Küba’da muhalefet: Vatan ve Hayat

2021 yazında 5 Kübalı rap sanatçısı “Patria y Vida” adında bir şarkı yayınladı. Şarkı Küba’daki komünist rejimin “Vatan ya da Ölüm” anlamına gelen “Patria o...

2021 yazında 5 Kübalı rap sanatçısı “Patria y Vida” adında bir şarkı yayınladı. Şarkı Küba’daki komünist rejimin “Vatan ya da Ölüm” anlamına gelen “Patria o Muerte” sloganını ters yüz ediyor ve “Vatan ve Yaşam” sloganını vurguluyordu. “Vatan ve Yaşam” 2021’de Küba’da düzenlenen protestolarının ana sloganı olarak kendisine yer edinmişti. Komünist rejimin muhalifler üzerindeki baskısını, pandeminin de etkisiyle kötüleşen ekonomik koşulları, öngörülemeyen pandemi kısıtlamalarını ve yoksulluğu protesto amacıyla sokağa çıkan Kübalılar rejimin kendilerine dayattığı “beka” söylemini reddediyor, ülkedeki rejime yönelik her muhalefetin ülkeye ihanet olduğu iddiasını kabul etmiyor ve özgür bir yaşam talebinde bulunuyordu.

Günlük vaka sayısının 6000’lere ulaşması, sağlık ekipmanlarının yetersiz kalması gibi nedenlerle sağlık çalışanlarının da hükümete yönelik eleştirilerini kamusal alanda paylaşması ve gösterilerin sembolü haline gelen “Patria y Vida” şarkısını sosyal medyada yayınlaması üzerine her ne kadar hükümet gösterilere yönelik tepkisini yumuşatsa da en başından beri gösterileri “dış mihrakların oyunu” olarak tanımladı, göstericileri “ABD’nin piyonu” olarak betimledi. Böylece kamu gücünün temel hak ve özgürlüklerini kullanarak gösteri yapan Kübalılara karşı oldukça sert bir şekilde uygulanmasını kendi kamuoyu nezdinde meşru kılmaya çalıştı.

Muhalif Şarkıcı Olmanın Bedeli

Youtube’da 11 milyon kişinin izlediği “Patria y Vida” şarkısını seslendiren ve kamuya açık bir şekilde komünist rejimi eleştiren Maykel Castillo Pérez ve Luis Manuel Otero Alcántara, gösterilerin yoğunlaştığı bir dönemde evlerinden gözaltına alındı. Rap sanatçıları 700 göstericiyle birlikte aynı kaderi paylaştı ve herhangi bir mahkeme görmeden 1 sene boyunca tutuklu olarak hapishanede kaldı. Perez, birçok gazeteci ve insan hakkı aktivisti gibi belirli bir yerde tutulmadı. Ailesi bir sene boyunca Perez’in nerede olduğuna dair bir haber alamadı, Perez’in kaybettirildiğini düşündü. Birleşmiş Milletler Zorla Kaybettirilme Komitesi’nin ısrarlı talepleri üzerine Küba, 31 Mayıs 2022’de Perez’in tutuklu olarak kaldığı hapishaneyi açıkladı ve Haziran ayında hakim önüne çıkarılacağını belirtti.

Sadece gösterilere katılmak, hükümeti eleştirmek ve göstericilerin rejimin klişe “beka” söylemini ters yüz etmek amacıyla kullandığı popüler bir rap şarkısı yaptığı için hedef gösterilen rap şarkıcıları, 10 yıla kadar hapis istemiyle yargılanacak. Birleşmiş Milletlerin Küba’dan bilgi talep ettiği mektubu olmasa Perez’in akıbetinin ne olacağı belirsiz.

Küba rejiminin hedefinde sadece rap şarkıcıları yok. Küba’da ABC’yi temsilen bağımsız gazetecilik yapmaya çalışan Camila Acosta da rejimin hedef aldığı muhaliflerden biri. Arjantin’deki bir insan hakları temalı film festivaline katıldığı için ülkesinden çıkması engellenen, rejim tarafından 7/24 gözetlenen Acosta da sık sık haberleri nedeniyle gözaltına alınıyor, 2-3 gün boyunca kaybediliyor ve sonrasında çeşitli tehditler sarf edildikten sonra serbest bırakılıyor.

Uluslararası kurumlar, Birleşmiş Milletler ve sivil toplum örgütleri Küba’daki muhaliflerin isimlerine ve başına gelenlere vakıf olduğu zaman uluslararası tepkinin artmaması için rejim baskılar yoğunlaşınca hukuka uygun davranma konusunda her ne kadar motive olsa da şeffaflığın ve hesap verilebilirliğin olmadığı bir rejimde birçok baskı gören muhalif hala anonim, hala uluslararası desteğe sahip değil. Bu nedenle uluslararası camia gösteriler kapsamında yargısız bir şekilde tutuklu bulunan 700 kişi hakkında bir baskı oluşturamıyor, bu kişiler ile etkin bir dayanışma gösteremiyor.

Ulusun Kahramanlarına ve Şehitlerine Hakaret Suçu

Rejimin hedefindeki muhalifler genellikle, kamu düzenini bozmak, ulusun kahramanlarına ve şehitlerine (Che Guevara, Castro) hakaret, darbe teşebbüsü gibi suçlardan yargılanıyor, genellikle 10 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Bu cezaların yanında muhalif kanaat önderleri 7/24 hukuksuz bir şekilde rejim gözetimi altında tutuluyor, evden çıktıklarında peşlerinde her zaman kamu görevlileri oluyor. Örneğin, sık sık açlık grevine giren ve tutuklanan Kübalı muhalif Guillermo Farinas, ulusal şair Jose Marti’nin mezarını ziyarete gidip çiçek bırakmak için evden çıktığında sivil görünümlü polisler tarafından bir arabaya konulup evinden götürülmüş. Ailesi birkaç gün sonra tutuklu bulunduğu karakolu öğrenebilmiş, uzun bir süre Farinas’tan haber alınamamış. Bu tür uygulamalar Küba rejiminin komünist düzene yönelik eleştirilerde verdiği olağan ve kurumsal tepkilerden, oldukça sık rastlanılan bir müdahale.

Human Rights Watch gibi kurumlar her ne kadar Küba’daki insan hakkı ihlallerine tepki çekse de hala uluslararası kamuoyu yeterli ilgi ve alakayı göstermiyor. Türkiye’deki Whatsapp gruplarında veya popüler Twitter kullanıcılarının paylaşımlarında belirtilenin aksine Küba’da artık suç işlenmediği ve her şey mükemmel olduğu için hapishanelerin boş olduğu bilgisi doğru değil. Küba hapishaneleri sadece bir şarkı paylaştığı, tweet attığı, komünizm karşıtı olduğu için tutuklanan sanatçılar, gazeteciler ve sivil toplum aktivistleriyle dolu ve işin kötüsü muhalifler yakınlarının hapishanede olduğunu öğrenince rahatlıyor, mutlu oluyor, çünkü çoğunlukla komünist rejim gözaltına aldığı insanların akıbetleri konusunda aileleri bilgilendirmiyor, tutukluların kaybolmasını, unutulmasını amaçlıyor.

Etiketler
Muhalefet