sonra partinin başına geçme veya bir kez belediye başkanlığına aday olması, ancak, 2028 seçimlerine partinin başında cumhurbaşkanı adayı olma seçenekleri arasında tercih yapabileceği belirtiliyor. Böyle bir durumda İmamoğlu’nun 'emanetçi genel başkan'ın kendisine yakın bir isim olmasını isteyebileceği belirtiliyor.

Kılıçdaroğlu’nun 'üçüncü isim' formülünü reddetmesi halinde ise İmamoğlu’nun örgüt ve taban rüzgarını arkasına alarak, kurultayda Kılıçdaroğlu’yla adaylık yarışına girmesi olası görülüyor. Bunun için de kongre süreçlerinden çıkacak delege yapısının belirleyici olacağı yorumu yapılıyor.

Haberin tamamı.

Yeni kabine, ikinci kez toplanıyor: Gündemde neler var? Güncel İddia: Erdoğan'ı Şimşek'in politikalarına Selçuk Bayraktar ve ağabeyi ikna etti Ekonomi Akşener'den İYİ Parti'deki muhaliflere: Karşıma isteyen çıkabilir Gündem İmamoğlu sert konuştu: Siparişle gönderildiler Gündem