Modernizmin natüralist Rousseaucu eğitim felsefesini eğitimimize nasıl yansıtabiliriz?

Toplum Öğrenciyi Bencil ve Hırslı Yapar Ortaçağın Spiritüalist dine dayalı felsefesinden sonra modern dönemde dünyaya...

Toplum Öğrenciyi Bencil ve Hırslı Yapar

Ortaçağın Spiritüalist dine dayalı felsefesinden sonra modern dönemde dünyaya bilimin en büyük güç olarak kabul edildiği natüralist felsefe hakim olmuştur. Ve bunu Francis Bacon, Thomas Hobbes, John Locke, David Hume, Diderot, Voltaire ve Jean Jacques Rousseau gibi filozoflar savunmuşlardır. Bunlara göre gerçeklik ruh ya da ilahi ruh değildir; doğa gerçekliğin kendisidir. Ve bu anlayışın eğitim felsefesi olarak natüralist eğitim felsefesi, doğaya, insan doğasına yönelir ve çocuk merkezli eğitimi savunur. Çocuğun toplum tarafından bencil ve hırslı bir hale getirildiği, çocuğun haklarının ödevlerinden önce gelmesi gerektiği ve insanın doğasına uygun olarak eğitilmesi gerektiği gibi pek çok öğe MEB tarafından bilimi de merkeze alarak eğitim sistemimize yansıtılabilecek natüralist eğitim felsefesi öğeleridir. Şimdi bu öğeleri anlamaya çalışalım.

Eğitim Doğa Yasalarına Uygun Olmalıdır

Natüralist eğitim felsefesine göre; eğitim, doğadaki gelişmeler gibi yavaş, doğa yasalarına uygun olmalıdır. Diğer taraftan natüralist eğitim felsefesi 20. yüzyıl davranışçılık eğitim anlayışıyla birleştiğinde, bilime dayanan bir eğitim görüşünü ve meslek eğitimini ön plana çıkarır. Rousseau’da ise; natüralist eğitim felsefesinin diğer yanı görülür. Buna göre; eğitimin amacı; insanı gerçek doğasına, özüne götürmek, yükseltmek olmalıdır. Eğitimde, doğal ve bilimsel yöntemlerle keşfedilen yasalar ve neden-sonuç ilişkileri üzerinde yoğunlaşan bilimler hakim olmalıdır.

Natüralist Eğitim Felsefesi, Öğrenci Merkezli Bir Eğitimdir

Natüralist eğitim felsefesi, öğretmen konu merkezli bir eğitimin yerine, öğrenci merkezli bir eğitimi getirmesiyle de bir kırılma noktasıdır. Doğal dünyaya ilişkin bilgilerin temele alındığı ve böylece öğrencinin yetenek ve ilgilerine uygun olarak, doğal bir şekilde eğitileceği bir eğitim felsefesi öncelenir. Bireyin yetiştirilmesi ve kendini gerçekleştirmesi aslolduğundan, öğrenen merkezlilik hakimdir. Bu yönüyle öğrenciye yönelik uygulanan katı disiplin anlayışlarına karşı çıkılır. Öğrencinin doğal biyolojik süreçleri öncelendiğinden; okullar ve kitaplar ikinci plandadır. Natüralist eğitim felsefesi; Rousseau’da ahlak, felsefe ve edebiyat ağırlıklıyken; Bacon, Hobbes ve Comte’ta bilim ağırlıklıdır. Ama sağlık ve beden eğitimi her iki bakış açısında da önemlidir.

Öğrenciler Yaparak ve Keşfederek Öğrenmelidirler

Değişmez bir öğretim programına sahip olmayan natüralist eğitim felsefesine göre; öğrenciler duyuları aracılığıyla, yaparak ve keşfederek öğrenmelidirler. Ve burada öğretmen, öğrencinin öğrenebileceği özgür ortamlar yaratmalıdır, işi bilgiyi aktarmak olmamalıdır. Yani öğretmen, öğretmelerinde bir rehber ve öğrenmeyi kolaylaştırıcı olmalıdır. Öğrencinin gelişim aşamalarını bilen öğretmen, geleneksel öğretmen gibi olmamalıdır. Çocuğun doğasına uygun gelişmesine ve öğrenmesine rehberlik etmelidir.

