2020 gençliğinin sınavı: İşsizlik!

Abone ol

19 Mayıs, 1926’dan bu yana Gençlik Bayramı olarak kutlanıyor. Bu süre içinde 95 bayram kutlayan gençlerin ekonomik ve sosyal sorunları hiç bu kadar ağır olmamıştı.

19 Mayıs, 1926’dan bu yana Gençlik Bayramı olarak kutlanıyor. Bu süre içinde 95 bayram kutlayan gençlerin ekonomik ve sosyal sorunları hiç bu kadar ağır olmamıştı. 2020 gençliği, kendinden önceki tüm kuşaklardan daha fazla işsizlikle mücadele ediyor.

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) henüz salgın günlerine ilişkin işgücü göstergelerini yayımlamadı. Kurumun son verileri şubat ayına ilişkin olduğu için salgının işgücünde yarattığı tahribat henüz resmi verilere yansımış değil. Ancak henüz salgın yaşanmadan önce dahi işsizlik büyük bir sosyal krize dönüşmüş durumda. Bu krizin en ağır yükünü ise gençler omuzluyor.

15-19 YAŞ SADECE EĞİTİMDE DEĞİL

Normal şartlar altında uzaktan bakıldığında 15-19 yaş arasındaki gençlerin tamamına yakın kısmının lise eğitiminde olması beklenir. Ancak Türkiye’de durum öyle değil. Bu yaş grubunda toplam 6 milyon genç bulunuyor. Bunların yüzde 62,6’sı sadece eğitimde. Buna karşılık yüzde 9,7’si, yani her 10 gençten 1’i ise hem eğitim görüyor hem de çalışıyor. 15-19 yaş aralığındaki 1 milyon 119 bin genç ise ne çalışıyor ne de eğitim görüyor. 544 bin genç sadece istihdamda. Bu yaş grubunda olup çalışmayanların sokağa çıkma yasağı bulunurken, çalışanların bu yasaktan azade olması büyük bir sosyal krizi de beraberinde getiriyor.

17 yaşındaki Berat Ç., hem çalışan hem okuyan binlerce gençten biri. Sağlık meslek lisesinde son sınıf öğrencisi olan Berat, hem hastanede staj yapıyor hem de kafede yarı zamanlı olarak çalışıyormuş, ta ki korona krizi başlayana kadar. Salgın nedeniyle önce çalıştığı kafe kapatılmış, ardından hastane stajı durdurulmuş. Üstelik stajda çalıştığı günlerin de parasını alamadığını belirtiyor. “Şimdi işsizim” diyen Berat, şunları söylüyor:

“Kafe kapanınca işsiz kaldım. Staj maaşımla idare ediyordum; ama 1,5 ay önce staj da durdu. Çalıştığım günlerin parası verilmedi, yatıracaklarını söylediler, bekliyoruz. Şimdi evdeyim, ailemle yaşıyorum. YKS’ye hazırlanıyorum.”

TURİZM İÇİN SINAVI ERKENE ÇEKTİLER

YKS’nin önümüzdeki ay yapılacak olması da işsiz kalmak kadar ağır bir darbe olmuş Berat için. “Temmuz ayında olsaydı rahatlayacaktık, daha iyi çalışıp hazırlanabilecektik” diyor; “Ama sırf turizm darbe almasın diye, yani ekonomik nedenlerle sınavı erkene çektiler. Şimdi tüm hayatımızı etkileyecek bir sınavın maskeyle, sosyal mesafeye dikkat edilerek yapılacağı söyleniyor. O psikolojiyle, maskeyle sınava girip iyi bir başarı elde edebileceğimi düşünmüyorum.”

Son olarak 19 Mayıs vesilesiyle bir genç olarak taleplerini soruyoruz Berat’a. Bu ağır süreçte gençler olarak destek görmediklerini belirtiyor: “Ben zaten işsiz kaldığım için evdeydim, ama 20 yaş altı çalışanlar sokağa çıkma yasağından muaf tutuldu. Bu çok yanlış. Gençler de bu önlemlerin kapsamında olmalıydı, desteklenmeliydi. Üniversite öğrencileri KYK borçlarını ödeyemiyor, hiç değilse bu borçlar silinebilirdi. Bizi düşünen olmadı.”

20-24 YAŞ ARASI GENÇLER İŞSİZLİK SARMALINDA

Her ile bir üniversite açılmasıyla birlikte 20-24 yaş arasındaki genç nüfus geçmişte çalışırken şimdi üniversitede olma oranı arttı. Ancak mezuniyetin ardından bu gençleri işsizlik sarmalı bekliyor. Bu yaş grubunda toplam 5 milyon 648 bin genç bulunuyor. Bu gençlerin yüzde 23,7’si eğitimde. Bu gruptaki hâkim durum ise ne eğitimde ne de istihdamda olma durumu. Bu gençlerin yüzde 35’i, yani 1 milyon 992 bin genç ne eğitimde ne de istihdamda. Bunların yüzde 65’i ise genç kadınlardan oluşuyor.

GÜNDE 12 SAAT ÇALIŞTIK

20 yaşındaki E. A., çalışan gençlerden. Tekirdağ Çorlu’da bir ilaç fabrikasında işçi olan E.A., aynı zamanda Kırklareli Üniversitesi’nde öğrenci. Okulu dondurduğunu, okul masrafını çıkarabilmek için çalıştığını söylüyor.

