Analitik eğitim felsefesiyle eğitimimize yönelik sistematik bir soruşturma yapmalıyız

Analitik eğitim felsefesi, klasik eğitim felsefesinden farklı bir yol izler. Kendini analiz etme göreviyle sınırlar. Klasik eğitim felsefesindeki eğitim felsefesi yaklaşımları gibi amaçlar belirlemez, nasıl bir müfredat olması gerektiğini ortaya koymaz. Tüm bunların yerine eğitim ve eğitim kavramlarını, argümanlarını, yöntemlerini analiz etmeye çalışır. Eğitimle ilgili önerilerde bulunmak yerine; eğitimin temel kavramlarını açıklığa kavuşturmaya, analiz etmeye, çözümlemeye çalışan analitik eğitim felsefesi, 20. Yüzyıl Anglosakson felsefesine dayanır. Analitik eğitim felsefesi, analitik felsefenin doğa biliminin açıklığına yaslanmasından dolayı, aynen onun gibi mantıksal ve kavramsal analizler yapmaya çalışır. Burada analizden kastedilen, analiz edilecek şeyin, örneğin; kavramın anlamının açıklığa kavuşturulmasıdır. Açıklığa kavuşturmak ise, kavramın kendisini meydana getiren daha temel kavramlara indirgenmesi ve diğer kavramlarla olan ilişkisinin açığa çıkartılması, gözler önüne serilmesidir. İnsana bağlı olan düşünme ve dil ile dış dünyaya büyük önem verirler. Şimdi, bu bilgiler ışığında, analitik eğitim felsefesinin ne olup olmadığını ve eğitimimizde nasıl yararlanabileceğimizi ele almaya çalışalım.

Düşünce Kavramlar Yoluyla Oluşur, Dil Yoluyla Başkalarına İletilir

Analitik eğitim felsefesinin kavram analizlerine bu kadar önem vermesinin nedeni, onlara göre, düşünce kavramlar aracılığıyla gelişir ve dil yoluyla başkalarına iletilir ve bu anlamıyla kavramlar dış dünya ile dil arasındaki en temel aracıdır. Kavramlar dilde sözcük olarak anlam bulur. Bütün dünyamızı iletişim üzerine kurduğumuzu düşündüğümüzde; sözcükler iletişimin ve düşünmenin olmazsa olmazıdırlar. İşte; eğer sağlıklı kavram analizleri yapılıp, sözcükler yerli yerinde kullanılmazsa büyük problemler yaşanır. Bu bir marangozun yanlış alet kullanması gibidir. Marangoz, yanlış alet kullanırsa; örneğin masayı istediği gibi yapamaz, düşünceler de kavramların hatalı ve sözcüklerin yanlış kullanılmasıyla çarpık ve bulanık hale gelir. Bu düşüncelerin eğitim felsefesine yansıması ise, eğitim alanındaki geleneksel düşünme hatalarını bulmak, eğitim alanındaki temel argüman ve kavramları analiz etmeye, açıklamaya çalışmaktır. Diğer görevleri ise, eğitimde olgusal yargılarla; ahlaki yargılar arasında ayrım yapmaktır.

Eğitime Yönelik Sistematik Bir Soruşturma Yapmaya Çalışırlar

Analitik eğitim felsefesi, kavram analizi yöntemini kullanarak, eğitime yönelik, sistematik bir soruşturma yapmaya çalışır. Analitik felsefe, hem klasik eğitim felsefesinin teori ve okullarına, hem de dönemim İngiltere’sindeki reform pedagojisinin bazı problemli unsurlarına bir tepkidir. Analitik eğitim felsefesinin önemli temsilcileri; Israil Scheffler, R.S Peters ve C.D Hardie’dir. Özellikle bu üç düşünür eğitim felsefesi tarihinde, eğitimle ilgili açıklamalar yapmış olan düşünürlerin, buna Rousseau ve Dewey de dahil, yapmış oldukları açıklama ve kullandıkları metaforlardaki hataları analiz ederek ciddi bir literatür oluşturmuşlardır. Eğitimi sosyolojik, kurumsal ve aydınlanmaya dayalı kullanırlar. Bunlardan birincisi; bir toplumun çocuk yetiştirme pratiklerini ifade etmekadına sosyolojik kullanımdır. Kurumsal kullanım ise; eğitimin eğitim kurumlarına gönderme yapmak amaçlı kullanımıdır. Üçüncü kullanım ise; eğitimin sosyolojik sosyalleştiren ve okullarda hayat geçirilen kurumsal kullanımın ötesinde, eğitimin aydınlanmaya dayalı kullanımıdır.

Analitik Eğitim Felsefesi Eğitim Amaçlarına Nasıl Bakar?

Analitik eğitim felsefesi, eğitimin birincil ve ikincil amaçlarını da uzun uzun incelemiştir. Eğitimdeki bireysel amaçlar, birincil amaçlar diye kategorileştirilir. Bu birincil amaçlar; ahlak eğitimi, eleştirel düşünme ve özerkliktir. Burada birinci amaç özerklik, sonra eleştirel ve en son da ahlak eğitimidir. Yani eğitimle sadece özerk ve eleştirel düşünen insanlar değil; aynı zamanda ahlaklı; yani erdemli ve karakterli insanların yetiştirilmesi de amaçlanır. Eğitimdeki ikincil amaçlar; toplumu gözeten amaçlardır. Bunlar; toplumun geleceğinin ve kültürünün korunması, yurttaşlık bilinci yaratmak ve meslek eğitimidir.

Eğitimi Değer, Bilgi ve Usul Ölçütleri Belirler

Eğitimi değer, bilgi ve usul ölçütleri belirlemektedir. Değer ölçütü eğitimi belirleyen en temel ölçüttür. İkinci ölçüt bilgi olmakla beraber, eğitim felsefecileri bilgi ölçütüne, genişlik ve derinlik ölçütünü eklerler. Eğitimi belirleyen üçüncü ve son ölçüt ise usul ölçütüdür. Klasik eğitim felsefelerindeki ve dönemin İngiltere’sindeki reform pedagojisine bir tepki olarak çıkmış olan analitik eğitim felsefesi, eğitimin ölçütlerini bu şekilde ele aldığı gibi; eğitimin tüm kavram, teori ve metaforlarını, mantıksal ve kavramsal analizler yoluyla ele almaya çalışır.

Analitik eğitim felsefesi, eğitimle ilgili önerilerde bulunmaktan kaçınır; bunu yerine eğitimin temel kavramlarını analiz etmeye, çözümlemeye çalışır. Ve bu yönüyle eğitime yönelik sistematik bir soruşturma yapmaya çalışır. Tüm bunları kavram analizi yöntemini kullanarak yapar. Eğitimimizin marangoz örneğinde olduğu gibi yanlış olmaması için eğitimimizi yapılandırarak, eğitim felsefesine uygun analizler yaparak şekillendirmemiz gerekiyor. Yani eğitimimize yönelik tüm yönleriyle sistematik bir soruşturma yapılmalıdır. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…

Etiketler
Soruşturma