İnsan, Doğası İtibariyle İyidir Diyen Rousseau ve “Emile”si

Rousseau, çocuğu, küçük bir yetişkin olarak kabul eden ve eğitimin temeline bilimi koyan natüralist eğitim felsefesinden farklı olarak, organizmacı bir insan ve felsefe anlayışına dayalı olarak geleneksel öğretmen ve konu merkezli bir eğitim felsefesinden uzaklaşarak öğrenci merkezli bir eğitim felsefesini benimser. Ve bu eğitim felsefesini de “Emilie” adlı eserinde, insanın doğasının iyi olduğu üzerinden temellendirerek açıklamaya çalışır. Ona göre öğrenci, doğası itibariyle iyidir; ama toplum onu bozar. Bunun için de toplumun bozucu etkilerini ortadan kaldıracak bir eğitim felsefesine dayanır. Öğrenci; yani çocuk, gelişim aşamalarına mükemmel bir şekilde uyarlanan kusursuz bir organizmadır. Ve öğrenci, doğumdan gelen eğitim, insanların eğitimi ve nesnelerden gelen eğitim diye ayrımlar yapar. Ve öğretmen, bu üç ayrı eğitim kaynağını birbiriyle uyumlu hale getirmelidir.

Toplum Öğrenciyi Bencil ve Hırslı Yapar

Ona göre toplumun en saf unsuru olan çocuk, toplum tarafından bencil ve hırslı bir hale getirilir. Ve bu nedenle de onun eğitim felsefesinde çocuğun ödevlerinden önce hakları gelir. Ona göre; geleneksel eğitim, yanlış bir şekilde öğrenciyi ödevlere yönelterek, onu itaate zorlar. Önce çocuğun hakları, sonra ödevleri gelmelidir. Öğretmenin temel görevi; öğrenciyi zararlı etkilerden korumak olmalıdır. Ve bu süreçte öğrenci hatalar yaptığında cezalandırılmamalı, öğrenci kendisi hatalarının sonuçlarından öğrenmelidir. Rousseau’nun eğitim felsefesindeki bir başka önemli nokta da , “Emilie” üzerinden insanı doğumundan ölümüne kadar içgüdü, duyumlar, fikirler, duygu, sorumluluk gibi evrelere ayırarak görmesidir. Özgürlük, mutluluk ve akıl gibi kavramlara özel bir önem verir. Öğrencinin gözlem ve deneyimle öğrendiği deneyimci bir bakış açısını savunur.

Natüralist eğitim felsefesinin bilimi merkeze alan kanadıyla, doğayı merkeze alan Rousseacu yönü vardır. Genel anlamda, insanın gerçek doğasına, özüne yükselmesinin eğitim yoluyla olduğunu, eğitime bilimin hakim olması gerektiğini savunurlar. Natüralist eğitim felsefeleri, öğretmen ve konu merkezli eğitimin yerine; öğrenci merkezli bir eğitimi getirmişlerdir. Öğrencilerin yaparak ve yaşayarak, keşfederek, öğretmenin rehberliğinde öğrenmesi gerektiğini belirtirler. Natüralist eğitim felsefesinin bilimci yanından ayrılan doğacı Rousseau ve eseri “Emilie”, insanın doğası itibariyle iyi olduğunu savunmuştur. Çocuğun toplum tarafından bencil ve hırslı bir hale getirildiği, çocuğun haklarının ödevlerinden önce gelmesi gerektiği ve insanın doğasına uygun olarak eğitilmesi gerektiği gibi pek çok öğe MEB tarafından bilimi de merkeze alarak eğitim sistemimize yansıtılabilecek natüralist eğitim felsefesi öğeleridir. Türkiye Hepimizin, Eğitim Hepimizin…