'Bu bir devlet politikası olmalı' diyen İmamoğlu: Ne yazık ki bugünkü hükümetten beklentim yok

Abone ol

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, okul öncesi eğitime yönelik yatırımların bir devlet politikası olması gerektiğini, ancak bugünkü hükümetten hiçbir beklentisi olmadığını söyledi; sorunun altılı masanın iktidara gelmesi halinde hassasiyetle ele alınacağının altını çizdi.

İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu, Eyüpsultan İSKİ Kampüsü'nde hizmete açtıkları kafe ve kreşin açılış töreninde açıklamalarda bulundu.

Okul öncesi eğitimin önemine dikkati çeken İmamoğlu, kendilerinden önceki dönemde bu konuda gözle görülür hiçbir adım atılmadığını belirterek "Bizim insanımıza fırsat verildiğinde önünde hiçbir şey duramaz. Bizim insanımıza gerçek anlamda ilim, bilim, eğitim verilirse inanın onun karşılığını misli misli bu topluma, bütün dünyaya kazandırabilecek kabiliyete sahiptir. O bakımdan bu sürecin devlet politikası, 'milletimize sunulan en önemli proje' diye tariflenmesi sürecinde bugünkü hükümetten açıkçası net ifade edeyim ki hiçbir beklentim yok" dedi.

İmamoğlu; CHP, İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, Gelecek Partisi ve DEVA Partisi'nden oluşan altılı masanın birçok soruna hassasiyetle yaklaştığını vurgulayarak şunları kaydetti:

"Eminim ki önümüzdeki zaman diliminde, ülkemizdeki her soruna hassas bir şekilde bakacak olan, 'altılı masa' diye tarif ettiğimiz o değerli grubun, okul öncesi eğitime de giderilmesi gereken en önemli eksik gözüyle bakacağına ve ülkemizin en ücra köşesinde de kreş açılmasının mücadelesini vereceğine eminim."

İmamoğlu'nun açıklamaları şöyle:

'ÇOCUKLARIMIZ ARASINDAKİ EŞİTSİZLİĞİ ORTADAN KALDIRMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ'

İstanbul'un her köşesinde her gün farklı bir hizmeti vatandaşlarımıza sunuyoruz ve farklı bir soruna, ihtiyaca çözüm buluyoruz. 150 gün ve 150 proje farklı bir motivasyon da yarattı. Gerçekten liyakata dayalı bir yönetimle, hiçbir siyasi hesabın ve çıkar odağının asla kirletemeyeceği tertemiz ve inanın çok bereketli bir bütçeyle iş yapıyoruz. Her işin kendine has bir kıymeti var ama kreşin yeri apayrı. Benim gözümde çok manevi bir boyutu var. Açtığımız kreşler sayesinde binlerce çocuğun, binlerce ailenin nasıl büyük bir zorluğu aştığını tarif bile edemem. Onun için aslında şehrimizde, ihtiyaç bulunan mahallelerde açtığımız kreşlerle çocuklarımız arasındaki eşitsizliği de ortadan kaldırmanın mücadelesini veriyoruz.

'BURADAN MEZUN OLAN ÇOCUKLARIMIZ İYİ BİR EĞİTİMCİYE, BİLİM İNSANINA DÖNÜŞECEK'

Uzmanlar, her çocuğun okul öncesi eğitimi alarak hayata başlamasının ne kadar büyük bir avantaj olduğunu ifade ettiği noktada, işte kreşe giden ve gitmeyen bir çocuğumuz arasındaki o uçurumu kapatmak devletimizin borcudur. Biz de devletimizin en önemli kurumlarından biri olarak bu borcu ödemek zorunda hissettik kendimizi. Ne yazık ki bizden önceki dönemde büyükşehir belediyemizin toplam kreş sayısı kocaman bir sıfırdı. Ne yazık ki bu ihtiyaca dönük hiçbir tasarrufu yoktu. Okul öncesi eğitimin fırsatını yakalamayan çocuğumuz, ömür boyu o eşitsizliğin cezasını çekmiş oluyor. İnanınız ki buradan mezun olan çocuklarımız iyi bir eğitimci, iyi bir bilim insanı, iyi bir insana dönüşecek. Fırsat eşitliğini vermediğimiz bir çocuğun ortaya koyacağı trajik durumu varın siz hesap edin.

'BU HİZMETİN NE KADAR BÜYÜK OLDUĞUNUN ALTINI ÇİZMEK İSTİYORUM'

Bir ekonomistin kıymetli bir teorisi var. Bahsettiğimiz 4-5-6 yaşta yapılan 1 dolarlık yatırımın, en az 10-12 kat fazla katkı sunduğunu ifade ediyor. Bir topluma yatırım yapmak istiyorsanız, en değerli yatırım çocuklara yapılan eğitim yatırımı. Bu korkunç adaletsizliğe karşı asla duyarsız kalmadık ve biz büyükşehir belediyesi olarak 150 kreş hedefi koyduk. Aslında bu hedefle birlikte amacımız aynı anda 20 bin çocuğa geleceğe hazırlanması noktasında en değerli eğitimi sunabilmek. Aynı zamanda 20 bin ailenin hayatına dokunmak. Belki çocuğundan ötürü iş yaşamına başlayamayan bir aile ferdine katkı sunabilmek gibi bir boyut da kazandırıyor. O bakımdan bu hizmetin ne kadar büyük olduğunun altını çizmek istiyorum.

