CHP'den Mardin çıkarması l Oğuz Kaan Salıcı: Bu daha ilk, devamı gelecek

Abone ol

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, "İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni 31 Mart seçimlerinde demokratik yollarla sandığa gömdüğü için onunla uğraşıyorlar" ifadelerini kullandı.

GERÇEK GÜNDEM -

CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı, partisinin Mardin'de düzenlenen üye katılım toplantısında açıklamalarda bulundu.

Oğuz Kaan Salıcı, CHP İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu'nun siyasi parti üyeliğinin düşürülmesine tepki gösterdi.

Salıcı, "Onlar şunu bilmiyor: Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir Canan yok, binlerce, on binlerce Canan var. On binlerce yiğit, on binlerce diz çökmeyen insan var. Siz ne kadar baskı yaparsanız yapın karşınızda dimdik duracak bir Cumhuriyet Halk Partisi var" dedi.

Oğuz Kaan Salıcı'nın açıklamasının satır başları şöyle oldu:

CHP olarak en son Mardin'de böyle geniş katılımlı toplantı ne zaman yaptık? Hafızamızı zorlayalım. Çok zaman oldu. Bu daha ilk, devamı gelecek. Bu katılımı organize ettiği için Mardin İl Örgütü'ne ve Mardin İl Başkanımıza çok teşekkür ediyorum.

Türkiye'nin, çocuklarımızın geleceği için Türkü ve Kürdüyle Arabıyla ve Lazıyla hangi kökenden olursak olalım, hangi inançtan, hangi mezhepten olursak olalım; önceliği insan olarak koyalım. Ve Türkiye'de insanı insanca yaşatacak bir düzen kuralım.

Mardin'de yaşayan da Edirne'de yaşayan da aynı hakka, aynı hukuka, aynı geleceğe umutla bakabilsin. Bizim isteğimiz bu. Türkiye'nin meselelerini çözmeye talibiz.

Sayın Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu, bir adalet yürüyüşü gerçekleştirdi. O adalet yürüyüşünün gerçekleştiği haftanın içindeyiz. Uzun bir yürüyüş, dünyada olmayan bir yürüyüş gerçekleşti. Ankara'dan İstanbul'a 400 kilometreden fazla bir yolu yürüdü. "Kimse katılmasın, ben yalnız yürüyeceğim" dedi ama halkımız, bizler, sizler onu yalnız bırakmadık. Onunla beraber yürüdük. Bu ülkede hak, hukuk, adalet olsun diye yürüdü.

Biz adalete sahip çıkacağız. Eskiler der ki: Devletin dini adalettir. Adaletini kaybeden bir devlet, adaletsiz bir devlet diktatörlük olur, zorbalık, zulüm yapar. Bugün Türkiye'de maalesef adaletten bahsetmek mümkün değil. Adaletin ayaklar altına alındığı bir Türkiye'de yaşıyoruz.

İstanbul İl Başkanımız Canan Kaftancıoğlu, Adalet ve Kalkınma Partisi'ni 31 Mart seçimlerinde demokratik yollarla sandığa gömdüğü için onunla uğraşıyorlar. Bir kadınla uğraşıyorlar. İnançlı, dirayetli, Cumhuriyet Halk Partili bir kadınla uğraşıyorlar. Ona siyaset yasağı getiriyorlar.

Onlar şunu bilmiyor: Cumhuriyet Halk Partisi'nde bir Canan yok, binlerce, on binlerce Canan var. On binlerce yiğit, on binlerce diz çökmeyen insan var. Siz ne kadar baskı yaparsanız yapın karşınızda dimdik duracak bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Onun için biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. Biz doğruyu, hakkı savunuyoruz. Biz vatadandaşın inandığı doğruları savunuyoruz.

Aramızda çocuklar var. Belki anneleri konuşma sırasında ses yapıyor diye onlara kızıyor, üzülüyordur. Hiç kızmayın. Bu salonda çocukların olması kadar, kadınlı erkekli Mardin'in farklı yerlerinden arkadaşlarımızın olması kadar kıymetli bir şey yok.

