ABD seçimleri... Bu iş karakolda biter!

Belki de seçim haftası yerine ayı desek daha doğru olur. Çünkü bu seçimin gürültüsü bir hafta içinde durulacak gibi gözükmüyor. Hazır seçime birkaç gün...

Belki de seçim haftası yerine ayı desek daha doğru olur. Çünkü bu seçimin gürültüsü bir hafta içinde durulacak gibi gözükmüyor. Hazır seçime birkaç gün kalmışken neler görmeyi beklemeliyiz biraz onu konuşalım istiyorum.

Türkiye de dahil olmak üzere ABD harici medyanın belki de en çok ilgisini çeken seçim sürecini geçirdik. ABD’nin uluslararası hegemonyası sarsılmışken diğer ülkeler hangi adayın kendilerine fayda sağlayacağını tartışıp durdular. Bu nedenle CIA ve FBI 2016’dan bile fazla yabancı kaynaklı manipülasyon çalışmaları yapıldığını söylüyor. Yani özetle seçimi kim kazanırsa kazansın, kaybeden tarafın “dış güçler” vurgusunu bol bol duyacağız gibi gözüküyor.

Oscar törenleri yapılmadan önce sinema severler kendi aralarında iki farklı liste yaparlar. İlk liste kimlerin ödülü hak edecek performans sergilediği, ikincisi ise dengeler, kimlik ve siyasi ilişkilerle kimlerin ödülü alacağı üzerinedir. ABD seçimlerini de bu ayrım ile okumamız faydalı olur. Çünkü Trump’ın da belirttiği üzere bu iş karakolda bitecek!

ABD seçimleri... Bu iş karakolda biter! - Resim : 1

Sandıktan kim çıkar?

Haber bültenlerinden aşinasınızdır, ABD konusu açıldığında “anketlerde Biden önde götürüyor” cümlesinin ardından “anketler 2016’da yanılmıştı” ibaresi gelir. Açıkçası anketler salt sayılara bakıldığında bize pek bir şey söylemezler ancak trendleri anlamamıza yardımcı olabilirler. ABD seçimleri büyük çoğunlukla değişken eyaletler üzerinde belirlenir. California’da %5 daha fazla almanız seçimi kazanmanızda büyük rol oynamaz. O nedenle Biden’ın 8 puan fark atmasının pek bir önemi yoktur.

Trendlere bakılırsa Trump Covid-19 sonrası kayıplarının bir kısmını geri toplamış gibi gözüküyor. Özellikle münazarada değişken eyaletlerin sorunlarını önceleyen tavrı bu bölgelerde yükselişe geçmesini sağladı. ABD ekonomisi ise karantina yaralarını beklenenden hızlı sardı. Ancak anketler her şekilde Trump’ın bu eyaletlerde 4-5 puan geride olduğunu söylüyor. Peki asıl soru şu, anketler 2016’daki gibi rezil mi olacaklar? Yoksa bu sefer doğruyu mu söylüyorlar? Sahi, 2016’da neden 40 puana varan yanılmalar gösterdiler? İşlerinde bu kadar mı kötülerdi?

2016 seçimlerinde yapılan anketler kulağını toplumun bir kesimine kapamıştı. Üniversite kampüslerinde yapılan anketler %80’lere varan Clinton sonucu getiriyor, ABD’nin hali vakti yerinde liberal kesiminin kendini kandırmasına sebep oluyordu. Bunun üzerine Trump’a oy vermek sosyal manada kabul görmeyen bir davranış olarak işaretlenince Trump seçmeninin fişlenme korkusu ile anketlere gerçek fikrini söylememesi olağan bir durum haline geldi.

Şu anda ise 2016’da ne olduysa daha ağırı yaşanıyor. ABD toplumu daha çok kutuplaştı, Trump’a oy verdiğini açıklayan ünlüler linç ediliyor sosyal medyada işlerinden atılmaları için kampanyalar başlatılıyor. Bu kadar radikalleşmiş bir ortamda kimse anketlere doğru cevap vermek istemeyebilir. Bunun üzerine Covid-19 dolayısı ile anketörlerin sadece internet ve telefon kullanarak işlerini yapması sonuçların hata payını çok daha fazla arttırabilir.

