ABD siyasetinin geleceği

Bütün dünya Kasım’daki ABD seçimlerine odaklanmışken önümüzdeki yıllarda ismini duymanız muhtemel karakterlerden biraz bahsetmek lazım. Evet, ABD siyasetine...

Bütün dünya Kasım’daki ABD seçimlerine odaklanmışken önümüzdeki yıllarda ismini duymanız muhtemel karakterlerden biraz bahsetmek lazım. Evet, ABD siyasetine hiç beklenmedik kişiler damga vurabiliyor. 6-7 sene önce Donald Trump dendiğinde siyaset hatta ABD başkanlığı kulağa absürd gelen bir söylemdi. Tabii iki tarafın mevcut adayı da epeyce yaşlı kişiler ve şu anda hali hazırda siyasetin parlayan yüzü olan birçok isim var, en azından bir taraf için… Gelin biraz konuşalım.

Odadaki fil Kamala Harris

Öncelikle ABD siyasetinin yakın gelecekteki en etkin isimlerinden birisi ile başlayalım. Geçtiğimiz aylarda Harris’in kim olduğu ile ilgili bir yazı yazmıştım. Yıllardır ABD başkanlığı için hazırlanan bir isim Demokrat Parti’de. ABD devlet yapısı Harris’e umut bağlamış olsa bile savcılık döneminde eften püften sebeplerle içeri atıp hayatını kaydırdığı siyah gençler, güce yükseliş yolu ve genel antipatik halleri onu halk gözünde pek popüler bir siyasetçi yapmadı.

Ne kadar hazırlanmış olursa olsun, bugüne kadar içinde bulunduğu münazaraların hiçbirinde parlak bir görüntü veremedi. Demokrat Parti ön seçimlerinde hem Bernie Sanders hem Tulsi Gabbard tarafından epeyce yıpratıldı ve adaylıktan çekilmesine sebep oldu.

Tabii bunların hiçbiri Harris’in başkanlık yolunu tamamı ile tıkamadı. Liberal medya Harris’i parlatmak için Biden’a yaptıklarından bile fazla mesai yapmakta. Trump’ın yardımcısı Pence ile münazarasında performansı beklenenin altında kalmasına rağmen medya tarafından galip ilan edildi. Belli ki Demokrat Parti’nin Establishment kanadı (küreselci sermaye) Harris’i yeni kraliçeleri olarak tanımışlar.
Son günlerde konuşulan enteresan bir haber ise Temsilciler Meclisi başkanı Nancy Pelosi’den geldi. Donald Trump’ın covid-19 sürecinin başlaması sonrası yeni bir yasayı gündeme getirdi. Yasaya göre ABD kongresi ve kabinenin kalanı “fiziki ve akli sağlığı” yerinde olmayan ABD başkanını başkan yardımcısı ile değiştiren anayasanın 25. Maddesini daha kolay yürürlüğe koyabilecekti.

Pelosi bu yasa ile ilgili “ bunu Trump için getirmiyoruz. Onun akıbetini halk oyu belirleyecek. Sadece onun sağlığı bize gelecekteki başkanlarda bu tarz bir yasaya ihtiyaç olabileceğini düşündürdü” ifadelerini kullandı. Evet, herkes bu konuyu Trump’a bağlamıştı ancak ben o kanaatte değilim.

Demokrat adayı Joe Biden’ın sağlığının iyi olmadığına yönelik dedikoduları belki duymuş olabilirsiniz. ABD seçmeninin büyük çoğunluğu anketlere göre Biden’ın 4 yıllık görevini bitirebileceğine inanmıyor. Anlaşılan o ki Harris’in halk gözünde pek sevilmemesi Biden’ın aday olmasına sebep oldu. Ancak seçim sonrası Harris’in devralması muhtemel gibi gözüküyor. Bu seçimlerde halk tarafından pek tercih edilmemiş olsa da Harris’in olası bir 2024 adaylığında anketlerde isminin yukarılarda olduğunu da belirteyim.

