NATO Zirvesi ve etkileri…

Naim Babüroğlu Yazar naimbaburoglu@gmail.com

Belçika’nın başkenti Brüksel’de, 11-12 Temmuz 2018 tarihlerinde düzenlenen NATO zirvesi, ABD Başkanı Trump’ın çıkışlarıyla tarihteki yerini aldı. Trump, diğer NATO ülkelerinin ABD’den faydalandığını, askeri harcamaları Gayri Safi Yurtiçi Hasıla’nın (GSYH) yüzde 2’sine çıkarmak için verdikleri sözü tutmadıklarını belirtti. Yıllardır bu konu gündeme gelir, ama bir türlü gerçekleşmez. Üye ülkelerin çoğu, iç kamuoyu baskısı nedeniyle harcamalarını yüzde 2’ye çıkarmayacaklardır. Hollanda, Belçika, Lüksemburg neden artırsın? Tehdit durumu artırmaya uygun değil…

Soğuk savaş döneminde, ABD’nin Avrupa’da yaklaşık 400 bin askeri vardı. Bugün, Türkiye dahil ABD’nin Avrupa’daki asker sayısı 60 binin üzerinde. ABD askeri en fazla Almanya, İtalya ve İngiltere’de bulunuyor.

2017 yılında, dünyada savunmaya 1,7 trilyon dolar harcandı. ABD 610 milyar dolarla birinci, Çin 228 milyar dolarla ikinci, Suudi Arabistan 69 milyar dolarla üçüncü ve 67 milyar dolarlık harcamayla Rusya dördüncü sıradaydı. 2018’de savunma harcamaları daha da arttı. NATO üyesi ülkelerin 2018’deki savunma bütçeleri, yaklaşık 1 trilyon 14 milyar dolar. 2018’de ABD, 706 milyar dolarlık savunma bütçesiyle NATO harcamasının yarıdan fazlasını elinde tutuyor.

Küresel silah, askeri malzeme satışı yapan 20 şirketin 14’ü ABD’nin. Yani, dünya silah satışının yaklaşık yarısı ABD tarafından yapılıyor.

NATO TOPLANTISINDA TÜRKİYE’Yİ İLGİLENDİREN KARARLAR

NATO zirvesi bildirisinde, ¨Türkiye’ye yönelik güney sınırından gelen tehditlere karşı önlemleri artıracağız… Suriye’den gelen balistik füze tehdidini izlemeye ve değerlendirmeye devam edeceğiz.¨ ifadesi yer aldı. Böylece NATO, Suriye’den gelebilecek tehditlere karşı daha duyarlı olacağını gösterdi.

ORTAK TEHDİT

Ortak bildiride, Rusya, İran ve Kuzey Kore NATO için tehdit ülkeler olarak yer aldı. Yani, bu ülkeler ve diğer kriz bölgeleri dikkate alınarak NATO Kuvvet Havuzu oluşturulacak. Kuvvet yapıları bu tehdide göre belirlenecek.

MAKEDONYA ARTIK NATO ÜYESİ

Ayrıca, Makedonya’nın NATO’ya katılım için davet edilmesi kararlaştırıldı. Makedonya’yla NATO üye sayısı 30 olacak.

ABD NATO’DAN ÇIKAR MI?

Trump, üye ülkeleri savunma harcamalarını artırmadıkları gerekçesiyle, NATO'dan çıkarız diye tehdit etti. ABD NATO'dan çıkamaz. Trump istese de ABD NATO’dan çıkamaz. ABD, NATO sayesinde birçok ülkede varlık gösteriyor. NATO sayesinde Afganistan'da. NATO sayesinde silah ticaretinin yaklaşık yarısı ABD’nin elinde. ABD, Rusya'ya karşı NATO kuvvet havuzunu kullanarak üstünlük sağlıyor. Trump’ın tepkisi hem duygusal ve hem de dönemsel… ¨Bugün söyle, yarın unut¨ türünden…

NATO’YA ÜYE OLMAK İSTEYEN ÜLKELER

Sovyetler’in dağılmasından sonra Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Polonya ve diğer eski Varşova Paktı ülkeleri NATO şemsiyesi altına girmek için büyük çaba harcadılar. Bu ülkeler, NATO standartlarına ulaşabilmek için hızlı adımlar attılar ve sonunda üye oldular. NATO’ya girmek için sırada sabırsızlıkla bekleyen Gürcistan, Azerbaycan, Moldova, Ukrayna gibi ülkeler; Barış İçin Ortaklık sürecinde (BİO) NATO üyeliğini dört gözle bekliyorlar.

NATO DAĞILIR MI?

NATO dağılmaz. NATO üyesi olmak isteyen ve sırada bekleyen çok sayıda ülke var. NATO 12 ülkeyle kuruldu, yakında üye ülke sayısı 30 olacak. Tehdit çok… Rusya var, Çin var, İran var, Kuzey Kore var… Suriye gibi iç savaşa gebe ülkeler var. Kriz bölgeleri var… NATO dağılmaz. Bir iki ülke ayrılsa da, etkisinden bir şey kaybetmez.

NATO’DAN AYRILAN ÜLKELER

4 Nisan 1949’da imzalanan 14 maddelik NATO Anlaşması’nın, üyelerin ayrılması esasını açıklayan 13’üncü maddesi şöyle: “Antlaşma 20 yıl boyunca yürürlükte kaldıktan sonra herhangi bir taraf, ayrılma bildirimini Amerika Birleşik Devletleri Hükümeti’ne vermesinden bir yıl sonra taraf olmaktan çıkabilir. ABD Hükümeti, aldığı her ayrılma bildiriminden tüm tarafları haberdar edecektir.” NATO’nun, üye ülkeyi ittifaktan ayırma gibi bir hükmü ise bulunmuyor.

