CHP’nin iletişim politikaları: ‘Türkiye’de yaşanan en önemli gerilla marketing olayı Adalet Yürüyüşü’dür’

Özcan Altunkaya / CHP GOP Eski İlçe Sekreteri/ İletişim Danışmanı

CHP İstanbul Gaziosmanpaşa Eski İlçe Sekreteri ve İletişim Danışmanı Özcan Altunkaya, CHP’nin son dönemdeki en önemli atılımının ve görünürlüğünün Adalet Yürüyüşü olduğu belirterek, yarattığı ivme ile 1 milyar TL’lik reklam harcamasına ek farkındalık yarattığını ifade etti.

Son 20 yıl içinde üretilen bilgi, 5 bin yıllık insanlık tarihinin birikiminden daha fazla. 100 yıl önce insanlığın bir yılda maruz kaldığı enformasyonun onlarca katına bugün insanlar, sadece bir günde maruz kalıyor. Her yerden bilgi akıyor. TV’lerden gazetelerden, internetten, bilboardlardan, kitaplardan... Üstelik bu durum giderek karmaşıklaşıyor. Bu nedenle iletişimin önemi geçen 20 yıla göre çok daha büyük. Hatta başarılı bir iletişiminiz yoksa, siz de yoksunuz. Bu durum siyasi partiler için de geçerli. Bir siyasi parti dünyanın en iyi projesini geliştirse dahi, bunu halka anlatamazsa, o projenin hiçbir önemi yok. Siyasi tarih, çöpe gitmiş binlerce başarılı projelerle dolu. Bu yüzden siyasi partiler 1960’lı yıllardan kalma iletişim yöntemleriyle ne kendilerini ne de projelerini halka anlatabilirler. İyi bir iletişim yoksa iktidar da çok uzaktadır.

CHP’nin insan kaynağı

CHP’nin bu konuda çok iyi bir insan kaynağı olduğunu düşünüyorum. Ancak bugüne kadar yönetimler iletişim konusu çok gündemlerine almış gözükmüyorlar. Bunu hem parti içinde aktif görev almış birisi hem de profesyonel birisi olarak rahatlıkla söyleyebilirim; CHP iletişim konunda çok muhafazakar. Bırakın bir stratejisinin olmasını, iletişim örgütlenmesi bile doğru düzgün değil. İletişim, sadece seçim öncesinde kampanyalarla akla gelen, o dönemde yoğunlaşılan, sonrasında unutulan bir kavram. Oysa iletişim 365 gün sürekli ve planlı olmalı. Bakın CHP’nin -halk ağzıyla söyleyeyim- 10 numara 5 yıldız iki 2 projesi var. Aile Sigortası ve Merkez Türkiye Projesi. Seçimlerden sonra hiçbir şey duymadık bu iki konu hakkında. Oysa bu konuda iletişime devam edilse seçim satt-ı mahallinde her şey daha kolay olacak. Bu konuda yine iki örnek vereyim; Asgari ücret artışı CHP’nin iktidara gelmeden yapmayı başardığı bir icraattır. Asgari ücret artışının ardından ki gücün CHP olduğunu ise maalesef anlatamamaktır. Bugün yine taşeron konusunda iktidar bir adım atmışsa, bunun ardında genel başkanın ısrarlı takibi vardır. CHP iktidara gelmeden iki vaadini gerçekleştirmiş bir partidir.

CHP’nin dönüşümü iyi ancak yeterli değil

Ana akım medyanın CHP’ye yeterince yer vermemesi hakikat. Bu konuda kimle konuşsam, bu soruna dikkat çekiyor. Kötü olan ise şu; bir kabulleniş var. Oysa bunu aşmanın yolları var. Hem ana akım medyanın ambargosunu aşabiliriz hem de halka ulaşmak için başka iletişim yöntemleri bulabiliriz.

