Tüm insanlığa karantina uygulatan virüs: Coronavirüs

İsmail Özcan: Eğitimci/Yazar

Bütün dünyayı etkisi altına almış olan, bu sebeple de “küresel salgın” diye anılan “coronavirüs” diğer adıyla “covid-19 salgını”, daha önce görülmüş bütün salgınlardan farklı. Yer kürede daha önce görülmüş salgınlar ya bir bölgeyi, ya bir veya birkaç ülkeyi, ya da bir kıtayı etkisi alına almıştır. Bütün dünyayı etkisi altına almamıştır. Ama coronavirüs haftalar ve aylarla ölçülen bir zamanda bütün dünyayı etkisi altına almış; mevcut bütün ülkeler, bütün kıtalar kısa aralıklarla bu salgına yakalanmışlardır. Daha önceki hiçbir salgın bütün insanlığa karantina uygulatacak etkiye sahip olmamış, olamamıştır. Sadece coronavirüs, bu güce sahip olmuştur.

Coronaviriüsün ya da covid-19’un aynı soydan olan başka virüslerden bir farkı da kendisini olduğu gibi ele vermemesi, çok çeşitli belirtilerle kendini göstermesi, daha açıkçası kaçak güreşmesidir. Tıpta hemen her hastalık çok tipik semptomlarıyla tanınmaktadır. Ama coronavirüs kırk türlü semptomla karşımıza çıkmaktadır. Tıp biliminin gerçekten şapka çıkarılacak ölçüde geliştiği, o bilimi gerçekten şapka çıkarılacak ölçüde temsil eden saygıdeğer bilim insanlarının bulunduğu günümüzde, bu virüs hakkında ne yazık ki hâlâ çok net, çok işe yarar şeyler söylenememektedir. O çok değerli bilim insanları da bunu açık seçik itiraf etmektedirler. “Bu virüs, hakkında söylediğimiz şeylerde bizi de yanıltmakta; çünkü her an farklı bir etkiyle, farklı bir belirtiyle karşımıza çıkmakta” demektedirler.

Bu yüzden bütün dünyada toplumları korumak amacıyla alınan sıkı önlemlerin tam olarak ne zaman kalkacağı, alışılan hayata ne zaman dönüleceği konusunda net bir şey söylenememekte; çoğu insanı depresyona sokan kaygı ve belirsizlik ortamı sürüp gitmektedir.

Söz konusu virüsün bütün bu özellikleriyle sebep olduğu salgın, geçmişin bütün salgınlarından farklı olmuş; ülkeleri, bireyleri ve toplumları hiç alışık olmadıkları sorunlarla, sürprizlerle karşı karşıya bırakmıştır. İnsanlar ve toplumlar başka hiçbir salgında bu salgında olduğu kadar alışkanlıklarından, konforlu, renkli ve hareketli yaşamlarından, günlük hayatlarına sinmiş birtakım geleneklerinden, göreneklerinden bir anda vazgeçmek zorunda kalmamışlardır. Örneğin biz Türkler, sevgi ve samimiyetimizi göstermenin alamet-i farikası olan eş-dostla sarılma ve kucaklaşma kültürüne anında veda etmek zorunda kaldık. Bundan da önemlisi ana babalarımız, çocuklarımız, torunlarımızla bile sarılamaz, kucaklaşamaz hale geldik.

Yine ilk defa bu salgında görülmüştür ki; hem ülkeler, hem toplumlar, hem de bireyler için güç, kuvvet, servet ve zenginlikler sahiplerine hiçbir ayrıcalık ve koruma sağlayamamaktadır.

Bu virüs; insanlar, toplumlar ve ülkeler üzerinde çok büyük hasar ve tahribat yaptıktan sonra uzun vadede de olsa bir şekilde alt edilecektir. Fakat insanlar ve toplumlar üzerinde yarattığı travma uzun süre devam edecektir.

Bütün dünya, bütün insanlık bu salgından önemli dersler çıkarmak, geleceği bu derslerden ilham alarak planlamak zorunda kalacaktır. Bu salgından çıkarılacak en önemli ders ise, insanoğlu bilimde, teknolojide, ekonomide veya herhangi bir alanda hangi başarıyı yakalamış olursa olsun övünmek, kibirlenmek için neden bulmakta eskisi kadar rahat olmayacaktır.

Her ülkede ve bizim ülkemizde kimi vatandaşlar kendi aralarında yarı şaka yarı ciddi, “Bu salgından düze çıkıldıktan sonra dünyada hiçbir şey salgından önceki gibi olmayacaktır” diye konuşuyor ve salgını yeni bir milat olarak kabul ediyorlar. Şakasız doğru ise, salgından sonra gerçekten hiçbir şey, salgından önceki gibi olmayacaktır.