Çünkü bu ülkenin barışa ihtiyacı var, barışa o çocuklar için ihtiyacı var. O çocuklar kadar temiz, huzurlu bir geleceğe ihtiyacı var. Bu geleceği hep beraber kuracağız.

Mardin'e, Diyarbakır'a, Van'a, Batman'a, Erzurum'a, Iğdır'a yoğun bir çalışma yapmak için gelemedik. Belki bizim vermiş olduğumuz mesajlar yetirince algılanmadı, belki de eksik bizden kaynaklandı. Belki biz derdimizi anlatamadık.

Gün eski meselelerle meşgul olma günü değil. Önümüzdeki dönem tüm Türkiye'de olduğu gibi Mardin'de adımlarımızı hızlandırma, safları sıklaştırma dönemi. Dolayısıyla bugün sizin burada olmanız, Cumhuriyet Halk Partisi'ne katılıyor olmanız bizim için çok kıymetli.

Biliyorsunuz Cumhuriyet Halk Partisi'ni uzun dönem iktidar anlattı. Dedi ki: O CHP'liler var ya, o CHP'liler, o bay Kemal var ya O bay Kemal. Kim söyledi bunu? Tayyip Bey, Adalet ve Kalkınma Partisi'nin sözcüleri... Biz isiyoruz ki Cumhuriyet Halk Partisi'nin ne olduğu, nasıl düşündüğü, meselelelere nasıl baktığını doğrudan Cumhriyet Halk Partililerin ağzından dinleyin.

Ben görüyorum şu bölümde kadın arkadaşlarımız var. Başörtülü kadın arkadaşlarımız var. Size yıllarca "Cumhuriyet Halk Partisi'nin başörtüsüyle problemi var" dediler. Değil mi? O kardeşlerimizin başının örtüsü bizim namusumuzdur arkadaşlar.

Bizim kimsenin kılığıyla, kıyafetiyle, inancıyla, diliyle, tercihleriyle bir sıkıntımız olmaz. Biz çocukları yetiştirebiliyor muyuz, memlekete, vatana faydalı hale getirebiliyor muyuz, okutabiliyor muyuz; biz bunlarla meşguldük. Öyle bir noktaya geldik ki, vatandaşın açlığıyla meşgul durumdayız. Vatandaşımız açken başını yastığa koyduğunda aç yatmasın diye uğraşıyoruz.

Adalet ve Kalkınma Partisi'nin 20 yıllık iktidarında maalesef bu noktaya geldi. Bahanler üretiyorlar. Onlara sorarsanız, Türkiye'nin içinde bulunduğu durumdan bir tek onlar sorumlu değil. Dış mihraklar sorumlu, faiz lobisi sorumlu, Geziciler sorunlu. Herkes sorumlu. Allah'a şükür bir tek Adalet ve Kalkınma Partisi sorumlu değil.

Peki ülkeyi 20 yıldır kim yönetiyor? Başka birisi mi yönetiyor? Recep Tayyip Erdoğan'dan başka başbakan görmeyen gençler var aramızda. Bu ülkeyi bu duruma Adalet ve Kalkınma Partisi iktidarı getirdi.

Şu ana kadar ne söyledilerse, CHP ile ilgili olumsuz ne anlatmaya çalıştılarsa boş çıktı. ‘CHP Sivas’ın ötesine geçemez’ diyorlardı. Sayın Erdoğan orada ne yazıyor. Mardin yazıyor. Vallahi benim bildiğim burası Sivas’ın ötesi.

Türkiye ağır bir ekonomik kriz ile karşı karşıya. Bu krizi aşacak güçlü kadro ve politikalar CHP’de var. CHP önümüzdeki dönemin iktidarını kurmaya hazır. Politika, kadroları ile hazır. Hepsinden daha kıymetlisi Kemal Kılıçdaroğlu ile hazır.