'DEVLET POLİTİKASI OLMASI ŞART'

Ama biliyoruz ki bu şehirde yüz binlerce çocuk ve aile var. Onların kreş ihtiyacı ne olacak? Ülkemizdeki bütün çocukların okul öncesi eğitim alması meselesi nasıl çözüm bulacak? Bunun bir devlet politikası olmasının bir şart olduğunu hatırlatmak zorundayım. On milyarlarca liralık Kanal İstanbul yapsanız bir anlam ifade etmez, siz nesli iyi bir eğitimle geleceğe hazırladığınızda oradan gelecek yaratıcı fikirler, yatırımcı, üretken nesiller ülkemizi bambaşka bir boyuta kavuşturur.

Geçenlerde Almanya'dan gelen önemli bir siyasetçinin ifade ettiği üzere, işte pandemide Kovid aşısını bulan karı - kocanın, ki o ülkede eğitim almışlar ve bizim insanımız olan bu iki insanın sadece eyaletlerine kazandırdığı para inanılmaz boyutlara eriştiği ve o kazançtan ötürü kaç milyar euro'luk yatırımın sadece o eyalete aktarıldığı hükümet tarafından ifade ediliyor.

'BUGÜNKÜ HÜKÜMETTEN BEKLENTİM YOK'

Bizim insanımıza fırsat verildiğinde önünde hiçbir şey duramaz. Bizim insanımıza gerçek anlamda ilim, bilim, eğitim verilirse inanın onun karşılığını misli misli bu topluma, bütün dünyaya kazandırabilecek kabiliyete sahiptir. O bakımdan bu sürecin devlet politikası, 'milletimize sunulan en önemli proje' diye tariflenmesi sürecinde bugünkü hükümetten açıkçası net ifade edeyim ki hiçbir beklentim yok.

'ALTILI MASANIN MÜCADELE VERECEĞİNE EMİNİM'

Eminim ki önümüzdeki zaman diliminde, ülkemizdeki her soruna hassas bir şekilde bakacak olan, 'altılı masa' diye tarif ettiğimiz o değerli grubun, okul öncesi eğitime de giderilmesi gereken en önemli eksik gözüyle bakacağına ve ülkemizin en ücra köşesinde de kreş açılmasının mücadelesini vereceğine eminim.

'CUMHURİYETİ ALKIŞLAMAK ZORUNDAYIZ'

Baktığınızda aslında bu güzel memleketin, bu güzel memleketin güzel insanlarına fırsat verildiğinde, eğitim sürecine katkı sunulduğunda neler olduğunu görebilmek için bir örneği de burada. Ben de bu ülkenin bir köyünde doğmuş bir insan olarak, dünyanın en önemli kentine belediye başkanı olabiliyorsam bu nimetin temelinde cumhuriyet yatar. Cumhuriyeti alkışlamak zorundayız. Cumhuriyet, bu topraklarda yaşayan herkese eşit fırsatı tanımak demektir. Bunu, onurlu bir görev olarak görmek demektir. Cumhuriyetimizin yüzüncü yılına giderken her birimizin bunu hatırlaması gerektiğinin altını çizerim. İSKİ kampüsünü de, İSKİ kampüsü içindeki kreşi de bu heyecanla açıyoruz.

Bu arada hiçbir yapımız, kreşle ilgili bu şehre sunduğumuz hiçbir yapı sıradan bir yapı değildir. Bu mahalleden buraya gelen bir öğrencimiz, İstanbul'un herhangi bir köşesindeki en büyük fırsatlarından birine sahip olduğu düşünülen özel eğitim kurumu kadar donanımlı okullar yaptığımızı hatırlatmak isterim.

'SİYASİ KİMLİKLER ÜZERİNDEN YÜRÜTÜLEN ENGELLEYİCİ ZİHNİN YARATTIĞI ZORLUKLARA RAĞMEN...'

İnsanların musluğundan temiz su akıtmak, çevreyi korumak ve bugünün zor koşullarında, ekonominin bizi köşeye sıkıştırdığı ortamlarda ne yazık ki bazı siyasi kimlikler üzerinden yürütülen engelleyici zihnin bize yarattığı zorluklara rağmen üretilen işlerin bitmiş halini gördüğümde duyduğum mutluluktan ötürü herkese yürekten teşekkür ediyorum.

'İSTANBUL'UN İYİLEŞME HALİ ÜLKEMİZE DE İYİ GELECEK'

Ahlaklı, liyakatli, işini iyi apan insanlarla yol almaktan büyük memnuniyet duymaktayım. İş yapma hızımız ve becerilerimizle fark yaratmaya devam edeceğiz. 16 milyon insanımızla, cumhuriyetimizin yüzüncü yılına girerken umutla yeni adımları atmaya devam edeceğiz. Gerçekten bereketi bol bir bütçe, bütün kaçakların olduğu yerleri kapattık ve kapatmaya devam ediyoruz, insanımızın çıkarının önüne bir grup insanın çıkarını koymayacağız. Çok hassas davranacağız ve bu büyük bir iyileşme dönemi olacak. İstanbul'un iyileşme hali ülkemize de iyi gelecek.

'BAŞARILARIMIZLA ALTILI MASANIN İŞİNİ KOLAYLAŞTIRACAĞIZ'

İBB'de bu dönem almış olduğumuz görevin, altılı masanın, başta orada bulunan genel başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu ve diğer liderlerin ortaya koyduğu işbirliğinin başarıya kavuşması için... İstanbul'daki becerinin ve iyi iş örneklerinin başarılı olması onların işini kolaylaştıracaktır. Allah bizi mahcup etmesin."

Süleyman Soylu kendisini böyle savundu Siyaset İşte zincir marketlerin geçmişi Güncel Altılı Masa'nın 'kabine' formülü ortaya çıktı: Ne kadar oy, o kadar bakanlık Siyaset Kuzenden 'tepki': Neymiş, soyadımız Varank'mış; bize de yazık Siyaset