Endüstri 4.0, eğitim 4.0 ve adalet 4.0 ile desteklenmelidir

Hukukun değil üstünlerin hukuk olduğu yerde eğitim de olmaz. Endüstri 4.0’da başarı için, aynı zamanda eğitim 4.0’a ve adalet 4.0’a geçmek gerekir. Teknoloji...

Hukukun değil üstünlerin hukuk olduğu yerde eğitim de olmaz. Endüstri 4.0’da başarı için, aynı zamanda eğitim 4.0’a ve adalet 4.0’a geçmek gerekir. Teknoloji, baş döndürücü bir hızla gelişmektedir. Çağ bireylere üst düzey düşünme becerilerini dayatmaktadır. Yani eleştirel düşünmeyi, problem çözmeyi ve yaratıcı düşünceyi…

Son iki haftadır endüstri 4.0 ile ilgili yazmaya çalışıyorum. Milyarlarca makinenin birbiriyle hızlı, etkin iletişim kurduğu bir çağda yaşıyoruz. Yazmış olduğumuz üzere bu 4. Sanayi devrimi endüstri 4.0 devrimidir, diğer adıyla. Bu kadar önemli olan bir devrimi teknolojiye hakim, üreten, çok yönlü, başarılı gençlerle karşılayabiliriz. Gençlerimiz rekabetçi, girişimci olmalı, bilimsel düşünerek edindikleri bilgileri geliştirebilmeli, beceriye dönüştürebilmelidirler. Hızla değişen dünyada her geçen gün yeni teknolojiler geliştiğinin farkında olarak kendimizi ve gençlerimizi başlangıcında olduğumuz endüstri 4.0’a hazırlamalıyız.

Endüstri 4.0 ile ilgili genel ve güzel şeyler söylenebilir. Ama buradaki asıl cevap bulması gereken soru, bu söylenenlerin nasıl yapılacağıdır. Endüstri 4.0’da başarılı olabilmenin ana yolu, burayı eğitim 4.0 ve adalet 4.0 ile desteklemektir. Şimdi kısaca endüstri 4.0’ın ne olduğunu ve bunu destekleyecek eğitim ve adaletin 4.0’nın ne olduğunu ele almaya çalışalım.

Dünya Gençlerden Yeni Bilgi ve Beceriler Bekliyor

Dünyada üretim biçimlerini de değiştiren 4. Endüstri devrimi yaşanıyor. Bu devrim sadece üretim biçimlerini de değil; üretim ilişkilerini ve yaşam biçimlerini de değiştirdiğinden günümüz dünyası genç nesillerden artık yeni bilgi ve beceriler bekliyor. İşte bu devrim ile beraber hayatımıza giren ve yeniden gündeme gelen bir kavram: İnovasyon. Bu bağlamda bu çağ bireylere üst düzey düşünme becerilerini dayatmaktadır. Yani eleştirel düşünmeyi, problem çözmeyi ve yaratıcı düşünceyi. Ki yeni değişmeler artık ezberi, bilgiye sahip olmayı değil, sahip olunan bilgiyi günlük hayatta karşılaştığı problemleri çözebilmekte kullanmayı, çok yönlü düşünebilmeyi, problemlere yaratıcı çözümler üretebilmeyi gerektiriyor. Çağın gerektirdiği bu özellikleri yeni nesillere kazandırmakta eğitim aracılığıyla MEB’e düşüyor. MEB bunu da eğitim sistemimizi çağın değişim ve gelişimlerine uygun bir hale getirmekle sağlayabilir. MEB inovasyon kavramı üzerinde durmalı, öğrencilerimizin yaşamlarının içine inovasyon kavramını yerleştirebilmeli ve gençlerimizin yaratıcı düşünmelerini sağlayabilmelidir. MEB inovasyon fikrinin oluşması adına 2000’li yıllardan beri birtakım çalışmalar yapmaktadır. Buradaki temel amaç ekonomiyi ve toplumu etkileyecek inovatif düşünen bireyler yetiştirmektir. Ülkemizin endüstri 4.0’ı kaçırmamak adına, ekonomimizi bu yetişecek bireylerle inovasyona dayalı bir hale getirmesi gerekmektedir.

