Birkaç İyi Adam’ın Aytunç'u son haliyle şaşırttı! Bakın şimdi ne yapıyor?
Hürriyet'ten Eda Solmaz, 90'ların boyband grubu Birkaç İyi Adam’ın solistlerinden Aytunç Bentürkle konuştu. İşte röportaj...
Birkaç İyi Adam’dı Türkiye’de ilk dans edip şarkı söyleyen boyband yani erkek grubu Birkaç İyi Adam’dı. 1996 yazıydı ve grubun ismini taşıyan şarkısının klibi müzik kanalarında yayınlanmış ve listelerde üst sıralara çıkmıştı. Aytunç Bentürk, Murat İnce, Hakan İlban, Faruk K, Ogün Özkutlu’dan oluşan grup, dans ve müziğin iç içe olduğu, pop’un çeşitlilik sunduğu bir dönemi temsil ediyordu. Aytunç Bentürk, dans ile bağının temellerinin 1980’lerin başında atıldığını söylüyor:
Türk filmlerinde kötü adamlar hep dans sahnelerinden ve diskolardan çıkardı “8-9 yaşlarındaydım ve Almanya’dan gelen gurbetçilerin sokakta dans ettiği bir dönemdi. Yaptıkları dans ilgimi çekmişti ve popüler olmaya yeni başlayan break dans yapmaya başlamıştım. Türkiye’nin ilk break dansçısı yani ‘Bboy’larından biriydim. Yurt dışından filmler ve kasetler getirirdik. Oradaki hareketlerin benzerlerini Türkiye’deki dans yarışmalarında yapmaya çalışırdım. İlk yarışmamda 3. olmuştum ve sonrasında da birincilik... Severek ve isteyerek dans ediyordum. Bu da fark ediliyordu.”Bentürk, 80’lerde dans edenlerin kötü kişiler olduğuna dair bir ön yargının da olduğunun altını çiziyor ve ekliyor: “Çünkü Türk filmlerinde kötü adamlar hep dans sahnelerinden ve diskolardan çıkardı. Ama ailem bana dans konusunda her zaman destek oldu. Bu işi düzgün yapmam için beni yönlendirdi. Dans insanları farklı bir dünyaya götürür, spor ve sanat yapmanızı da sağlar.”
Pandemi olmasaydı grup geri dönüyordu Aytunç Bentürk, Yonca Evcimik’in dansçısı olduğu sıralarda ise Birkaç İyi Adam projesi ortaya çıktığını söylüyor. Ünlü dansçı, kült grubun doğuşunu şöyle anlatıyor: “O zamanlar çok dans eden kişi yoktu. Yonca Evcimik de hem dans edip hem de şarkı söyleyen neredeyse tek sanatçıydı. Onun da öncesi var tabii, Seyyal Taner’ler gibi... Ama Yonca yeni bir nesildi ve biz de onun dansçısıydık. Yonca, ‘Çocuklar size bir kaset yapalım. Bir Türk boyband grubu kuralım’ dedi. Kabul ettik ve bir yıl boyunca şan ve solfej dersleri aldık. İlk kasetin şarkılarını seslendirdik ve koreografisini çalıştık. Raks müzik firması, 10 bin adet kaset bastırdı. Yöneticiler ‘5 bin satışını yapın da bari zarar etmeyelim’ dedi. Ama 2 şarkılık ilk kaset, ilk haftada 50 bin adet satışa ulaştı. Sonra acilen ikinci kaseti yaptık. Raks firması da bu performansa çok şaşırdı. Birçok yerde sahne almaya başladık. Hem dans ediyor hem de başkalarının şarkılarını söyleyerek sahnede bir buçuk saat geçiriyorduk.”
"BEN EVLENİYORUM" DEDİ Grup, güzel bir yükselişte giderken aniden 1999 yılında dağılır. Ünlü dansçı, o sürecin bir arkadaşlarının evlenmeye karar vermesiyle başladığını söylüyor: “Tam güzel paralar kazanma dönemimize gelmiştik ki arkadaşlarımızdan biri ‘ben evleniyorum’ dedi. Ardından bir diğeri de evlenmeye karar verdi, diğeri ise tek başına kaset yapmak istedi. Sonrasında da devamı gelmedi ve bu iş bitti. Yonca, bu yıl tekrardan birleşmemizi istedi ama pandemi araya girdi.” Gruptan Faruk K, solo olarak kariyerine devam ediyor. Ogün Özkutlu, Almanya’daki dans okulunda yeni öğrenciler yetiştiriyor. Milli karateci olan Murat İnce ise hâlâ sporla ilgileniyor. Hakan İlban ise ticaret yapıyor...
