Sahte Diplomalar Meclis Gündeminde

DEM Parti İstanbul Milletvekili Cengiz Çiçek, organize bir sahtecilik şebekesinin kamu kurumlarının dijital sistemlerine sızarak sahte belgeler ürettiğini belirtti ve konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne araştırma önergesi sundu. Çiçek, “Türkiye, teknik altyapılarında ve toplumsal yapısında ciddi bir güven ve meşruiyet kriziyle karşı karşıyadır” diyerek, yaşananların yalnızca bireysel suçlardan ibaret olmadığını vurguladı.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturmada, sahte diplomalar, sürücü belgeleri ve sınav belgeleri düzenleyen geniş çaplı bir ağ ortaya çıkarıldı. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın 4 Ağustos 2025 tarihli açıklamasına atıf yapan Çiçek, iki ayrı operasyonda 197 şüphelinin yakalandığını ve 37’sinin tutuklandığını hatırlattı. Soruşturma kapsamında 57 üniversite diploması, 4 lise diploması ve 108 sürücü belgesinin sahte olduğunun tespit edildiğini de belirtti.

Çiçek, sahtecilik ağının kamu kurumlarının sistemlerine izinsiz eriştiğini ifade ederek, BTK, YÖK ve MEB gibi kurumların üst düzey yöneticilerine ait elektronik imzaların kopyalandığını söyledi. “Bu suç ağı, e-Devlet, YÖKSİS ve MEB sistemlerine yetkisiz erişim sağlamıştır” diyerek dijital güvenlik açıklarına dikkat çekti.

SAHTE KİMLİKLERLE E-İMZA OLUŞTURULDU

İddianamelere göre sahteciliğin teknik detaylarına da değinen Çiçek, elektronik sertifika sağlayıcıları TÜRKTRUST ve E-İMZATR bayileri üzerinden sahte kimliklerle e-imzalar üretildiğini aktardı. Bu e-imzalarla üniversitelerin sistemlerine sızıldığı, sahte mezuniyet kayıtları girildiği ve sınav sonuçlarının manipüle edildiği belirtildi.

Şebekenin sosyal medya üzerinden “e-Devlet garantili diploma” ilanlarıyla müşteri bulduğunu söyleyen Çiçek, sahte belgeler için 50 bin TL ile 2,5 milyon TL arasında değişen ücretler talep edildiğini, ödemelerin bazen kripto para yoluyla yapıldığını ifade etti. Ayrıca 6 Şubat depremlerinde hayatını kaybeden bazı avukatların kimlik bilgilerinin de sahte diploma düzenlemek için kullanıldığını belirtti.

Soruşturmanın baş şüphelisi Ziya Kadiroğlu’nun geçmişte de benzer suçlardan ceza aldığı halde Düzce Üniversitesi’nde doktora programına kabul edildiğine dikkat çeken Çiçek, “Bu durum, denetim mekanizmalarındaki zafiyetleri açık biçimde ortaya koymaktadır” dedi. Ayrıca kamuoyunda 400 akademisyen ve 40 milletvekilinin sahte belgelerle göreve başladığı iddialarına da değinen Çiçek, resmi bir doğrulama olmamakla birlikte ciddi şüphelerin oluştuğunu ifade etti.

MECLİS'İ GÖREVE ÇAĞIRDI

Sistemdeki güvenlik açıklarını, liyakat eksikliğini ve kurumsal çöküşü vurgulayan Çiçek, “Bu vakalar; liyakat, hesap verebilirlik ve kamusal adalet ilkelerinin nasıl tasfiye edildiğini göstermektedir” dedi. BTK’nın kamuoyuna açıklama yapmamasını eleştiren Çiçek, bu durumun güven krizini derinleştirdiğini söyledi. Son olarak Meclis’i göreve çağıran Çiçek, bu yapının tüm yönleriyle araştırılması, dijital güvenliğin sağlanması ve kamu kurumlarının sorumluluğunun netleştirilmesi amacıyla bir Meclis Araştırma Komisyonu kurulmasının zorunlu olduğunu dile getirdi.