Lüleburgaz’dan çalışmak için her gün Çorlu’ya giden genç işçi, salgın sürecinde çalışma koşullarının ağırlaştığını anlatıyor: “Burada pek çok fabrikada vaka çıktı, iş durduran fabrikalar oldu. Bizim fabrikada ise şöyle bir yol izlendi: 1 hafta günde 12 saat çalışma, diğer hafta izin. 12 saat çalışmak bizi gerçekten çok yıprattı, mesai ücreti de alamadık. Şimdi ise salgın bitmiş, her şey düzelmiş gibi normal çalışma düzenine döndük. Ama bu daha iyi geldi bize, en azından 12 saat çalışmıyoruz.”

E.A.’nın öncelikli talepleri ücretsiz eğitim ve ücretsiz sağlık. Lüleburgaz’da birçok üniversite öğrencisinin kafelerde çalıştığına da dikkat çeken E.A., “Bu kafelerin kapanması nedeniyle hepsi işsiz kaldı, zor durumdalar. Bizim de güvencemiz yok, ücretsiz izne gönderiliriz diye korkuyoruz” diyor.

25-29 YAŞ ARASI GENÇLERİN YÜZDE 54’Ü ÇALIŞIYOR

Üniversite eğitimi görenlerin de birçoğunun artık eğitimini tamamladığı ve çalışma hayatına geçtiği yaş grubu 25-29. Ancak bu yaş grubunda hâkim durum çalışma değil. 6 milyon 93 bin gencin bulunduğu bu grubun sadece yüzde 54’ü çalışıyor. Yüzde 39’u ise ne çalışıyor ne istihdam ediliyor. Hem çalışmayan hem de eğitim görmeyen gençlerin büyük kısmı erken yaşta evlendikten sonra sosyal hayattan kopan kadınlardan oluşuyor. Çünkü çalışmayan ve eğitimde de olmayan gençlerin yüzde 72’si kadın.

ÇOK ŞÜKÜR SENDİKALIYIZ

Volkan Ç. 25 yaşında. Kocaeli Gebze’de bir bakır fabrikasında işçi. Aslında dış ticaret bölümü mezunu; ama pek çok genç gibi eğitim aldığı alanda çalışamıyor. “Bu ülkede kendi işini yapabilenler şanslı ailelerde doğanlar, baksanıza, öğretmenler bile atama bekliyor” diye konuşuyor.

Evli ve iki çocuk babası Volkan’ın eşi de özel bir kreşte öğretmen. Asgari ücretle çalışıyor. Kreş salgın nedeniyle kapatıldığı için şimdi bin 600 lira kısa çalışma ödeneği alıyor. “Tek maaşla mümkün değil, geçinemezdik” diyor Volkan.

Volkan Ç.’nin çalıştığı fabrikada Birleşik Metal-İş Sendikası örgütlü. Fabrikada pozitif vaka çıkması üzerine 14 gün çalışmaktan kaçınma hakkını kullanmışlar. “Sendika olmasa salgın dönemini çok daha kötü geçirirdik. Çok şükür ki sendikalıyız” diyen Volkan, “Kapitalizm denen sömürüye dayalı sistemin doğasında krizler var, bu krizlerin faturasını da biz ödüyoruz. Örgütlü olmamız çok önemli” ifadelerini kullanıyor.

Volkan 19 Mayıs’ın anlam ve önleminin yeterince anlaşılmadığını da düşünüyor. Atatürk’ün güvendiği için bugünü gençlere armağan ettiğini söyleyen genç işçi, “Bu yüzden umutsuzluğa kapılmamalıyız, birlikte mücadele etmeliyiz” diyor.

TÜRKİYE’DE HER 3 İŞSİZDEN BİRİ GENÇ

TÜİK’in şubat ayı verilerine göre 15 ile 34 yaş arasında toplam 2 milyon 439 bin işsiz bulunuyor. Bu haliyle Türkiye’deki toplam işsizlerin yüzde 57,7’sini genç işsizler oluşturuyor. Dahası TÜİK’in tanımına göre işsiz tanımının sadece iş arayıp bulamayanlardan oluştuğu göz önüne alınırsa tablo daha vahim bir hal alıyor. Ayrıca gençlerin yaşı büyüdükçe işsizlik arttığı için gençlerde umutsuzluk artıyor. 15-24 yaş arasında eğitimde olan gençler mezun olduktan sonra iş aramaya başlıyor ve böylece işsiz sayısı da artıyor. Böylece işsizliğin en çok görüldüğü yaş grubu 25 ile 34 yaş arasında yoğunlaşıyor. Bu yaş grubunda toplam 1 milyon 328 bin işsiz bulunuyor ki bu sayı ülkenin toplam işsizlerinin yüzde 31’ine karşılık geliyor. Başka bir hesapla yaklaşık her 3 işsizden 1’i 25-34 yaş arasında.

Türkiye, IMF'deki sermayesini neden çekmiyor? Ekonomi Zamlar yoksulu daha da yoksullaştırdı: Asgari ücretlinin alım gücü eriyor! Ekonomi IMF: Büyük Buhran’dan sonraki en büyük durgunluk... Ekonomi Merkez Bankası Olağan Genel Kurulu yapıldı Ekonomi