Hukukun Değil Üstünlerin Hukuk Olduğu Yerde Eğitim de Olmaz

Endüstri 4.0’ı böyle özetledikten sonra yaşamın her alanında olması gerektiği gibi eğitimde de olması gereken adaleti kısaca ele almaya çalışalım. Peki nedir bu adalet, niye bu kadar önemlidir. Eğitim ve adalet arasında nasıl bir ilişki vardır. Tarih eğitimli insanların öncelikle adaleti ilke edindiğini, onu düzenli bir biçimde yürüttüğünü yazar. Diğer taraftan eğitimli insanlar öncelikle adalete önem vermiyorlarsa ve adalet olmadan cesaret sahibi olurlarsa asi olurlar. Daha da kötüsü küçük insanlar adalet olmadan cesaret sahibi olurlarsa haydut olurlar. Genel anlamda üstünlerin hukuku değil, hukukun üstünlüğü olmalıdır. Hukukun değil üstünlerin hukuk olduğu bir yerde eğitim de olmaz. Unutmayalım adalet kutup yıldızı gibi olduğu yerde durur ve geri kalan her şey onun etrafında döner.

Adalet Sadece Bir Öğretim Değildir, Genel Bir Değerler Eğitimi Konusudur

Çocuklarımızın başkalarının hakkına saygıyı öğrenmesini ve bunu yaşamına aktarabilmesini, ancak onlara adalet bilincini vererek sağlayabiliriz. Çocuğun hak arayışı, öz saygısı böylelikle oluşacaktır ve devlet adaleti temin edip yaşatarak da öğrencilerine adalet bilincini verecektir. Adalet kavramı bu yönüyle insanlık tarihiyle yaşıttır. İşte bu kadar eski olan adalet kavramının nesilden nesile aktarılması, adalet bilincinin kazandırılması ve öğretilmesi eğitim öğretim yoluyla mümkündür. Buradaki önemli nokta adalet eğitimin sadece bir öğretim konusu olarak değil genel bir değerler eğitimi olarak algılanması gerektiğidir. Bunun için de sadece okullarda öğretilebilecek bir şey değildir adalet, okul kültürü içinde öğretmen ve öğrencilerle bir arada öğrenilir ama toplumun genelinde, ailede ve devletin verdiği önemle de büyütülür ve yaşatılır.

Ülkeler Kılıçla Anılır, Ama Adaletle Yönetilir

Adalet bilincinin oluşturulmasında eğitimin rolü önemlidir. Nitekim yaşamda sadece fiziksel güç çatışmalara yol da açacağından, ülkeler kılıçla alınır ama adaletle yönetilir. MEB Hayat Bilgisi, Sosyal Bilgiler, Vatandaşlık ve seçmeli Hukuk ve Adalet derslerinin öğretim programlarında adalet kavramını bu yaş gruplarının gelişimsel evrelerine uygun yer vermelidir. Diğer taraftan adalet öğretimi çocukluk döneminde aile tarafından da desteklenmelidir. Okullarımız sadece akademik öğrenme yerleri değildir, pek çok değerle donatılmış daha adil nesilleri ancak buralarda yetiştirebiliriz. Öğretmenler, anne ve babalar adaletli davranışlarıyla öğrencilere örnek olmalıdırlar. Çünkü adalet sadece teoriyle öğretilebilecek bir şey değildir. Tarih bize adaletten ve ahlaktan yoksun toplumların yok olduklarını göstermiştir. Çünkü bir toplumu ancak adalet ve ahlakla var edebilirsiniz. İşte bu adalet ve ahlakı öğretmede birinci dereceden sorumlu da MEB’dir. Eğitim sistemimizin öğrencilerimize vereceği düzgün bir adalet eğitimiyle daha güçlü bir toplum olabiliriz.

Sonuç itibarıyla endüstri 4.0 çok önemlidir ama bu hedefe ulaşmak için eğitim 4.0 ve adalet 4.0’da getirmeliyiz. Eğitimin 4.0’ı bilimdir, akıldır… Diğer taraftan yaşamın tüm alanlarında adalet olması gerektiği gibi özellikle eğitimdeki adalet de çok önemlidir. Eğitimdeki adalet eğitim de fırsat eşitliğinin sağlanması kadar eğitimde liyakatin sağlanmasıdır, mahkeme kararlarının uygulanmasıdır. Liyakatin egemen olmadığı bir eğitim sisteminde adaletten bahsedemeyiz. Eğitim yöneticilerinin ve öğretmenlerin mülakatla alındığı bir sistemde de adaletten bahsedemeyiz. Tüm bunlardan dolayı endüstri 4.0 ;eğitim 4.0 ve adalet 4.0 ile desteklenmelidir. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…