Birikim yapanlar dikkat: Altında çifte kazanç mümkün!
Birikim yapanlar tarafından güvenli liman olarak görülen altın ve dolar, sert manevralar ile kendisini hatırlatıyor. Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Kahraman, altında çifte kazancın mümkün olduğuna dikkat çekti.
Son 3 yılda küresel çapta yaşanan pandemi, savaş ve çeşitli krizler ekonomik istikrarsızlıklara yol açtı.
Uzmanlar, döviz ve altının fiziki olarak elde tutulması yerine bankalarda açılacak hesaplarda yine altın ve döviz hesaplarında değerlendirilmesi yönünde uyarılarda bulundu.
Yastık altı olarak tabir edilen birikimlerin özellikle deprem sel gibi afetlerde büyük kayıplara yol açabileceğinin de altını çizdi.
"SADECE DÖVİZ VE ALTIN YOK"
Türkiye’de finansal okur yazarlık seviyesinin düşük olduğunu belirten Yaşar Üniversitesi Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Kahraman, "Yatırım araçları konusunda halkımız çok fazla bilgili değil. Bilindiği üzere yatırım deyince aklımıza daha ziyade altın, döviz, vadeli mevduat ve hisse senedi gibi klasik yatırım araçları geliyor. Oysa sistemde küçük birikimlerimizi değerlendirebileceğimiz farklı risk ve vade opsiyonları sunan yatırım araçları da mevcut" dedi.
Kahraman, "Aynı şekilde kıymetli evrak dediğimiz hazine bonosu, devlet tahvili ve repo da yatırımcıya faiz getirisi sağlar. Hazine bonosunda vade 1 yıldan az, tahvilde 1 yıldan fazla iken repo ise gecelik olarak vadelenir. Esasen bu araçları tıpkı vadeli mevduat mantığıyla düşünebiliriz. Kuponlu diye tabir ettiğimiz tahviller ise, vade süreleri boyunca önceden belirli periyodlarda yatırımcısına faiz ödemeleri (kupon) gerçekleştirirler" ifadelerini kullandı.
"BANKAYA YATIRILMALI"
Altının bu yıl sert manevralar ile kendisini hatırlattığının altını çizen Doç. Dr. Serpil Kahraman, "Altını fiziki olarak saklamak yerine, bankalara altın mevduat hesabı açarak hem altının değişen getirisinden hem de faiz getirisinden faydalanabilirsiniz" dedi.
"DOLARDA İSTİKRARI BEKLEMEK İÇİN HENÜZ ERKEN"
"Dolarda, istikrarlı bir seyir beklemek için henüz oldukça erken" diyen Kahraman, şöyle devam etti:
"Yıl sonu için uluslararası yatırım şirketlerinin tahminleri, dolarda 28-30 TL bandını, ons altında ise 2075 dolar direnç seviyesini test etmesi yönünde. Gerek altın gerekse döviz cinsi yatırımlarımızı yastık altı yerine, finansal sisteme kanalize etmek güven ve daha fazla getiri sağlaması yanında, sistemde fon artışı sağlaması ve diğer bir ifadeyle ekonomiye katkısı açısından elzem."
"DİJİTAL OLMALI"
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Mayıs 2023 Finansal İstikrar Raporu’na göre hane halkı tasarruflarında, bankaların TL cinsi mevduat motivasyonlarıyla birlikte TL bazlı tasarruflarının Gayri safi yurt içi hasıla (GSYİH) oranı ki sırasıyla TL mevduat, hisse senedi ve yatırım fonları olmak üzere arttığı görüldüğünü belirten Doç. Dr. Kahraman, şu ifadelere yer verdi:
"Aslında fazla bilinmeyen ama tıpkı altın ve dövizde olduğu gibi birikimlere farklı tutarlarda eklemeler veya kısmi satış imkanı sağlayan yatırım fonları da bir diğer tercih olabilir. Tamamen hisse senedi içeren bir yatırım fonu olabileceği gibi içeri yalnızca kıymetli evrak içeren fonlar da risk ve beklenti tercihine göre tercih edilebilir. Örneğin likit fonlar, içeriğinde yoğunlukla repo bulunan araçlardır ve getirisi nispi olarak düşük olsa da yatırımcısına anında alım- satım imkanı sağlar."
"İŞLEM MALİYETLERİNİZİN DÜŞÜK OLMASINI SAĞLAR"
Öte yandan Doç. Dr. Kahraman, tüm yatırım işlemlerini şube yerine ATM, internet bankacılığı, mobil bankacılık ya da telefon bankacılığı gibi bankaların alternatif dağıtım kanallarını kullanarak yaparak hem işlem maliyetlerinizin düşük olmasını hem de zaman tasarruf sağlayacağını belirtti.
