Enflasyon, kanunu olmayan gizli bir vergidir

Mahfi Eğilmez Üstadın, ‘’ Bütçe Açığındaki Büyük Düşüş Gerçek mi İllüzyon mu?’’ başlıklı yazı bize her şeyi anlatıyor. Ocak-Kasım 2022 bütçe açığı 20,4 milyar olarak açıklandı! Üstat, bunu ‘’illizyon‘’ olarak ti’ye almış! Haklı da. İllizyon olmazsa 278 milyar bütçe açığı nasıl 20,4 milyara iner mi?

Sabri Arpaç Yazar sabriarpacymm@gmail.com

Enflasyon, mal ve hizmetlere ait genel fiyat düzeyinin yükselmesi nedeniyle paranın satın alma gücünde meydana gelen düşüş şeklinde tanımlanır. Dar ve sabit gelirlileri o derece etkiler ki Ona ‘’enflasyon canavarı’’ deniyor. Enflasyon Kanunu olmayan vergidir. O vergiyi varlıklılar da ödeseler sabit gelirliler kadar etkilenmezler. Çünkü, pahalı alsalar da pahalı da satarak kendilerini enflasyondan korurlar. Enflasyondan dar gelirli esnaf da olumsuz etkilenir. Enflasyon nedeniyle satışları düşer, sermayesi erir ve tezgahtaki malı azalır yani küçülerek yok olurlar. Enflasyon kanunu olmayan yoksul düşmanı gizli bir vergidir!

ENFLASYON NEDEN VERGİDİR?

Enflasyon, Devletin bütçe açıklarını para basmak suretiyle finanse etmesinin sonucu oluşan harcamalar bünyesine giren vergiler ile bütçe açıklarının da azalmasını fiili olarak etkiler. Ama harcama yapanın gizli vergisi olarak Hazineye akar. Otomatik bir vergiye dönüşen enflasyon vergisi için bir kanuni düzenlemeye de gerek yoktur.

Enflasyon, katma değer, özel tüketim vergisi gibi dolaylı vergilere benzer bir gizli dolaylı vergidir. İktidarların Hazine açıklarını kapatmak için kullandığı borçlandırmaya benzer. Aynı zamanda Hazineye para da transfer eder.

Enflasyon ile Devlet kendi alacaklarını da azaltır. Hatta Fiyat artışları nedeniyle kat be kat tahsil ettiği alacakları yetmezmiş gibi bir de lütfeder gibi ‘’ af ediyorum’’ havasını basar.

İktidarlar zaten bir önemi kalmayan alacakları zaman zaman ‘’af ederek’’ bir de bu yolla oy devşirmeye çalışlar. Bu olanlar bu iktidar zamanın tam 10 defa ‘’vergi affı, vergilendirme yapılandırması veya en kötüsü varlık barışı’’ şeklinde yapıldı.

VERGİ TARİFESİ YENİDEN DEĞERLEMEYE GÖRE GÜNCELLENMEZSE DAHA ÇOK VERGİ MDENİR

Enflasyon vergisinin olumsuz etkisinden korumak farklılaştırılmış vergi oranları, vergi muafiyet ve istisnaları gibi güncellemelerden başka enflasyonun olumsuzluklarına karşı mükellefleri koruyan “yeniden değerleme” yani enflasyon muhasebesi uygulanması daha işlevsel hale getirilmelidir.

Vergi Usul Kanunu’nun 414’ncü maddesindeki yetkiye istinaden aynı Kanunun mükerrer 298/B maddesine göre; yeniden değerleme yapılacak yılın Ekim ayında bir önceki yılın aynı dönemine göre TÜİK’in Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksinde ortaya çıkan ortalama fiyat artış oranı olarak Resmî Gazete ile ilan edilmektedir.

