Beyaz perdede renkli hafta: İşte vizyona girecek filmler

Korku filmi sevenlerin beğenisini kazanacak Katil Kim (Bodies Bodies Bodies), yirmili yaşlardaki bir grup zengin gencin başından geçenleri anlatıyor. Gençler, şehirden uzak bir evde, yaklaşan kasırga sırasında eğlenecekleri bir parti planlıyorlar. Fakat partide oynanan bir oyun beklenenden oldukça farklı şekilde ilerliyor. Film, birbirini arkadan bıçaklamaya, sahte arkadaşlıklara ve bir partinin yanlış gidişine yeni ve eğlenceli bir bakış sunuyor.

Çocukları ve animasyon tutkunlarının ilgisini çekecek 85 dakikalık bir animasyon olan Aya Sihirli Yolculuk (Moonbound), küçük kardeşi ay adamı tarafından kaçırılan Peter’ın hikayesini anlatıyor. Peter, kardeşi Anne’yi kurtarmak için sihirli bir yolculuğa çıkacaktır fakat Uyku Persi, Anne’in nerede olduğunu bulmanın tek yolunun, Gece Perisi’nin kalesinde düzenlenen yemeğine katılmaktan geçtiğini söylüyor.

Daniel Stamm’ın yönetmenliğini yaptığı korku filmi Şeytan Kapanı (Prey for the Devil), 25 yaşındaki rahibe Ann’ın hikayesini anlatıyor. Geçmişte annesine musallat olan ve gençliği boyunca kaçtığı şeytanla yeniden yüzleşmek zorunda kalan Ann, Vatikan tarafından Amerika ile dünyanın farklı ülkelerinde açılan ve şeytani güçlerle mücadele eden bir okulda gözlemci oluyor.

Sex Education’ın yıldızı Emma Mackey’in dünyanın en ünlü klasiklerinden Uğultulu Tepeler’in yazarı Emily Brontë’ye hayat verdiği dram filmi Emily, dünya tarafından fikrini söylememesi, düşüncelerini, duygularını ve hayallerini paylaşmaması beklenen Emily Brontë’nin hikayesini anlatıyor. Sessiz kalmak ve başkalarının isteklerini yerine getirmekle ilgilenmeyen Emily, izleyicilere tüm bunların nedenini gösteriyor. Filmin yönetmen koltuğunda ise Frances O'connor oturuyor.

Ruben Östlund’in yönettiği komedi filmi Hüzün Üçgeni (Triangle of Sadness), manken bir çiftin, bir grup milyarderin olduğu gemi tatiline dahil olmasını anlatıyor. Zenginlik ve şatafatın eksik olmadığı gemide yolcuların büyük fırtına vurgunundan, korsan baskınına kadar başlarına gelmeyen kalmıyor. Yolculuğun sonu ise hiyerarşinin ve sınıfsal rollerin tekrar yazıldığı bir hayatta kalma oyununa dönüşüyor.

Hirokazu Koreeda tarafından yönetilen Güney Kore yapımı bir dram filmi olan Bebek Servisi (Broker), borçlarıyla boğuşan Sanghyeon ve insanların anonim şekilde çocuklarını terk ettikleri bir tesiste çalışan Dongsu’nun hayatlarını anlatıyor. İkili yağmurlu bir günde terk edilen Woosung adında bir bebeği, iyi bir fiyata satmak için çalıyorlar. Tüm bunlar olurken, dedektifler onları iş üstünde yakalamak için izlemektedirler.

Yetiştirme yurtlarında büyüyen Burak askerlik hizmeti sırasında gazi olmuş yoksul, Post travmatik stres bozukluğu yaşayan, eski bir mma kafes dövüşçüsüdür. Şimdilerde kafeslerde cins kedi yetiştirmektedir fakat kedileri enfeksiyon sonucu ölür. Ringlere dönmek zorunda kalır. Bir dövüşte rakibinin ölümüne sebep olur ve adamın kimsesiz kalmış bir kızı olduğunu öğrenir. Savaşın yok ettiklerini yine savaş meydanlarında aramaktan başka çaresi olmayan Burak’ın yolu yine hayal kırıklıklarıyla dolu olacaktır.