Dansı ikinci meslek olarak seçmelisiniz 48 yaşındaki Aytunç Bentürk, profesyonel olarak danstan hiç kopmuyor. Bentürk, kendi adına dans okulları açıyor, bunun yanı sıra da Türkiye Dans Sporları Federasyonu’nu kuruyor ve salsayla Latin dansları eğitim kurulu başkanlığını üstleniyor. Ünlü dansçıya, “Bir dönem ekranda dans yarışmaları çok fazlaydı. Şu an dans, eski popülerliğini kaybetti mi?” diye soruyorum. Bentürk’ün cevabı ise şöyle oluyor: “90’larda çok fazla dansçı yoktu. Benim gibi 5-6 kişi dans ediyorduk. Televizyonda çok tercih ediliyorduk. Özel bir proje olduğunda ilk bizi çağırıyorlardı. Bu işi seviyorduk ve bu da insanlara yansıyordu. Dansla sevgi kazanmıştık. ‘Ah Kızlar Vah Erkekler’ diye bir yarışma programı vardı. TV’de dansın sevilmesini orası sağladı. Daha sonra ‘Benimle Dans Eder Misin?’ furyası başladı. 2000’lerin ortalarında dans en yüksek ivmesini kazandı. Şimdi yine düşüş zamanındayız. Eskiden, 7-8 derginin kapağında beni görebilirdiniz. Şu dönemde Türkiye’de bir dansçının dergi kapağında olacağını zannetmiyorum. Olursa da iyi sanatçıların yardımıyla...”
Pandemide en çok etkilenen sektörlerden biri de biziz Bentürk, ayrıca gençlere dansı ikinci bir meslek olarak seçmelerini öneriyor. Bunun nedenini de şöyle açıklıyor: “Aslında şu anda yurt dışında herkes dans ediyor. Çünkü yapılabilecek en güzel aktivitelerden biri. Bu işi profesyonel hale getirmek ve spor olduğunu kabul ettirmek için çok emek harcadık. İlk Türkiye milli takım dansçıları benim okulumdan çıktı. Bu sayede insanlar dansa spor olarak bakmaya başladı ama bu meslekte bir gelecek yok. Ben her zaman şunu söylüyorum; dansı profesyonel hobi olarak yapmalısınız. Bu ikinci bir meslek olmalı. Ana meslek olarak ben önermiyorum. Çünkü en ufak bir şey dans sektörünü vuruyor. Pandemide en çok etkilenen sektörlerden biri de biziz.”
Aleyna Tilki, İrem Derici ve Edis’i beğeniyorum Geçmişte hemen hemen birçok sanatçının klibinde ya da sahnesinde yer alan Aytunç Bentürk, son dönemde Aleyna Tilki, İrem Derici ve Edis’in dans edişlerini çok beğendiğini söylüyor. Bentürk, dün ve bugünü kıyasladığında dans kültürünün gleişimini şöyle tarif ediyor: “Eskiden dans alt kültür olarak görülürdü. Dans ettiğimiz için sokakta dövülüp saldırıya uğradığımız bile oldu. ‘Dansçıyım’ demeye bile çekinirdik. Şimdi göğsümü gere gere ‘Dans eğitmeniyim ve dans sporcusuyum’ diyorum. Biz bu kültürü yaratana kadar çok çaba sarf ettik. Ben dans etmeyi aşırı derecede çok seviyorum. Tüm sorunlarım ve problemlerimden arınıyorum. Yaptığım işe en önemlisi saygı duyuyorum.”Ünlü dansçı, yurt dışında Türkiye’yi temsil ettiği zamanlarda çok gururlandığını ve Yonca Evcimik’le çalışmaktan keyif aldığını belirtiyor.
Biz bu kültürü yaratana kadar çok çaba sarf ettik. Ben dans etmeyi aşırı derecede çok seviyorum. Tüm sorunlarım ve problemlerimden arınıyorum. Yaptığım işe en önemlisi saygı duyuyorum.”Ünlü dansçı, yurt dışında Türkiye’yi temsil ettiği zamanlarda çok gururlandığını ve Yonca Evcimik’le çalışmaktan keyif aldığını belirtiyor.