İlan edilen bu değere göre;

- Vergi Usul Kanunu’ndaki maktu hadler ile uygulanacak cezaları,

- Gelir Vergisi Kanunu’ndaki “maktu had ve tutarlar ile istisna ve muafiyet hadleri,

- Vergi tarifesindeki gelir dilim tutarları,

- Vergiye uyumlu mükellef indirimi,

- Kurumlar Vergisi Kanunundaki “indirimli kurumlar vergisi yatırıma katkı tutarı,

- Özel tüketim vergisi, emlak vergisi, damga vergisi, harçlar kanunu, veraset ve intikal vergileri, motorlu taşıt vergileri, trafik cezaları,

Benzeri had ve tutarlar tespit edilen yeniden değerleme oranında arttırılarak izleyen yıllarda uygulanır. 2022 Yılı için yüzde 122,93 olarak yayınlanan yeniden değerleme oranı Resmî Gazetede yayınlanarak yürürlüğe girdi.

ENFLASYON VERGİSİNİ KİMLER ÖDER?

Doğal olarak enflasyon vergisin herkes öder. Ancak, varlıklı guruplar artan fiyatların tarafı oldukları için enflasyon vergisini ödeseler de çok etkilenmiyorlar.

Bu adsız ve kanunsuz vergiden en çok düşük ve sabit gelirliler tasarruf yapama olanakları olmadığı için gelirlerinin tamamını günlük temel ihtiyaçları için harcadıklarından enflasyon vergisinden en fazla etkileniyorlar.

Dar ve sabit gelirli memur, işçi, emekli ve küçük esnaf enflasyondan önceden olumsuz etkileniyorlar. Daha sonra bunların gelirlerinden iktidar tarafından bir miktar iyileştirme düzeltmesi yapılsa da bu geleceğe yönelik değil de geçmiş enflasyon etkilerini bir miktar düzeltilmesinden ibaret olmaktadır. Yani yapılan düzeltme geleceğe yönelik olmayıp kısmen de olsa geçmiş kayıplarını düzeltmeye yöneliktir.

Gelecekte oluşacak enflasyonu yaratan Devletin girdi maliyetlerine yansıyan yüksek vergiler ile kur baskısının oluşturduğu fiyat artışları dar ve sabit gelirli enflasyon yeni bir enflasyon vergisi ile karşı karşıya bırakacaktır.

En önemli sorun ise düşük gelirlinin enflasyon sepetindeki malların fiyatlarındaki artış oranıdır. Oysa yüksek gelirli kesimin elindeki para enflasyona paralel olarak finansal araçların nominal getirisinin artmasıyla değerini korur. Fiyatları doğru belirleyemeyenler enflasyon vergisine maruz kalır.

ENFLASYON VERGİSİ HAZİNEYİ DOLDURDU

Türkiye'de 2022 enflasyonu TÜİK'e göre yüzde 64,27, Enflasyon Araştırma Grubu (ENAG)'a göre ise yüzde 137,55 olarak açıklandı. Bu rakamlar daha önceki aylarda sırasıyla yüzde 80 ile yüzde 184 olarak da gerçekleşmişti.

Enflasyonun yükselmesi kamu gelirlerini yükselttiği için Devlete yani Hazine’ye göreceli yarar sağlar. Yükselen fiyatlar nedeniyle alış-verişlere uygulanan katma değer vergisi, özel tüketim vergisi, damga ve harçlar ve benzeri dolaylı vergiler arttığı için Hazine’nin kasası da dolmaktadır.

Mahfi Eğilmez Üstadın, ‘’ Bütçe Açığındaki Büyük Düşüş Gerçek mi İllüzyon mu?’’ başlıklı yazı bize her şeyi anlatıyor. Ocak-Kasım 2022 bütçe açığı 20,4 milyar olarak açıklandı! Üstat, bunu ‘’illizyon‘’ olarak ti’ye almış! Haklı da. İllizyon olmazsa 278 milyar bütçe açığı nasıl 20,4 milyara iner mi?

Tüm yazılarını göster