Adaletsiz 16 yıl: Hrant Dink cinayeti ve dava sürecinde neler oldu?

Abone ol

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, ölümünün 16'ncı yılında anılıyor. Hrant Dink cinayetinde, yıllardır süren davalarda asıl azmettiriciler açığa çıkarılmazken, ne ailesi ne de kamuoyu çıkan kararlarda adaleti buldu.

GERÇEK GÜNDEM - Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 16 yıl önce, 17 yaşındaki Ogün Samast tarafından vurularak öldürüldü. Dink'in ölümünde ihmali ve sorumluluğu olmakla suçlanan yedisi tutuklu, 13'ü firari 76 kamu güvenlik görevlisinin yargılandığı dava ise hala soru işaretleri barındırıyor.

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink, 16 yıl önce bugün, çalıştığı gazetenin önünde, silahlı saldırı sonucu hayatını kaybetti.

Hrant Dink'in katledilişinin ardından Agos Gazetesi önündeki son fotoğrafı

Dink, cinayetten önce şu satırları kaleme almıştı: “Evet kendimi bir güvercinin ruh tedirginliği içinde görebilirim ama biliyorum ki bu ülkede insanlar güvercinlere dokunmaz. Güvercinler kentin ta içlerinde, insan kalabalıklarında dahi yaşamlarını sürdürürler. Evet biraz ürkekçe ama bir o kadar da özgürce.”

Cinayete ilişkin yapılan araştırmalarda, devlet görevlilerinin planlayıcı olduğu ortaya çıktı. 17 yaşındaki Ogün Samast’ın gerçekleştirdiği saldırının azmettiricileri ise cezasız kaldı.

SAMAST’IN POLİSLERLE ÇEKİLEN FOTOĞRAFI

Agos Gazetesi’nin olduğu bölgedeki güvenlik kameralarında, görüntülerine ulaşılan ve daha sonra kimliği belirlenen 17 yaşındaki Ogün Samast, 20 Ocak 2007'de Samsun Otogarı'nda yakalandı. Dink’i öldüren Ogün Samast'ın, polislerle kol kola ve espriler eşliğinde, "Vatan toprağı kutsaldır, kaderine terk edilemez" sözünün yer aldığı Türk Bayrağı önünde fotoğraflarla videolarının çekilmesi ise büyük tepki topladı.

(Ogün Samast'ın polislerle çekilen fotoğrafı)

Hrant Dink öldürüldükten sonra konuşan eşi Rakel Dink, “Yaşı kaç olursa olsun; 17 veya 27, katil kim olursa olsun, bir zamanlar bebek olduklarını biliyorum. Bir bebekten bir katil yaratan karanlığı sorgulamadan hiçbir şey yapılmaz kardeşlerim” dedi.

HAZIRLANAN İLK İDDİANAME

Hrant Dink'in, 19 Ocak 2007'de Şişli'deki Agos gazetesinin önünde uğradığı silahlı saldırıda hayatını kaybetmesinin ardından bölgedeki güvenlik kameralarında görüntülerine ulaşılan ve daha sonra kimliği belirlenen 17 yaşındaki Ogün Samast, 20 Ocak 2007'de Samsun Otogarı'nda yakalandı.

Samast'la birlikte gözaltına alınan Yasin Hayal, Zeynel Abidin Yavuz, Ersin Yolcu ve Ahmet İskender, 24 Ocak 2007'de tutuklandı. Soruşturma ilerledikçe farklı tarihlerde Erhan Tuncel, Salih Hacısalihoğlu, Tuncay Uzundal, Veysel Toprak, Osman Alpay, İrfan Özkan ve Mustafa Öztürk de tutuklandı.

İLK YARGILAMANIN BAŞLAMASI

FETÖ soruşturmaları kapsamında görevden uzaklaştırılan ve haklarında yakalama kararları çıkarılan eski İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekili Fikret Seçen ve dönemin özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Savcısı Selim Berna Altay'ın birlikte yürüttüğü soruşturma sonucunda 12'si tutuklu 18 sanık hakkındaki iddianame, 20 Nisan 2007'de gönderildiği dönemin özel yetkili İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi. Böylelikle Dink cinayetiyle ilgili yargılama da başlamış oldu.

Açılan ana davada mahkeme, ilk kararını 17 Ocak 2012'de açıkladı. Tutuklu sanık Yasin Hayal'i, "Hrant Dink'i tasarlayarak öldürmeye azmettirmek" suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptıran mahkeme, "silahlı terör örgütü yöneticisi olmak" suçundan ise beraatına karar verdi. Tutuklu sanık Erhan Tuncel'i, "patlayıcı madde imal etmek ve kullanmak" suçlarından 10 yıl 6 ay hapse mahkum eden heyet, "silahlı terör örgütünün yöneticisi olmak" ve "tasarlayarak öldürmeye azmettirme" suçlarından beraatını kararlaştırdığı Tuncel'i tahliye etti.

KAMU GÖREVLİLERİ HAKKINDA DAVA AÇILDI

Cinayette ihmali olduğu söylenen dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah başta olmak üzere 9 kamu görevlisi hakkında açılan soruşturmaya ilişkin İstanbul Cumhuriyet Başsavcıvekilliği’nce verilen takipsizlik kararı, Dink Ailesi’nin itirazı üzerine 6 Haziran 2014'te kaldırıldı.

Bu kararla birlikte yıllarca davadan uzak tutulan kamu görevlilerinin yargılanmasının yolu açıldı.

