Tek adam rejimi

16 Nisan referandumu ile “parlamenter rejim” yok edildi, yerine “tek adam” rejimi kuruldu ve 24 Haziran’dan bu yana uygulanıyor ya bakın ne hale geldi canım Türkiye’m…
Cumhurbaşkanı BENİM
Yasama BENİM
Yürütme BENİM
Yargı BENİM
Bakanlıklar BENİM
TSK BENİM
Emniyet BENİM
Büyükelçiler BENİM
Dış politika BENİM
Valiler BENİM
Kaymakamlar BENİM
İl Müdürleri BENİM
Yargıtay BENİM
Danıştay BENİM
Sayıştay BENİM
Hakim BENİM
Savcı BENİM
YSK BENİM
Hazine BENİM
Merkez Bankası BENİM
Varlık Fonu BENİM
Bürokrasi BENİM
Üniversiteler BENİM
Özelleştirme BENİM
İmar BENİM
Kentlere ihanet BENİM
Kandırılmak BENİM
RTÜK BENİM
Medya BENİM
Eğitim BENİM
Sağlık BENİM
Ekonomi BENİM
İnşaat BENİM
Manav BENİM
Kasap BENİM
Sığınmacılar BENİM
AKP BENİM
MHP BENİM
BBP BENİM
“Belediyeler de BENİM olsun” diye meydanlara çıkan sizsiniz…
Değerli okurlarım, 2002’den 2019’a Türkiye’nin geldiği tablo maalesef budur.
Demokrasi, insan hakları, fikir özgürlüğü, tarafsız medya raftadır.
Bunun adı “tek adam” rejimidir.
Bu dönemin siyasi, idari, hukuki ve ekonomik sorumlusu AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır.
Öyle bir yönetim tarzı uyguladılar ki;
2002’de iktidara geldikleri günden 15 Temmuz’a kadar aydınlar, gazeteciler, “Fethullah Gülen” tehlikesine dikkat çekmediler mi? Çektiler.
2008 yılında Anayasa Mahkemesi AKP’yi, “Laikliğin karşıtı eylemlerin odağı” olarak mahkum etti mi? Etti…
Bu karara rağmen AKP Gülen cemaati ile elele yürümeye devam ettiler mi? Ettiler…
2010 referandumu sonucunda yargıyı, polisi ve askeri Gülen cemaatine teslim ettiler mi? Ettiler…
Ergenekon, balyoz, casusluk, şike davalarının savcısı oldular mı? Oldular…
Dün, “aldatıldık, kandırıldık, Rabbim affetsin” derken bugün Recep Tayyip Erdoğan şunları söylüyor:
"(FETÖ) Bu öyle bir virüs ki metastaz yapmış.
Bunun tam manasıyla kazınması, bazen bu kazımalar bile yetmez.
Hiç ummadığınız bir yerden tekrar üreyebilir.
Ama biz bunu minimize etmek durumundayız ki yolumuza emin bir şekilde yürüyelim.
Bunlar, takiyeyi çok çok başarılı yapıyorlar, kendilerini çok iyi gizliyorlar.
Bunlar, bukalemuna saygısızlık olur, ondan öteler."
Tam bir itirafname değil mi?
2002’de bu virüsü devlet organlarına yerleştirenler kim?
Sizsiniz…
Bu virüsü yok etmeniz için yapılan tüm uyarıları görmezden, duymazdan, bilmezden gelenler kim?
Sizsiniz…
“Metastaz” yapan bu virüsün devletten de özel sektörden de kökünün kazınmasını sağlamakla görevli kim?
Sizsiniz…
Türkiye Cumhuriyeti Devletinin 15 Temmuz alçak, kahpe darbe girişimine muhatap kılan kim?
Sizsiniz…
Şerefsiz FETÖ darbecilerinin siyasi ayağını ortaya çıkartmayan kim?
Sizsiniz…
“Yurtta Sulh Konseyi” denilen yapıyı ortaya çıkartmayan kim?
Sizsiniz…
215 bin ByLock kullanıcısının isimlerini tek tek açıklamayan / açıklatmayan kim?
Sizsiniz…
Fethullah Gülen adlı terörist başının iadesi için Amerika’da dava açmayan ve 15 Temmuz’un bir numaralı sanığını Türkiye’ye getiremeyen kim?
Sizsiniz…
2002 – 2019 dönemi sonunda;
İşsizliği rekor seviyeye çıkartan,
Enflasyonu yüzde 50’lara vurduran,
Faizleri yüzde 30’lara tırmandıran,
Konkordato ve iflas rekorları kırdıran,
Elektrik, Doğalgaz, Akaryakıt zamları ile milleti zora düşüren,
4 milyon sığınmacıya Türk Milletinin 35 milyar dolarını harcayan,
Fabrika açacağına betona yatırım yapan,
Tarımı, hayvancılığı bitiren,
Kendine yeten tarım ürünleri olan Türkiye’yi ithal gıda ürünlerine mahkum eden,
Eğitimin sorunlarını çözemeyen,
Emeklilikte Yaşa Takılanlar (EYT) ile müktesep hakları askıya alan,
İmar Affı ile çürük, depreme dayanıksız, ruhsatsız, yıkılmaya ramak kalan binalara “depreme dayanıklı raporu” almadan, “yapı kullanma belgesi” veren,
Kentlere dikey mimari ile “ihanet” ettiğini ikrar eden,
Sizsiniz, sizsiniz, sizsiniz…