Nasıl bir teknolojik okulla gençlerimizi 4. sanayi devrimine hazırlayabiliriz?

Kodlanan Değil; Kodlayan Bir Gençlik. Teknolojiyi Sadece Tüketen Değil Aynı Zamanda Üreten Gençlere Sahip Olmalıyız. Okullarımız Teknolojik Gelişmelerin Işığında Hareket Eden Eğitim Kurumları Olmak Durumundadır.

Öğrencilerimizin eleştirel düşünme becerileri, problem çözme becerileri ve yaratıcı düşünce gibi üst düzey düşünme becerilerine sahip olmasını gerektiren 4. Sanayi devrimini nasıl teknolojik okullarla karşılayabiliriz? Çünkü 4. Sanayi devrimine uygun teknolojik liseler oluşturmazsak çağın gerektirdiği girişimci, icat çıkaracak nesilleri yetiştiremeyiz. Teknoloji kaçınılmaz olarak yaşamımızın her alanına
girdi. Bunu geliştirecek ve bununla baş edecek nesilleri teknoloji ağırlıklı okullarda eğitmek durumundayız. Akıllı sistemleri yönetebilen, kod yazabilen gençlerle ancak dijital teknolojiye uyum sağlayabiliriz.

Her Genç İngilizce Kadar Teknolojice de Bilmek Durumunda

Günümüz dünyasında insanların hangi meslekten olursa olsunlar teknolojiden uzak durma gibi bir şansları yok. Bu nedenle MEB eğitim sistemi içerisinde yetişecek tüm gençlerimize bu özelliklerin kazandırılması adına 8. ve 9. Sınıflara bilişim teknolojileri dersi koydu. Ancak böylelikle teknolojiyi tüketen değil aynı zamanda üreten de gençlere sahip olabiliriz. Okullarımızda oluşturulacak teknoloji
laboratuvarlarıyla girişimcilik, kodlama ve teknoloji en üst düzey düzeyde öğretilmek durumundadır. Bizim gençlerimiz dünyada 3D printer ile üretilen organdan, üç boyutlu yazıcılarla basılıp yapılan evlerden uzak olamazlar. İşte okullarda oluşturulacak laboratuvarlarda öğrencilerimiz uygulamalı olarak adeta küçük birer mühendis gibi tüm bunları deneyimlemek durumundadırlar.

Aynı Zamanda Teknoloji Okuryazar Öğrenciler

Okullarda verilecek eğitimle öğrencilerimiz teknoloji okuryazarı olabilirler. Ancak böylelikle teknolojinin ne olduğunu, nasıl ortaya çıktığını, topluma etkilerini anlayabilirler. Ancak böylelikle kodlanan değil; kodlayan bir gelecek yakalanabilir. İşte tüm bunlar için geleceğin teknolojisiyle donatılmış okullara ihtiyacımız var. Mevcut sınıf yapısının değişeceği, örneğin aynı anda öğrencilerin gözlüklerle sanal geziler yapabileceği, üç boyutlu teknolojilerin hakim olduğu, 3D yazıcıların olduğu ve
bunların sınıflarda aktif olarak kullanıldığı okullar. Bu tip okulların vazgeçilmezlerinden biri de her öğrencinin tüm işlemlerini yapabileceği kendine ait bilgisayarının olacak olmasıdır. Ve bu bilgisayardaki verilere her yerden ulaşabileceği için de yanında defter ve kitap taşıma gibi bir durumu olmayacaktır.

Okullarımız Teknolojik Gelişmelerin Işığında Hareket Eden Eğitim Kurumları Olmak Durumundadır.

Evet; geleceğin teknolojik okullarına dair daha pek çok şey sayılabilir. Teknolojinin artık yaşamın her alanında olduğunun bilinciyle eğitim yöneticilerimizi ve öğretmenlerimizi de teknoloji bilinciyle donatarak öğrencilerimizi teknolojiyle donatılmış okullarda geleceğe hazırlamak durumundayız. Okullarımız teknolojik gelişmelerin ışığında hareket eden eğitim kurumları olmak durumundadır.
Günümüz öğrencileri bir yanıyla dijital öğrencilerdir ve MEB bu bağlamda yeni teknolojileri eğitim süreçleriyle bütünleştirmek ve gençlerimize bu teknolojiyi etkili bir şekilde kullanma becerilerini kazandırmak durumundadır. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

Etiketler
Okul Teknoloji