Bankalar hangi durumda batar?

KKM, faiz, kur ve enflasyon dinamik bağlantısını hem şu an muhalefette olan partilerin hem de hükümet edenlerin düşünmesi gerekmektedir. Günü kurtarayım derken geleceği ucuza satmamak gerekir.

Amerika Birleşik Devletleri bugünlerde teknoloji yatırımlarının baş aktörü olan Silicon Valley Bank’ın (SVB) batışı ile meşgul. ABD’nin 16. büyük bankası olan banka özellikle dünya teknoloji devlerinin bulunduğu Silikon Vadisi’ndeki yeni, yenilikçi firmaların kredi kaynağıydı.

2008 gayrimenkul krizinin ertesinde batan büyük banka ve finansal kuruluşların küresel piyasalarda yarattığı olumsuz etkileri hatırlamayan yoktur sanırım… 1929 Büyük Buhran’dan sonra yaşanan kapitalizmin en büyük ikinci çöküşü olan gayrimenkul krizinin küresel işsizliği artırdığını, başta finansal piyasalarda birçok firma ve hatta kişileri iflasa sürükleyen bir özelliğe sahip olduğunu gördük, tecrübe ettik.

Şimdi SVB’nin çok kısa bir süre içinde batışının böyle bir tetikleyici özelliğe sahip olup olmadığı tartışılıyor. Bizim tasarruf mevduat sigorta fonuna eşdeğer kuruluş olan FDIC’a (Federal Deposit Insurance Corporation) devredilen bu bankanın zincirleme bir bankacılık krizine yol açıp açmayacağı çokça vurgulanıyor.

NE OLDU, NASIL OLDU DA BATTI BANKA?

Bildiğimiz üzere ABD merkez bankası Fed uzun bir zamandan beri enflasyonist baskı nedeniyle faiz artırımına devam etmektedir. Portföyünde devlet tahvili (hazine bonosu) bulunduran finans kuruluşlarının bu faiz artırımdan kaynaklanan kayıpları da çoğalmakta, belirli bir zaman sonra da bu kayıp finansal eşik noktasını aşabilmektedir.

Basit anlamıyla açıklanan bu kaybın aniden bankanın batmasının neden olması ise ayrı bir konu doğal olarak. Öte yandan bu tarz bir kayıp (zarar) genellikle her bankanın başına gelebilecek türeden bir etkiyi tetikler. Bu etki tam anlamıyla aniden oluşan bir paniktir.

Neyin paniğidir ki bu esasında?

Yanıtı kapitalist sisteminin işleyişinde saklı…

Doğal işleyişinde büyük hacimli kayıplardan dolayı bir banka iflas etmez. Ama mevduat sahiplerinin aynı anda, ortak hareket edercesine bankaya koşup (ya da elektronik transferlerle) mevduatlarını çekme istemi ile başlayan bir sürece de hiçbir banka dayanamaz…

Bu örnekte de bir benzeri oldu: Yüksek faiz oranları yeni halka hazırlanan inovasyon firmalarının önündeki finansman yolunu kapatınca söz konusu firmaların likidite sorunları ortaya çıkmış, bunu karşılamak için ise SVB müşterileri mevduatlarını çekmeye başlamıştır. Bu talebi karşılamak için SVB elindeki ABD hazine bonolarını satmaya başlayınca da olan oldu. İFLAS!

İflas ama temelinde yapısal bozukluk olan tam da geliyorum diyen bir iflas.

BULAŞICI ETKİ ORTAYA ÇIKAR MI?

Her bir finansal türbülansın bulaşıcı etkisi kesinlikle olur. Bu yapısal bozukluğun hacmine bağlı olarak değişse de yönü değişmez.

Bu sefer de böyle olacaktır. İlk etkisi hemen iki gün önce ortaya çıktı bile. New York’ta yerleşik bir banka da iflas ederek FDIC kontrolüne geçti.

Sadece bu sonuçlarla kalmayacak elbette… finansal sitemin sıkı sıkıya bağlı olduğu sigorta şirketlerinden uluslararası bağlı kuruluşlara kadar havuzdaki zincirleme etkileşim hem piyasaya hem de hane halkına zarar verecektir.

Tüm bunların yanında ABD hükümeti yani bu bulaşıcı etkiyi azaltmak için şu saat itibariyle tüm mevduat sahiplerine paralarının garanti altına alındığını ve hesaplarına en kısa zamanda erişebilecekleri belirtildi.

Verilen garantilerin geçmiş dönemde telaşı bir nebze olsun azalttığını gözlemlesek de bunun finansal ve reel piyasalarda kalıcı hasara yol açacağını söylemek yanlış olmaz. 2008’den bu yana ilk defa büyük bir sallantının işsizlik, firma iflasları artıracağını ve daha önemlisi finansal piyasalara güveni azaltarak yatırımlara ek baskı yapacağını belirtmeliyiz.

BİZDE DURUM NEDİR?

Nas, nas diye seçim sloganları kapsamında faizlerin baskılandığı ve enflasyonun üç hanelerde yapışıp kaldığı bu ortamda, bankalara kur korumalı mevduat (KKM) kapsamında devlet tahvillerin alımı konusunda baskı yapıldığı gerçeğiyle, benzer bir durumun ortaya çıkması olasılığı çok yükselmiştir.

KKM, faiz, kur ve enflasyon dinamik bağlantısını hem şu an muhalefette olan partilerin hem de hükümet edenlerin düşünmesi gerekmektedir. Günü kurtarayım derken geleceği ucuza satmamak gerekir.

Etiketler
Veysel Ulusoy KKM Ekmek Enflasyon