Bir dönemin en güçlü polislerinden olan Fethullahçı Ramazan Akyürek 27 Şubat, Ali Fuat Yılmazer de 28 Mayıs 2015'te, bu soruşturma kapsamında tutuklandı. Savcı Gökalp Kökçü'nün kamu görevlileriyle ilgili hazırladığı iddianame, “eksiklikler olduğu” gerekçesiyle iade edildi. İddianame, üçüncü kez yollandığı başsavcılıkça onaylandı. Kamu görevlilerinin yargılandığı davada, AKP'nin siyasi davalarına bakan, şimdilerde Adalet Bakan Yardımcısı olan hakim Akın Gürlek’in başkanlığındaki Mahkeme Heyeti, kararını 26 Mart 2021’de açıkladı. Celalettin Cerrah ve Sabri Uzun hakkındaki "görevi kötüye kullanma" suçundan açılan davanın dosyasının zaman aşımı nedeniyle düşmesine hükmeden heyet, eski Trabzon Emniyet Müdürü Reşat Altay hakkında "görevi ihmal" suçundan dosyanın zaman aşımından düşürülmesine, "ihmali davranışla kasten öldürme" ile "resmi belgeyi yok etme" suçlarından beraatine karar verdi.

Eski emniyet müdürleri Engin Dinç ve Ahmet İlhan Güler'in, "ihmali davranışla kasten öldürmek" suçundan beraatine, "görevi ihmal" suçundan dosyanın düşürülmesine karar veren heyet, sanıklardan Ahmet Çetiner, Birol Ustaoğlu, Hüseyin Yılmaz, Ali Poyraz, Hamdi Egbetan, Hacı Ömer Ünalır, Murat Bayrak, Tamer Bülent Demirel, Ercan Demir ve Muhittin Zenit hakkında, kimi suçlardan zaman aşımı nedeniyle düşme, davanın reddi ve beraate hükmetti.

37 kamu görevlisi beraat ederken, 4’ü müebbet, 2’si de ağırlaştırılmış müebbet olmak üzere 26 sanığa çeşitli sürelerde hapis cezaları verildi. 13 sanığın dosyası ise tefrik edildi. Dink Ailesi ve avukatları yargılamanın kendilerini de kamuoyunu da ikna etmediğini, Hrant Dink’in katledilmesi sürecinde etkili olan tüm mekanizma açığa çıkarılana kadar hukuk mücadelesinden vazgeçmeyeceklerini belirtti.

HÜKÜM VERİLDİ, GEREKÇELİ KARAR AÇIKLANDI

Son olarak Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin FETÖ lideri Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma ve eski emniyet görevlilerinin de aralarında bulunduğu 6'sı tutuklu, 13'ü firari 76 sanığın yargılandığı dava 2021 yılında sonuçlandı. İstihbarat Daire Başkanlığı’nda görevli olan sanıklardan Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'in cinayetin tasarlama şeklinde tespit edilen eylemlerinden dolayı sorumlu oldukları belirtildi.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, Hrant Dink'in öldürülmesinde ihmali olan kamu görevlilerinin de aralarında bulunduğu davayla ilgili Dink ailesi ve bazı sanıkların yaptığı istinaf başvurusunun incelemesini tamamladı.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 6'sı tutuklu, 13'ü firari 76 sanığın yargılandığı davada; eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer ve Ramazan Akyürek, 'tasarlayarak adam öldürme' suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılırken, 26 sanık hakkında da çeşitli oranlarında hapis cezası verilmişti. 37 sanık beraat ederken, 13 sanık hakkında ise firari olmaları nedeniyle dosyaları ayrılmıştı.

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi’ne yapılan istinaf başvuruları inceledi ve yerel mahkemenin Dink’in öldürülmesinde ihmali olan ve aralarında FETÖ’cü eski emniyet müdürleri Ali Fuat Yılmazer, Ramazan Akyürek gibi isimlerin de olduğu 61 sanık hakkında verilen hapis cezaları ve beraat kararlarının onanmasına hükmedildi.

İSTANBUL 14. CEZA MAHKEMESİ'NİN KARARI YERİNDE BULUNDU

İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, bu kararla İstanbul 14. Ceza Mahkemesi'nin, ceza kararını dayandırdığı; “FETÖ'nün cinayetin azmettirici ve faillerini destekleyerek, Dink cinayetinin işlenmesini sağladığı” gerekçesinin de yerinde olduğuna hükmetmiş oldu.

11 SANIĞIN TUTUKLULUK HALİNİN DEVAMINA KARAR VERİLDİ

Aralarında eski İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, eski Fox TV haber müdürü Ercan Gün ve eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek'in de aralarında olduğu 11 sanığın ise tutukluluk hallerinin devamına karar verildi.

Öte yandan, İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında “örgüt elebaşı Fetullah Gülen'in cinayetteki rolüne” de yer verilmişti. Kararda, “cinayetin örgütün kurucusu ve yöneticisi Fetullah Gülen ve oluşturduğu örgüt yönetim piramidinin sevk ve idaresi, emir ve talimatlarıyla gerçekleştirildiğine” ilişkin değerlendirmelere yer verilmişti.

Yıllardır süren davalarda asıl azmettiriciler açığa çıkarılmazken, ne Dink ailesi ne de kamuoyu çıkan kararlarda adaleti buldu.

Bekir Ağırdır: HDP'nin çıkışı anlaşılır ama gerilim tırmandırılırsa herkes kaybeder Siyaset CHP'li Tanrıkulu: Hrant Dink cinayetinin gerçek faillerini koruyan AKP'dir Siyaset AKP'den, "seçim tarihi" ile ilgili ilk açıklama Siyaset Seçim Kanunu'nda yer alan kritik madde Siyaset