Haldun Taner 105 yaşında

İsmail Özcan: Eğitimci/Yazar 7 Mayıs 2020, 1986’da İstanbul’da vefat eden Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en büyük oyun ve hikaye yazarı Haldun Taner’in...

Haldun Taner 105 yaşında - Resim : 1İsmail Özcan: Eğitimci/Yazar

7 Mayıs 2020, 1986’da İstanbul’da vefat eden Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatının en büyük oyun ve hikaye yazarı Haldun Taner’in vefatının 34. yılıydı. 2020, aynı zamanda 16 Mart 1915’te yine İstanbul’da doğmuş olan Haldun Taner’in doğumunun 105. yılı.

Haldun Taner, hem Türk hem de Batı kültüründen derinlemesine haberdar; bilgili, görgülü, donanımlı bir yazar ve aydındır. Çok yönlü bir sanat ve edebiyat adamıdır. İnceliği, kibarlığı, hoş görüsüyle de tam bir İstanbul beyefendisidir. Doğuştan İstanbullu olan birçok kimse için geçerli olmayan bir husus onun için geçerlidir ve onunla tam olarak örtüşmektedir. Bu da, Haldun Taner’in İstanbullu olmanın bütün ayrıcalıklarına sahip olmasıdır. İstanbul’un kültürünü, medeniyetini tam olarak özümsemiş ve yaşamı boyunca hakkıyla temsil etmiştir.

Haldun Taner, 20. Yüzyılın ikinci yarısını kapsayan Türk edebiyatının hem en iyi, hem de en üretken yazarlarından biridir. Bu dönemde oyun, hikâye, fıkra- deneme-makale türünde çok sayıda eser vermiştir ve bunların hepsi çeşitli yayınevleri tarafından birçok defa basılmıştır. Eserlerinin telif hakkı doğumunun 100. yılı olan 2015’te YKY (Yapı Kredi Yayınları) tarafından satın alınmış ve bütün eserleri söz konusu yayınevi tarafından yeni bir format ve mizanpajla art arda kitap piyasasına sunulmaya başlanmıştır.

Haldun Taner’in kendisini tereddütsüz bir şekilde kabul ettirdiği edebiyat alanı oyun yazarlığıdır. Konularını Türk insanının ve Türk toplumunun çeşitli aksaklıklarından, eksikliklerinden, pişmanlıklarından, kurnazlıklarından alan çok sayıda oyuna imza atmış; bunların hemen hepsi sahnelenmiştir. Kabare tarzını Devekuşu Kabare adıyla Türkiye’de üne kavuşturan ve zirveye taşıyan da Haldun Taner olmuştur. 1967’de Haldun Taner’in öncülüğünde Ahmet Gülhan, Zeki Alasya ve Metin Akpınar tarafından hayata geçirilen Devekuşu Kabare tiyatrosu; Vatan Kurtaran Şaban, Astronot Niyazi gibi Haldun Taner tarafından yazılan oyunları yıllarca oynamıştır.

Bütün oyunlarında güldürürken düşündürmeyi hiç ihmal etmemiştir. Her oyununda, her eserinde iyiliği, güzelliği, dürüstlüğü, çağdaşlığı işaret eden bir mesajı olmuştur. Keşanlı Ali Destanı, Sersem Kocanın Kurnaz Karısı, Vatan Kurtaran Şaban gibi oyunları hem bizim toplumumuza yönelik hicivleri hem de bu durumdan çıkarılacak dersleri yansıtır.

Taner’in en güzel ve en iyi oyunlarından biri, çok az üzerinde durulmasına, basında çok az konu edilmesine rağmen Eşeğin Gölgesi’dir. Bu oyun, geleneksel Türk tiyatrosunun birtakım unsurlarıyla, modern tiyatronun öne çıkmış ögelerini çok iyi harman eden bir eserdir. İzleyenleri gülmekten kırarken müthiş toplumsal ve politik mesajlar verir.

Haldun Taner’in söz sahibi olduğu diğer edebiyat alanı hikâyedir. Şişhaneye Yağmur Yağıyordu, Saat On İkiye Bir Var, Yaşasın Demokrasi, Sancho’nun Sabah Yürüyüşü, Yalıda Sabah adlı kitapları, onu Türk edebiyatının hikâye ustaları arasına sokmaya fazlasıyla yeterli olmuştur. Haldun Taner’in hikâyelerini okuyup keyif alabilmek için hatırı sayılır bir kültürel seviye ve birikim gereklidir. Çünkü çoğu hikâyesinde derin entelektüel konulara dalar ve bunlar üzerinden uzun tartışmalara ve polemiklere girişir. Ayrıca kendine göre gerekli gördüğü yerlerde başta Osmanlıca olmak üzere Almanca, Fransızca ve İngilizce söz, deyim ve atasözlerini tam bir ehliyetle kullanır.

Bütün eserlerinde derin bir bilginin, kültürün, görgünün yansımaları görülür. Ölür ise Ten Ölür, Canlar Ölesi Değil; Çok Güzelsin Gitme Dur; Hak Dostum Diye Başlayalım Söze gibi düzyazılarından oluşan kitaplarında bunlara açık seçik tanık olunur. Deneme, makale gibi güncele ilişkin yazılarında fazla felsefe yapmaz; maksadını açık seçik ifade eder.

Haldun Taner hemen hemen bütün eserlerinde mizah unsusundan yararlanmıştır. Onun mizahtaki yöntemi insana, topluma, siyasete ait görüşlerinde de geçerlidir. Hiçbir konuda sivriliği olmamıştır. Hangi görüşü, hangi fikri savunursa savunsun daima makul, daima ılımlı, farklı görüşlere de hep saygılı olmuştur.