New York valisi Andrew Cuomo

Pandemi başladıktan sonra Cuomo’nun ismini çok daha fazla duyar olduk. Özellikle karantina kararları alındığı süreçte Donald Trump ile girdiği münakaşalar onu demokrat seçmen önünde epeyce yüceltti. New York sakinleri arasında demokratların %89’u Cuomo’nun iyi iş çıkarttığını düşünüyor.


Ancak özellikle George Floyd protestoları sonrası New York’ta suç oranları ciddi boyutlara ulaştı. Şu anda Trump hükümeti Cuomo’ya bu yüzden çokça yükleniyor. Bu istatistikler Cuomo 2024 başkanlık yarışı için aday olursa muhtemelen rakipleri tarafından yüzüne vurulacak.

Demokrat Parti’nin gençleri

Bu yılki seçimlerin başkan adaylarından Pete Buttigieg anketlerde epey oy alan kişilerden biri. 38 yaşında eşcinsel bir siyasetçi olan Buttigieg uzun bir süre Biden ve Sanders’a meydan okumuştu. Kendisi aynı zamanda Afganistan’da savaşmış bir asker. Anketlerde iyi sonuçlar almasına rağmen yarıştan çekilmesinin sebebinin o dönemde eski başkan Barack Obama’dan gelen bir telefon olduğu da zamanında konuşulmuştu. Kendi kampanyası sonuçlandıktan sonra Biden’a maddi manevi desteğini devam ettirdi.

Somali asıllı kadın siyasetçi İlhan Omar ise genel Demokrat Parti siyaset çizgisinin biraz dışında seyreden biri. 38 yaşındaki Temsilciler Meclisi üyesi aynı zamanda oturduğu koltuktaki ilk türbanlı siyasetçi olması ile biliniyor. “Ermeni Soykırımının” tanınması oylamasına konunun siyasi bir silaha dönüşmesinden rahatsız olduğu için partisiyle çelişerek ret oyu verdiğini de belirtmekte fayda var. Ilhan Omar bu yazıda bahsettiğim diğer kişiler gibi popüler ya da muhtemel başkan adayı bir siyasetçi değil. Ancak kendisinin beklenmedik çıkışları ile siyasette ses getireceğini söyleyebilirim.

ABD siyasetinin geleceği - Resim : 1
İlhan Omar

Artık ABD siyasetinin süperstarına gelebiliriz sanırım; Alexandria Ocasio-Cortez’e yani AOC’a. Demokrat Parti’nin “progressive” yani daha solu temsil eden kanadının öncüsü Sanders’ın varisi olarak görülüyor. Temsilciler meclisinde tarihin en genç üyesi olan Cortez, aynı Sanders gibi zenginlere daha büyük vergiler, çalışan bir sağlık sistemi ve “Green New Deal” denilen küresel ısınma ile büyük mücadele planı gibi fikirleri savunuyor. Sosyal medyada etkinliği ve popülerliği ile gençler arasında bir kahramana dönüştüğünü söyleyebilirim.
Kendisine ve Sanders’a yöneltilen bir takım eleştiriler de var. Demokrat Parti’de popüler olmalarına rağmen hem 2016 hem de 2020’de ön seçimler ellerinden zorla alındı. İkisinde de bunu başaran establishment’a destek açıklamak zorunda kaldılar. Bu olayla hem Trump çokça dalga geçti, hem de kendi destekçileri büyük hayal kırıklığına uğradılar. Ayrıca Cortez’in “halktan” görünmek adına kendini çok zorlaması, üniversite döneminde kısa bir süre barmenlik yapmasını sürekli gündeme getirmesi ve bazen normalde sahip olmadığı “siyahi aksanı” ile konuşmaya çalışması bir çok kişi tarafından itici bulundu.