O bize anlattıkları gibi koalisyon dönemleri çok kötüydü diyorlar ya. 20 yıldan beri tek başına iktidarsın. Türkiye 20 yıldır senden çektiğini koalisyonlardan çekmedi.

Daha dün yargıda kararname çıktı. Onların beğenmediği kararların altına imza atanları sürdüler. Hakimleri sürüyorlar. Hani bu ülkede adalet vardı. Bu ülkede Adalet Bakanlığı, adalet sarayları var ama içinde adalet yok.

Şimdi dönmüşler tekrardan yetki istiyorlar. Önümüz seçim. Kasımda mı olur, haziranda mı olur bilmem. Ben vatandaşın Adalet ve Kalkınma Partisi’ne kırmızı kart göstereceğinden eminim. 20 senedir yapamadıkları için yetki istiyorlar. 20 senedir yapamadığınız ne var?

Burası Mezopotamya. Tarım bu topraklarda icat oldu. Tarımın icat olduğu topraklarda vatandaşımız Çin’den sarımsak gelecek diye bekliyor. Bu ülkeyi bu hale tek adam rejimi getirdi. Elinizi vicdanınıza koyun başkanlık sistemine geçildiğinde beri Türkiye’de iyiye giden ne var? Başkanlık sistemine geçildiğinden beri Türkiye’de iyiye giden hiçbir şey yok. Ama hamaset diz boyu. Vatan, millet, Sakarya edebiyatı diz boyu.

Sen bir dönem açılım süreci yürüttün. Biz o dönem ‘Senin derdin Kürt sorununu çözmekse bu yöntemle çözemezsin. Meseleyi parlamentoya getireceksin’ dedik. Parlamentoda herkesin içinde bulunduğu bir ortamda. Bütün siyasi partiler, vatandaş oy vermiş, bütün siyasi partilerin milletvekilleri parlamentoda. Oturulsun hep beraber konuşulsun. Bu konuyu çözmek için parlamento zeminini kullanalım. Demokratik yollar ile çözelim. Onlar bunu tercih etmedi. Onlar kapalı kapılar ardından görüşmeler ve pazarlıklar yapmayı tercih etti. Biz o süreci bu çerçeveden eleştirdik. Ama biz Türkiye’de Kürt sorunu yoktur, çözülmemelidir demedik. Bizim siyasi geleneğimiz, CHP ve SHP geleneği, birileri ağzına Kürt lafını almazken Kürt sorunun nasıl çözüleceğine ilişkin raporlar hazırladı ve çözüm önerileri sundu. Bizim Kürt meselesini çözmeye ihtiyacımız var. Nasıl? Türkiye’nin birlik bütünlüğü, üniter yapı içinde, demokratik yollardan ve parlamento zemininde bizim Kürt sorununu çözmeye ihtiyacımız var. 2022 Türkiye’sinde bizim artık inancı, mezhebi, kökeni tartışıyor olmamız doğru bir şey değil.

Devlet ne zaman vatandaşa hizmet eden bir aygıta dönüşür, o zaman Türkiye demokratikleşmiştir. Sen ne zaman polis ve askeri gördüğünde ürkmezsin o zaman Türkiye demokratikleşmiştir. Bütün bunları sizlerle beraber yapacağız. Sizin seçip parlamentoya gönderdiğiniz temsilcileriniz ile yapacağız.

Pervin Buldan'dan Soylu'ya: Biz de kendisini bakan olarak tanımıyoruz; çok daha kalabalık geleceğiz Siyaset Erdoğan'ın imzasıyla Meclis'e sunulan ek bütçeye CHP'den tepki: Milleti perişan etme pahasına... Siyaset Mehmet Metiner'den seçim öncesi dikkat çeken sözler: 'AK Parti, içinden vurulacak' Siyaset Bedelli yasasıyla Genelkurmay Başkanının yaş haddi yükseltiliyor: Hulusi Akar istedi Erdoğan onayladı Siyaset