Kültürler arası kurulan lezzet köprüsü

ÇOK KÜLTÜRLÜ BİR GASTRONOMİ DENEYİMİ İstanbul ile Ankara’nın tam ortasında olmasına rağmen nedense genelde transit geçilen bir şehir Düzce. Sorduğum pek çok...

ÇOK KÜLTÜRLÜ BİR GASTRONOMİ DENEYİMİ

Kültürler arası kurulan lezzet köprüsü - Resim : 1

İstanbul ile Ankara’nın tam ortasında olmasına rağmen nedense genelde transit geçilen bir şehir Düzce. Sorduğum pek çok kişi il bile olduğundan habersiz. Bugüne kadar ciddi bir kendini anlatma problemi yaşamış bu güzelim şehir. Ama işler eski Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Dr. Faruk Özlü’nün Belediye Başkanı seçilmesinden sonra değişmeye başlamış. Başkan Özlü göreve geldiğinden beri Düzce’yi hak ettiği yere getirebilmek için var gücüyle çalışıyor. Çünkü çok kültürlü yaşamı ile Düzce aslında bir küçük İstanbul. Şehrin bu kültürel zenginliğini Düzce’ye adım attığınız anda iliklerinize kadar hissediyorsunuz. Düzce’nin en önemli özelliği denize de, İsviçre’yi aratmayan yaylalara da yarımşar saat uzaklıkta olması.

Kültürler arası kurulan lezzet köprüsü - Resim : 2

Bu hafta sizlere geçtiğimiz hafta gerçekleştirdiğim Düzce ziyaretimde yaşadığım çok kültürlü gastronomi deneyiminin iz bırakan mekanlarını anlatacağım. Düzce’ye hakim bir tepede kurulmuş olan Mutfak Sanatları Merkezi gerçekten etkileyici. Ev sahipliği yaptığı eğitim ve workshopların yanı sıra bünyesindeki restoran ile tüm şehre hizmet veriyor. Düzceli kadınların organik ürünlerden hazırladığı kahvaltı etkileyiciydi. Ama beni en fazla şaşırtan coğrafi işaretli değil tesadüfi işaretli ürün diyebileceğim “Adaçayı” ile yapılan reçel oldu. Adaçayı’nın neden tesadüfi işaretli olduğuna gelince. Belediyenin Tarım Bakanlığı’ndan devir aldığı arazide var olan adaçaylarının hasadı sonrasında ellerinde kalan ürünleri heba etmemek için ne yapsak diye düşünürken Mutfak Sanatları Merkezi’nin Şefi Burak Keskin tarafından tesadüfen reçel yapılması olduğunu söylemeliyim. Tesadüfi de olsa lezzeti, şeker dengesi ve aroması gerçekten insanın aklını başından alıyor.

Kültürler arası kurulan lezzet köprüsü - Resim : 3

Düzce’nin çok kültürlü gastronomisini en iyi yansıtan yerlerden biri kuşkusuz şehrin tam ortasında otantik ve yöresel yemekleriyle ün salmış Binef At Çiftliği. Doğal ortamı ve otantik dekorasyonuyla insanı şehirden koparan bu mükemmel çiftlikte yediğimiz akşam yemeğinde özellikle Kafkasların bağrından kopan ana ve aperatif yemeklerin yorumlarını denedik. Menüde yer alan Kafkasya mutfağının simgesel yemekleri Isırgan Sızbalı, Ahulçapa, Haluj ve Şipsi damağımda hoş bir iz bıraktı. Düzce’ye geldiğinizde kesinlikle şehri çevreleyen küçük işletmelerde kalmalısınız. Biz de öyle yaptık. Şehir merkezine yaklaşık 20 dakikalık mesafede yer alan doğa harikası Saz Köyü’ndeki Tekir Evi’nde kaldık. Doğayla baş başa olduğunuz, yem yeşil bahçesi ile adeta inzivaya çekildiğiniz bu şirin işletmede de sabah kahvaltısını tamamen doğal ürünlerle ve kuş cıvıltıları ile yapıyorsunuz.

Kültürler arası kurulan lezzet köprüsü - Resim : 4

Düzce’de beni en fazla etkileyen işletmelerden biri de genç ve başarılı şef Ethem Sassin’in Düzce Organize Sanayi Bölgesi’nde yer alan restoranı oldu. Ethem Şef’in geleneksel lezzetleri modernize ederek bize özel hazırladığı tadım menüsünü; şehir gastronomisinin ilham verici yönünü öne çıkarması açısından fazlasıyla önemsiyorum. Karalahana Çorbası, Bademli Siyah Pirinç Pilavı ve yöresel lezzetlerden oluşan öğle yemeğinin en büyüleyici lezzetinin Yaz Salatası olduğunu söylemeden edemeyeceğim.

