Tapu Dağılımı Sil Baştan Değişecek! Yargıtay’dan Boşanma Aşamasındaki Çiftler İçin Emsal Karar
Geçtiğimiz yıllarda boşanan bir çiftin yaşadığı tapu anlaşmazlığı, yerel mahkeme ve istinaf mahkemesi arasında farklı kararlarla dikkat çekmişti. Yargıtay, boşanma davasında emsal bir karar aldı.
Kaynak: Haber Merkezi

Türk Medeni Kanunu'na göre, evlilik süresince edinilen tüm mal varlıkları, boşanma durumunda eşit şekilde paylaşılıyor. Ancak evlenmeden önce sahip olunan taşınmazlar ve ziynet eşyaları, boşanma sonrasında paylaşım dışı tutuluyor ve ilk sahibinin mülkiyetinde kalıyor. Bu, tarafların boşanma öncesindeki kişisel mallarını koruma altına alan bir düzenleme olarak biliniyor.
DAVA SÜRECİNDE DİKKAT ÇEKEN TAPU KARARI
Basında geniş yankı uyandıran bir boşanma davasında, davacı taraf, eşinin ortak konutu terk ederek başka bir kadınla yaşamaya başladığını ve taşınmazlarını satma girişiminde bulunduğunu öne sürdü. Davacı, bu durumun ailenin ekonomik varlığını tehlikeye attığını belirterek, Türk Medeni Kanunu'nun 199’uncu maddesi uyarınca davalının taşınmazlardaki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasını talep etti.
İlk Derece Mahkemesi, davacının talebini kabul ederek, taşınmazların tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ve bu kararın tapu kütüğüne şerh edilmesine hükmetti. Ayrıca tapu müdürlüklerine bu kararın iletilmesi kararlaştırıldı.

İSTİNAF MAHKEMESİ KARARI BOZDU
Davalı tarafın itirazı üzerine Bölge Adliye Mahkemesi, davalı eşin ailenin ekonomik birliğini tehlikeye düşürecek somut bir davranışta bulunduğunun ispat edilemediği gerekçesiyle İlk Derece Mahkemesi'nin kararını bozdu. Bu durumda, davacı tarafın iddialarını destekleyecek yeterli delil sunamaması belirleyici oldu.
Bölge Adliye Mahkemesi, davacının ekonomik varlıkların korunması yönündeki taleplerini reddetti ve davanın ispat edilemediğine hükmetti.

YARGITAY’DAN EMSAL KARAR
Bölge Adliye Mahkemesi’nin kararına karşı davacı vekili tarafından temyize gidildi. Yargıtay’ın bu konuda vereceği karar, boşanma davalarında mal paylaşımı ve tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına yönelik önemli bir emsal niteliği taşıyor.
Temyiz talebini ele alan Yargıtay 2. Hukuk Dairesi kararı bozdu. Verilen kararda şu ifadelere yer verildi:
Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, tarafların fiilen ayrı yaşadıkları, davalı erkeğin mal varlığının bir kısmını elden çıkarma yönünde girişimlerde bulunduğu anlaşılmaktadır.
Bu hale göre, davalının tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasında gereklilik bulunduğu gerçekleşmiş olup, Medeni Kanun’un 199'uncu maddesi şartları oluşmuştur. Buna göre; Bölge Adliye Mahkemesince, İlk Derece Mahkemesinin davanın kabulü kararının doğru olduğu kabul edilerek davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.