Sonuç olarak anketler yanılsa bile matematiksel olarak Trump’ı çok şanslı görmüyorum. Geçtiğimiz dört yılda ABD siyaseti hiç olmadığı kadar kutuplaştı. Kardeşler birbirini internette engeller hale geldi. Süreklileşmiş bu politik hava ABD halkını çokça yıprattı. Trump’ın ekonomiyi 4 yılda çok iyi yönetmiş olması artık yeterli olmayabilir. Ülkenin siyasete dört yılda bir katılım gösteren çoğunluğu Trump giderse sosyal medyada terör estiren liberaller ile git gide palazlanan aşırı sağcıların durulacağını düşünüyorlar. Üstüne Covid-19 başarısızlığı da eklenince 2016’da Trump’a oy verenler bile bu gergin iklimin dağılması için bu sefer tercihlerini değiştirebilirler. Bürokrasiden orduya, medyadan eski Cumhuriyetçilere kadar devletin ve toplumun söz sahibi her kademesi Trump’a karşı. O nedenle aylar önce Biden’ın 35 derecenin üstü 39’un altı bir vücut ısısı ile seçime girmesi kazanması için yeterli olacaktır diye söylemiştim.

Ancak fikrim geçtiğimiz haftalarda biraz değişti.

Koltuğa kim oturur?

Kimin sandıktan çıkacağını öngöremeyiz. Çünkü elimizdeki tek bilgi kırıntısı, başarısızlığı kanıtlanmış anket sonuçları. Ancak koltuğa kimin oturacağı aynı Oscarlardaki gibi dengelerle ortaya çıkacak. Geçtiğimiz haftalarda yüksek mahkeme yargıcı Ruth Bader Ginsburg’un vefat etmesi bütün dengeleri alt üst etti. Trump eline geçen fırsatı iyi değerlendirdi ve seçim başlamadan yerine kendi adayı muhafazakar yargıç Amy Coney Barrett’ı atamayı başardı ve yüksek mahkemede muhafazakar çoğunluğu ele geçirdi.

Peki bunun seçimle alakası ne?

2020 seçimlerini öncekilerden ayıran en önemli mesele, posta ile yollanmış oyların fazlalığı. Bu yöntemin bir sorunu ise biraz karmaşık olması. Seçmenler kendilerine verilen talimatları uygulamazlarsa oylarının geçersiz sayılması muhtemel. Posta ile yollanan oyların sayılması da daha uzun sürüyor, günleri, hatta haftaları bulabiliyor. Zaman ilerledikçe seçime şaibe karıştığı iddiaları büyüyecek. Sandık başlarında çıkacak kavgalar hatta silah satışlarının son günlerdeki artışı düşünülünce çatışmalar olası.

Trump seçmeni posta yerine kendi eli ile oy atacağı için onların sonuçları erken açıklanacak. Yani seçim gecesi %80 Trump önde gibi başlıklar görebilirsiniz. Bu süre de Trump’ın acele bir şekilde “balkon konuşması” havasına girmesi için yeterli. Ancak günler geçtikçe Biden oyları artacak. Muhtemelen sandık başlarında olan anlaşmazlıklar ise Yüksek Mahkemeye taşınacak. İşte bu noktada Trump’ın Yüksek Mahkemede çoğunluk sağlamış olması seçimin kaderini değiştirebilir. Ancak karşısında ondan hoşlanmayan ve güç sahibi çok kalabalık bir grup var. Hangisinin daha güçlü olduğu ise bize kazananı söyleyecek.

Bir taraftan dış müdahaleler bir taraftan sokaklardaki gerginliklerle ABD siyasetini çok sancılı günler bekliyor. Belki de asıl sonuçları hiç öğrenemeyecek Ocak ayına kadar da kimin başkan olduğunu bilemeyeceğiz. Tahminlerimizi yapsak da ABD için pek öngörülemez bir dönemin başladığı açık. Seçim süresince izlenimlerimi aktarmaya çalışacağım. Beklerim. İyi hafta sonları efendim.

Etiketler
ABD seçimleri Karakol Seçim