Bunun için ilk adımı, Halkla İlişkilerden Sorumlu Genel Başkanlığını, İletişim Koordinasyon Başkanlığı’na çevirmek ve bir an önce stratejik iletişim planı hazırlamakla atabiliriz. Sosyal medya bugün en büyük tanıtım araçlarından biri hale geldi.

Türkiye’de yaklaşık 48 milyon kişi aktif sosyal medya kullanıcısı. Toplam gazete tirajları ise 5 milyonu geçmemekte. Araştırmalar gösteriyor ki özellikle gençlerin internete geçirdiği zaman TV izlemeyi geçmiş durumda. CHP son dönemlerde bu alandaki girişimlerini artırmış durumda. Bu iyi bir gelişme. Ancak burada stratejik bir hata görüyorum. Profesyonel bir sosyal medya iletişimine ihtiyaç var.

Özellikle CHP’nin kurumsal sosyal medya hesapları ve CHP’li yöneticilerin hatta genel başkanın paylaşımlarına mutlaka bir el değmeli. Şöyle ki; bu mecralardan yapılan iletişim, sosyal medyanın ruhunu taşımakta sıkıntı çekiyor. Sosyal medyada biraz eğlenceli, biraz aykırı ve biraz farklı şeyler paylaşmanız gerekiyor ki, etki yaratsın. Sadece grup toplantısındaki açıklamaları, basın toplantısındaki konuşmaları sosyal medya hesaplarından paylaşmak sosyal medya iletişimi değil. Aslında başarılı örnekler de var. Kadıköy ve Maltepe belediyeleri bu konuda dikkat çekici bir çalışmaya imza atıyorlar.

Adalet yürüyüşü, gerilla marketing’tir

İletişim engellerini aşmanın en kolay ve en etkili yolu gerilla marketingtir. Gerilla marketing alışılmışın dışında taktiklerle ve beklenmeyen yerlerde, eklenmeyen zamanlarda yürütülen pazarlama kampanyalarına verilen isimdir. Gerilla marketing aynı zamanda en düşük maliyetle en yüksek tanıtım değerine ulaşmaktır. Başarılı gerilla marketing çalışmaları konvansiyonel medyanın da dikkatini çeker ve başarı katlanarak yükselir.

Adalet Yürüyüşü’nün marketing anlamındaki etkisi şöyle; Adalet Yürüyüşü’nün başlığı 15 Haziran 2017 ile 30 Eylül 2017 tarihleri arasında tam 14 bin 64 (14.064) TV haberi, 15 bin yazılı basın haberi yayınlandı. Adalet Yürüyüşü’nün tv yansıma reklam eş değeri en az 126 milyon TL, yazılı basın reklam eşdeğeri ise 15 milyon TL’dir. Reklam fiyatları üst değerlerden hesaplandığında toplam eş değer rakamı 1 milyar TL’ye yaklaşmaktadır. Üstüne üstlük bu rakamlara internet ve radyo yansımaları dahil değil. Görüldüğü üzere Adalet Yürüyüşü sadece rakip partinin etki alanını daraltmamış, medya ablukasını da dağıtmıştır.Tabii her çalışma bir Adalet yürüyüşü etkisi yaratmayacaktır. Ancak bu konular üzerinde çalışma yapılırsa kamuoyunun CHP’ye ilgisinin daha da artacağına hiç kuşkum yok. CHP “ Bir basın toplantısı, bir basın açıklaması yapalım, TV’ler çeksin, gazeteler yazsın, başka ne yapalım?”
muhafazakarlığından ve kabullenişinden artık kurtulmak zorunda.

CHP’nin iletişim politikaları: ‘Türkiye’de yaşanan en önemli gerilla marketing olayı Adalet Yürüyüşü’dür’ - Resim : 1
Özcan Altunkaya / CHP GOP Eski İlçe Sekreteri/ İletişim Danışmanı

Etiketler
Adalet Yürüyüşü Market Türkiye