İnsanlar için tehlike çanları: 50 yılda sulak alanların yüzde 35’i kayboldu

Küresel iklim değişikliği nedeniyle kuraklık ve gıda üretimi krizi etkilerini giderek artırıyor. Kuraklık ekilebilir alanları yok ederken Türkiye'de de tehlike çanları çalıyor.

2 Şubat Dünya Sulak Alanlar Günü çerçevesinde açıklama yapan Akdeniz Koruma Derneği, Türkiye’nin sulak alan açısından önemli bir yere sahip olduğunu belirtirken, hali hazırda 160 sulak alanın bulunduğu açıklandı.

Akdeniz Koruma Derneğinden yapılan açıklamada, “Sahip oldukları özgün doğal yapıları ile birçok tür için yumurtlama ve yavrulama alanı olan sulak alanlar, aynı zamanda sudaki kirliliği azaltıyor ve karbonu tutuyor. Yeryüzünün en zengin ve üretken ekosistemleri olarak görülen sulak alanlar, yerel halkın geçim kaynaklarına ve beslenmesine katkı sağlıyor. Böylesine zengin bir ekosistemin korunması, biyoçeşitliliğin devamı, iklim krizi ile mücadele ve yerel halkın geçim kaynaklarının sürdürülebilirliği açısından oldukça önemli. Ülkemizde 106 sulak alan bulunuyor. Gökova Körfezi içerisinde yer alan Azmak ise bu zengin ekosisteme sahip sulak alanlardan biri. Sahip olduğu değerli mineral ve besin kaynaklarıyla önemli bir biyoçeşitlilik noktası. Dünyadaki sulak alanların yüzde 35’i son 50 yılda kayboldu. Birçok insanın ve canlının doğrudan yaşam kaynağı sulak alanların korunması oldukça önemli. Koruma çalışmaları artırılmazsa bu yaşam alanlarını hızla kaybedeceğiz” denildi.