2 Bin Metrede 6 Ayda Yapılıyor, Yıllarca Dayanıyor: İsmini Duyan Bu Ne Diyor, Tadı Bağımlılık Yapıyor
Yaklaşık 200 yıllık geçmişe sahip Aho peyniri için coğrafi işaret başvurusu yapıldı. Sadece tuz ve lorla hazırlanan ve yapımı 6 ay süren bu doğal lezzet, 2 bin metre yükseklikte yaylalarda üretiliyor ve büyükşehirlerden yoğun talep görüyor.
Kaynak: İHA

Trabzon’un Araklı ilçesine özgü, yaklaşık iki asırlık geçmişe sahip Aho peyniri, resmiyet kazanmak için ilk adımını attı. Bahçecik, Erikli ve Kavraz yaylalarının serin havasında üretilen bu özel lezzet için coğrafi işaret başvurusu yapılırken, yöre halkı bu gelişmeyi heyecanla karşıladı.
Yaklaşık 2 bin metre yükseklikte üretilen Aho peyniri, yalnızca tuz ve özel seçilmiş lor kullanılarak geleneksel yöntemlerle hazırlanıyor. Üretici Yalçın Çebi, bu peynirin geçmişinin 150 ila 200 yıl öncesine dayandığını belirterek, “Zamanında hiçbir imkan yokken dedelerimiz bu peyniri yaptı. Bugün biz, onların izinden giderek bu değeri resmileştirmek istiyoruz” dedi.

YAPIMI 6 AY SÜRÜYOR, BOZULMADAN YILLARCA KALIYOR
Aho ismini, yöredeki Aholu köylerinden alan bu peynir, mayıs ayında toplanan lorlarla hazırlanıyor ve yaklaşık 5-6 aylık olgunlaştırma sürecinden geçiyor. Tuz oranı yüksek olduğu için uzun süre dayanabilen bu peynir, geçmişte yaylalarda elektriksiz ve susuz ortamda bozulmadan saklanabiliyordu.

Üretici Çebi, “Şu an yaylalarda üretime devam ediyoruz. Mayıs ve haziran aylarında imal edilen peynirler yıl boyunca satışa sunuluyor. En çok siparişi İstanbul, Ankara ve İzmir’den alıyoruz. Ama tüketimde yine ilk sırayı yöre halkı alıyor” ifadelerini kullandı.

"ARTIK HER EVDE BİR KÜLTÜR"
Yöre sakinlerinden Sercan Demirbağ ise Aho peynirinin Karadeniz mutfağında ayrı bir yeri olduğunu belirterek, “Bizim için bu peynir bir lezzet değil, bir gelenek. Kahvaltılar Aho peynirsiz olmaz. Bu ürünün tescillenmesi, Araklı’nın kültürel mirasına sahip çıkmak demek” dedi.

KÜLTÜREL VE EKONOMİK KATKI BEKLENİYOR
Yöre halkı, tescil sürecinin tamamlanmasıyla birlikte Aho peynirinin hem ekonomik hem de kültürel anlamda bölgeye büyük katkı sunacağı görüşünde birleşiyor. Tamamen doğal yöntemlerle üretilen bu peynirin, Araklı’nın simgelerinden biri haline gelmesi hedefleniyor.