ABD siyasetinin geleceği - Resim : 2
Alexandria Ocasio-Cortez

Cortez, birkaç gün içinde 31 yaşına girecek. Yani 2024 seçimlerinde anayasal yaş sınırı olan 35’i bir ay farkla geçmiş oluyor. Yaşı 79 olan Sanders’ın bayrağını 2024’te o devralacak gibi gözüküyor. Başkan adayı olur mu? Establishment izin verirse…

Cumhuriyetçi Parti’de gelecek pek parlak değil

Demokratlar arasında bunca parlak siyasetçi varken aynı şeyi Cumhuriyetçiler için söyleyemeyiz. Partinin George W. Bush ya da John Bolton gibi şahin kanadının Biden tarafına geçmesi sonrası olası bir yenilgide iç savaş seviyesinde bir kaosun çıkacağını tahmin edebiliriz.

2024 için de anketlerde Mike Pence en güçlü aday. Trump’a nazaran sakin ama aşırı dindar bir evanjelist olarak biliniyor. Anketlerde onu yakından takip eden isimler ise çocuk Trumplar; Donald Trump Jr. İle Ivanka Trump. ABD’nin bir Trump’ı daha kaldıramayacağını söylersem aşırıya kaçmış olmam sanırım.

Onların arkasında ise ABD’nin Birleşmiş Milletler temsilcisi Nikki Haley geliyor. Açıkçası Cumhuriyetçiler için ben yine 2024’te beklenmedik bir adayın çıkacağı kanaatindeyim. Muhtemelen Trump ve hatta Kanye West sonrası bir çok zengin ünlü “ben de yaparım” diyordur.

Akla gelen ünlüler ve bonus bir Demokrat

Anketlerde ismi geçen ünlülerden Cumhuriyetçiler için FoxNews’un muhafazakar Fatih Portakalı Tucker Carlson, Demokratlar için ise talk show programcısı Oprah Winfrey yer alıyor.
Tucker Carlson yaptığı yorumlarla muhafazakar seçmen arasında çok popüler. Eğer siyasete atılırsa çok destek alacağı aşikar. Oprah Winfrey ise yıllarca dünyanın her yerinde izlenmiş sevenlerinin yere göğe koyamadığı bir ünlü. Siyasete atılacağını sanmıyorum ama atıldığı durumda izleyenlerinin ilk tercihi olacaktır.
Bonus olarak bahsetmek istediğim kişi ise Tulsi Gabbard. Gabbard Hawaili genç bir demokrat ama aynı İlhan Omar gibi partisinin sevmeyeceği siyasi görüşlere sahip. Geçtiğimiz yıllarda Suriye Başkanı Beşar Esad ile görüşmesi ve Clinton’larla yaptığı amansız kavgalar onu partinin istenmeyen kişisi ilan ettirdi. Son münazaralarda Kamala Harris’i adaylıktan çekilecek kadar kötü hırpalayan Gabbard’a Hillary Clinton “Putin’in kuklası” diyor. Gabbard Cumhuriyetçilerden bile oy alabilecek kadar parlak bir siyasetçi ancak Establishment ile olan düşmanlığı onun epey önünü tıkıyor. ABD dış politikalarını açıkça eleştiren bir adayın başkan olabileceğini düşünmüyorum ama aynı Omar gibi gelecek yıllarda siyasette dikkat çekici isimlerden biri olacaktır.

ABD siyasetinin geleceği - Resim : 3
Tulsi Gabbard

Bunlar ülkede öne çıkan siyasetçilerden bazıları. Özetle, ABD siyasetine yön verecek çok Demokrat var ama yeterince Cumhuriyetçi yok. Cumhuriyetçiler seçimi kaybederlerse zor günler onları bekliyor. Öyle bir durumda Trump yönetimi de çeşitli yargılamalar ile karşılaşabilirler. Trump’ın kazandığı bir senaryo ise ABD için çok daha gergin geçecek yılların habercisi. Bakalım neler olacak. Haftaya Pazar başka bir yazıda görüşmek dileğiyle.