Fransa Cumhurbaşkanı De Gaulle, "Fransa'nın bağımsız bir savunma politikası izlemesi gerektiği" düşüncesiyle, 7 Mart 1966’da ABD Başkanı Johnson’a NATO’dan ayrılma isteğini bir mektupla belirtti. 14 Mart 1967’de, Fransa NATO'nun askeri kanadından ayrıldı ve Paris’teki NATO Karargahı Belçika’ya taşındı. Fransa bir nükleer güç olmasına rağmen, NATO dışında kalamadı ve 1995’te başlayan süreçle 2009 yılında tekrar NATO’nun caydırıcılık şemsiyesine geri döndü.

Yunanistan, 1952’de Türkiye’yle birlikte NATO’ya üye oldu. Kıbrıs Barış Harekâtı'nda, NATO’nun Türkiye’ye yeterli tepki göstermediğini ileri sürerek 16 Ağustos 1974’te NATO'nun askerî kanadından çekildi. 1977’de geri dönmek istedi, ancak Türkiye’nin karşı çıkışı nedeniyle üye olamadı. 12 Eylül 1980 askeri darbesinden hemen sonra 20 Ekim 1980’de, Türkiye’nin onay vermesiyle tekrar NATO’ya dönebildi.

NATO ANLAŞMASI VE RUSYA

NATO Anlaşmasının, “Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için” şeklinde özetlenebilecek ünlü 5’inci Maddesi doğrultusunda belirlenen “ortak düşman”, tehdit değerlendirmesi için temel oluşturur. NATO’nun tehdit değerlendirmesinde, ¨ortak düşman¨ Rusya’dır. Rusya’nın bir tehdit ülke olarak algılandığı ve NATO savunma planlarıyla, kuvvet havuzunun buna göre şekillendirildiği bir sır değil.

NATO Genel Sekreteri Stoltenberg, 3 Ağustos 2017’de CNN International kanalındaki konuşmasında NATO-Rusya ilişkilerinin, “Soğuk Savaşın bitiminden bu yana en zor” dönemini yaşadığını söyledi.

TÜRKİYE NATO’DAN ÇIKABİLİR Mİ?

Türkiye bağımsız bir ülke ve elbette istediği zaman NATO’dan çıkabilir. Neden olmasın? Kendi milli savunma sistemini kurmuş, ulusal hava savunma sitemini oluşturmuş, kendisine yönelen tehditlere karşı koyabilen, herhangi bir ittifakın şemsiyesine ihtiyaç duymayan bir ülke elbette NATO’dan çıkabilir.

Bugün, Türkiye’nin Rusya’yla olan iyi ilişkileri, PYD/YPG ve diğer konularda her an çatışmaya dönüşebilir mi sorusu sorulmalı. Rusya, PKK ve PYD’yi terör örgütü olarak kabul etmiyor. Suriye’de PYD/PKK’ya özerk/federe bir yapı verilmesi söz konusu. Rusya’yla son iki yıldır süregelen iyi ilişkilerin devam edeceği olasılığı ne kadar geçerli?

NATO demek ABD demek. Yani NATO’yla olan gerginlik, ABD’yle de ilişkileri olumsuz etkiler. NATO demek AB demek. Çünkü, 28 AB ülkesinden 21’i NATO üyesi. Yani, Türkiye’nin NATO’yla ilişkileri, AB ilişkilerini de etkiler. Yazılı bir anlaşma yok ama, AB üyesi olmak için önce NATO’ya katılım gerekli. NATO’dan ayrılmış bir Türkiye’nin, AB’ye üye olabilmesi için tekrar NATO’ya kabulü gerek. Bazı ülkelerin vetosu nedeniyle, NATO’dan çıkmış bir Türkiye’nin NATO’ya tekrar girmesi pek mümkün görülmüyor. Batı ülkelerinin bazılarının, Türkiye’yi NATO’da hiç istemedikleri belli değil mi?

NATO ÜYESİ OLMAYAN BİR TÜRKİYE

NATO’da söz hakkı bulunmayan bir Türkiye’nin etkisi ve gücü ne olur? Mesela, Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’nin NATO’ya üye olması sürecinde, Türkiye veto hakkını kullanabilir mi? Mesela, doğu sınırında kendisine tehdit olabilecek bir komşu ülkenin, gelecekte NATO’ya üye olmasını engelleyebilir mi? Ortadoğu’da herhangi bir ülkenin NATO’ya üye olması konusunda söz sahibi olabilir mi? Doğu Akdeniz’in ve Ege’nin tümüyle bir NATO/Yunan gölü haline gelmesine karşı koyabilir mi?

Çevresindeki iç savaş nedeniyle, NATO üyesi olmayan bir Türkiye’nin sığınmacı akını gerekçesiyle, NATO için gelecekte tehdit ülke olarak algılanma olasılığına karşı ne yapılacak?

Özet kaynakça:

(1) NATO Handbook, Brüksel, 2001.

(2) Aljazeera, 11 Mayıs 2016, güncelleme 12:09.

(3) Rifat Uçarol, Siyasi Tarih, Harp Akademileri Komutanlığı Basımevi, 1985.

(4) Doğan Avcıoğlu, Milli Kurtuluş Tarihi, 4. Kitap, Tekin Yayınevi, 1997.

(5) Şerafettin Turan, Türk Devrim Tarihi, 4. Kitap, Bilgi Yayınevi, 1999.

(6) Şevket Süreyya Aydemir, İkinci Adam, Cilt 3, Remzi Kitabevi, 2011.

Tüm yazılarını göster