Torba yasada amortisman ve yenileme fonu değişiklikleri

sabriarpacymm@gmail.com Amortisman; ‘’işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye karşı karşıya bulunan arsalar hariç...

Sabri Arpaç Yazar sabriarpacymm@gmail.com

sabriarpacymm@gmail.com

Amortisman; ‘’işletmede bir yıldan fazla kullanılan ve yıpranmaya, aşınmaya veya kıymetten düşmeye karşı karşıya bulunan arsalar hariç gayrimenkullerle, gayrimenkul gibi değerlenen iktisadi kıymetlerin, alet, edevat, mefruşat, demirbaş ve sinema filmlerinin Vergi Usul Kanunu’nda düzenlenen esaslara göre tespit edilen değerlerinin kullanma ömürlerine göre gider yazılması’’ demektir. Torba yasa olarak hazırlanıp yasalaşan 7338 sayılı Kanun ile amortisman konusunda da önemli değişiklikler yapıldı. Bu düzenlemeler bu yazımızın konusu olacaktır.

GÜN ESASINA AMORTİSMAN AYIRILMASINA AÇIKLIK GETİRİLİYOR

Yapılan yeni düzenleme ile dileyen mükellefler, amortisman süresini amortismana tabi iktisadi kıymetlerin Hazine ve Maliye Bakanlığı’nca tespit edip ilan ettiği faydalı ömürlerine göre, işletme aktifine kayıt edilmeye hazır olduğu tarihten başlayıp ve her bir hesap dönemi için kıymetin aktifte kaldığı süre kadar yani gün esasına göre amortisman ayırabilmeleri düzenlenmektedir.

Yani sürenin gün olarak hesaplanması halinde tespit edilen faydalı ömür süreleri, 365 ile çarpılacak, belirlenen faydalı ömürlerden kısa olmamak üzere amortisman süresi her yıl için aynı nispet olmak kaydıyla belirleyebilecektir.

Bu süre Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen sürenin 2 katını ve 50 yılı aşamayacak. Mükellefler bu tercihlerini, iktisadi kıymetin envantere alındığı geçici vergi dönemi sonu itibarıyla kullanacak. Bu şekilde belirlenen amortisman süresi ve oranı, izleyen dönemlerde değiştirilemeyecek.

Yıl veya gün esasına göre amortisman ayırabilme serbestisi seçeneklerinden birini seçen mükellefler iktisadi kıymetler bakımından, söz konusu yöntemlerden biri ile amortisman hesaplanmasına başladıktan sonra, hesaplama şeklini değiştirmeleri söz konusu olmayacaktır.

Yasal düzenleme ile amortismana tabi malların satılmasında mevcut uygulamadaki tereddütlü hususlar da giderilmektedir.

Bu düzenleme Kanunun Resmî Gazetede yayımlandığı 26.10.2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girmiş oldu.

3 BİN LİRAYI AŞMAYAN ALACAKLAR, ŞÜPHELİ ALACAK SAYILACAK

Yeni yasal düzenlemeye göre; yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlunun ödemediği dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük olan alacaklara ilişkin azami bir tutar belirlenerek, bu konudaki belirsizlik gideriliyor. Düzenleme ile; protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş ve 3 bin lirayı aşmayan alacaklar, şüpheli alacak sayılacaktır.

Görüldüğü üzere dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklara ucu açık olarak bırakılmamış, 3.000 TL’lik bir azami tutar şeklinde belirlenmiştir. Böylece daha önce bir miktar saptanmaması olmaması belirsizliği giderilmiştir.

Böylece, 3.000 TL’yi aşmayan alacaklar için dava veya icra takibi şartı aranmayacak; yapılan protestoya veya yazı ile bir defadan fazla istenilmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemişse şüpheli alacak karşılığı ayrılabilme olanağı getirilmektedir.

Ayrıca düzenleme ile, amortismana tabi malların satılmasında mevcut uygulamadaki aksaklıklar ve uygulama duraksamaları gideriliyor.

Bu düzenleme de Kanunun Resmî Gazetede yayımlandığı 26.10.2021 tarihinden itibaren yürürlüğe girdi.

SATILAN KIYMETLER YERİNE ALINAN YENİ KIYMETLERİN YENİLEME FONU

Vergi Usul Kanunu’nun 328’nci maddesinde; işletme aktifinde kayıtlı amortismana tabi iktisadi kıymetlerin satılmasından oluşan kârın aynı neviden yeni bir iktisadi kıymet alımında kullanılması için yenileme fonu oluşturulması düzenlemesi bulunmaktadır.

Satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin alınması, işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa, satıştan doğan kar, satışın yapıldığı tarihi izleyen üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulmaktadır. Bu üç yıllık süre içinde satılan iktisadi kıymetlerin yenileme fonu hesabında pasifte bekleyen miktar, yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı gerçekleşmezse, geçici hesapta tutulan kar, satışın yapıldığı yılı takip eden üçüncü takvim yılının kar ve zarar hesabına eklenmektedir.

3 YILLIK SÜRENİN BAŞLAYACAĞI TARİH

Yasal düzenlemesi ile yeni bir hüküm de getirilmektedir. Buna göre; ‘’yangın, deprem, sel, su basması gibi afetler yüzünden tamamen veya kısmen ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetler için alınan sigorta tazminatı ile ziyaa uğrayan amortismana tabi iktisadi kıymetlerin yenilenmesi veya benzer mahiyetteki bir iktisadi kıymetin iktisabı işin niteliğine göre zorunlu bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa tazminat fazlası, bilanço esasına göre defter tutan mükellef tarafından üçüncü takvim yılının sonuna kadar pasifte geçici bir hesapta tutulması’’ düzenlenmektedir.

İşletme bilançosunun Pasifinde geçici bir hesapta tutulan tazminat fazlası, finansal kiralama yoluyla edinilenler de dahil olmak üzere, iktisap edilen bir veya birden fazla kıymetin ayrılacak amortismanlarına mahsup edilecek, bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilememiş kalan değerlerin amortismanına devam edilecektir.

Bu düzenlemeler Kanun’un Resmî Gazetede yayımlandığı 26.10.2021 tarihinde yürürlüğe girmiş oldu.

Tüm yazılarını göster