Kültürler arası kurulan lezzet köprüsü - Resim : 5

Seyahat rotamızı Yeşilyayla Köyü sakinlerinin misafiri olarak Kafkasya’nın özel yemeklerini tattığımız akşam yemeği ile tamamladık. İsviçre coğrafyasına benzerliği ile dikkat çeken köy evinin yemyeşil bahçesinde hazırlanan bu özel yemekte deneyimlediğim Agudırşışi, Harşıl, Abısta, Abhaz Tavuğu ve Ahulçapa gerçekten damağımda fırtınalar kopardı.

Bugüne kadar Düzce’yi transit geçip seyahat rotasına dahil etmeyen herkese, gastronomik değerleri ve doğasıyla büyüleyici olan bu şehri ziyaret etmelerini şiddetle öneriyorum.

***

GALATAPORT’UN YENİ GÖZDESİ

Kültürler arası kurulan lezzet köprüsü - Resim : 6

İstanbul’un yeni gastronomi merkezi Galataport bünyesine kattığı markalarla çekim merkezi olmaya devam ediyor..

Kitten Delicatessen & Bistro da bunların en yenilerinden.

Şık dekorasyonu ve samimi ortamı ile dikkat çeken Kitten sıra dışı sunumlarıyla Galataport’a farklı bir soluk getirmiş.

Sempatik mekan iki başarılı girişimci Damla Güreralp ve Burak Bağtaş’ın imzasını taşıyor.

Kitten’da kahvaltı seçenekleriyle başladığınız güne noktayı başarılı mixologistlerin özel reçetelerle hazırladıkları kokteyllerle koyabilirsiniz.
Kitten’ın menüsüne gelince.

Menü selektif ve rafine lezzetlerden oluşuyor.

Kültürler arası kurulan lezzet köprüsü - Resim : 7

Mutfak Şefi Bülent Tufan ve ekibi yönetiminde hazırlanan menüde leziz şarküteri ürünleri, ekşi mayalı lezzetler, pizza ve salata seçenekleri öne çıkıyor.

Pizzalara ayrı bir parantez açmam lazım.

İki farklı un kullanılan pizza hamuru oldukça dengeli.

Mideyi hiç rahatsız etmiyor.

“5 Peynirli” ve “3 Mantarlı” pizzaların benim favorilerim olduğunu özellikle belirtmek istiyorum.

Kültürler arası kurulan lezzet köprüsü - Resim : 8

Menüde yer alan tatlılarda baş döndürücü.

Seçenekler arasında yer alan Brownie, San Sebastian, Tiramisu oldukça başarılı olsa da New York Lotus Cheesecake bence efsane.

Kitten’a uğradığınızda mutlaka denemenizi öneriyorum. .

***

7 GÜNE 7 ÖNERİ

Hafta sonuna lezzet ve keyif katmak isteyenler, cumartesi akşamı için keyifli bir deniz yolculuğunun ardından Burgazada Fincan Restaurant leziz menüsüyle ideal bir tercih olabilir.

Pazar günü için Silivri Selimpaşa’da yer alan Sofram Balık manzarası ve enfes lezzetleriyle farklı bir deneyim yaşayabileceğiniz keyifli bir adres.

Yeni haftaya lezzetli bir başlangıç yapmak isteyenlere Yenibosna İstWest Meydan’da hizmet veren Köşkeroğlu Restaurant’ın Şef Eyüp Köşkeroğlu imzalı menüsünün iyi bir seçenek olacağını düşünüyorum.

Salı günü için tipik bir esnaf lokantası olarak Bostancı’da 1962 yılından beri hizmet veren Şen Lokantası samimi ortamı ve enfes çeşitleriyle biçilmiş kaftan.

Çarşamba gününe özel önerim her zaman olduğu gibi kahve severler için. Bu hafta rotanızı Cihangir’e çevirin. Türkiye genelinde pek çok şubesi bulunan Kronotrop Coffee’nin Firuzağa Camii Sokak’ta yer alan şubesinin lezzetli kahve çeşitleriyle kendinizi şımartın.

Perşembe günü rotanızı Çiftehavuzlar’a çevirin. Yıllardır değişmeyen kalitesi ve burger çeşitleriyle hafızalara kazanan J Burger’in tadını çıkarın.

Cuma akşamı haftanın yorgunluğunu keyifli bir ortamda atmak isteyenlere, Karaköy Duble Meze Bar’ın sıra dışı lezzetleriyle farklı bir deneyim yaşamalarını öneriyorum.

Haftaya görüşmek üzere…