Yunanlılar 'Sahte' Dedi, Türkler 'Anavatanı Burası' Dedi: Değeri Tam 15 Bin TL'yi Aştı
Çeşme'de yeniden hayat bulan damla sakızı üretimi, Yunan medyasının "Türkler sahte üretiyor" iddialarına karşı güçlü bir yanıt oldu. Coğrafi işaretli Çeşme damla sakızının kilosu 15 bin TL'ye ulaştı.
Kaynak: İHA

Dünyada yalnızca Yunanistan’ın Sakız Adası ve Türkiye’nin Çeşme Yarımadası’nda yetiştiği bilinen damla sakızı, yeniden Çeşme topraklarında hayat buldu. Kilogram fiyatı 15 bin TL’ye kadar ulaşan coğrafi işaretli Çeşme damla sakızı, ekonomiye önemli katkılar sağlarken uluslararası tartışmaların merkezine oturdu.
ÇEŞME DAMLA SAKIZINA COĞRAFİ İŞARET TESCİLİ
1959 yılında Çeşme’de başlatılan ancak uzun yıllar ilgi görmeyen sakız ağacı üretimi, son 20 yılda yeniden canlandırıldı. Bu kapsamda 40 binin üzerinde fidan yetiştirildi, 20 bin fidan ise toprakla buluşturuldu. Gıda ve kozmetik sektörlerinde geniş kullanım alanı bulan damla sakızı, artık Çeşme’nin coğrafi işaretli ürünü olarak değer kazanıyor.

Üretici Hasan Ege Tütüncüoğlu, coğrafi işaret sürecinin tamamlanmasıyla birlikte Çeşme'nin ikinci tescilli ürününe sahip olduğunu belirterek, "Cumhuriyet döneminde neredeyse yok olan sakız ağaçları, bugün yeniden hayat buldu. Bu da bizim için büyük bir gurur kaynağı" dedi.
"20 TONA YAKIN İTHALAT YAPILIYOR"
Tütüncüoğlu, sakız üretiminin önümüzdeki 4-5 yıl içinde bir tonun üzerine çıkacağını ve ilerleyen süreçte dünya pazarında önemli bir aktör olabileceklerini vurguladı. Tütüncüoğlu, "Çeşme, yavaş yavaş ağaç sayısını ve üretim kapasitesini artırarak dünya pazarından pay almaya çalışıyor. Biz ülke olarak yaklaşık 20 tona yakın ithalat yapıyoruz. Dolayısıyla bu ithalatın, en azından kendi ihtiyacımız kadar olan kısmının Çeşme damla sakızıyla karşılanması ekonomimiz açısından çok önemli.

"10 YIL İÇİNDE ÜRETİMDE YÜZDE 50'LİK PAYA SAHİP OLACAĞIZ"
Belediye ile yapmış olduğumuz bir protokol kapsamında, şu anda yeşil alanlara sakız ağaçlarını dikiyoruz. Çünkü yer yok. Yer olmayınca, bulduğumuz her yerde dikebilmek için her türlü imkanı araştırıyoruz ve sağlıyoruz. Özellikle rüzgar enerjisi üretilecek alanların altında çok fazla atıl alan var. Bu alanlarda sakız ağacı dikiminin önü açılabilir, geliştirilebilir. Eğer bu sağlanabilirse, burada yılda 50 bin civarında sakız ağacını toprakla buluşturabiliriz. 10 yıl içerisinde de dünya pazarında 500 bin ağacın üzerinde bir üretimle yüzde 50'lik bir paya sahip olabiliriz" dedi.
YUNANİSTAN'DAN "SAHTE SAKIZ" İDDİASINA YANIT
Sakız ağacı üretiminin yeniden başlaması Yunanistan’da dikkat çekti. Üretici İbrahim Topal, Yunan medyasında "Türkler sahte sakız üretiyor" şeklinde haberler yayımlandığını belirterek, bu iddialara sert yanıt verdi. Topal, "Biz bu işe meraklı olarak başladık sakızın çelikten yetiştirilmesiyle ilgili, çoğaltılması ile ilgili çalışmaları başlattık. 2 ayda ürettiğimiz ağaçlar, sakız fidanları olma yolunda çok hızlı gelişiyorlar. Onları saksılara aldık. Sonrasında toprağa diktik ve beş yıl gibi kısa bir süre içerisinde ürün verir hale geldik.

SAKIZ AĞACININ ANAVATANI BURASI
Sakızın bu şekilde üretimiyle ilgili zaten bu çalışmalar yapılırken, Yunanlılar karşı tarafta bizim yaptığımız çalışmaları çok yakından takip ediyorlardı. 'Türkler sahte sakız üretiyor' diye kendi yerel medyalarında manşet haberler çıkardılar. Sakız ağacı aslında ana karada var olan bir ürün, sonradan adalara gitmiş. Anavatanı burada olan bir ürün, bir şekilde Türkler tarafından da değerlendiriliyor, ekonomiye kazandırılıyor" diye konuştu.
SAKIZ ÜRETİCİLERİ YETKİLİLERE SESLENDİ
26 binin üzerinde sakız fidanının dikilecek arazi olmadığı için bekletildiğini söyleyen üretici Hasan Ege Tütüncüoğlu, "Çeşme'de araziler çok pahalı olduğu için tarımsal amaçla kullanımı oldukça zor" dedi. Tütüncüoğlu, yetkililerden Çeşme'deki sakız üreticilerine ağaçlarını dikebilmeleri için yer tahsisi talebinde bulundu.