Gençlerin bütün hayalleri çalındı

AKP 2002 yılında tek başına iktidar olduğunda doğan çocuklar bugün, 19 yaşında seçmen oldular. 5-10-15 yaşında olanlar ise 24-29-34 yaşına geldiler. Kimisi...

AKP 2002 yılında tek başına iktidar olduğunda doğan çocuklar bugün, 19 yaşında seçmen oldular. 5-10-15 yaşında olanlar ise 24-29-34 yaşına geldiler.

Kimisi lise, kimisi üniversite mezunu oldu…

Kimisi iş buldu, kimisi işsiz kaldı…

Çok açık ve net şekilde görülüyor ki;

AKP bu yaş grubunda olan gençlerin bütün hayallerini çaldı.

İş bulmak, evlenmek, araç ve ev sahibi olabilmek idi;

-Bütün hayalleri yıkıldı

Anne-baba parası ile yaşamlarını geçirmek zorunda olan birer yetişkin genç oldular…

18 yaşında işe girenler emeklilikte yaşa takıldılar, EYT'li oldular…

AKP'nin betona yatırım yapan;

Sanayicilere, çiftçilere destek vermeyen, fabrikalar kurup istihdam yaratmayan 19 yıllık iktidarı;

-Gençlerin umutlarını yıktı…

Resmî TÜİK rakamlarına göre;

15-24 yaş grubunu kapsayan genç nüfusta işsizlik oranı 2021 yılı üçüncü çeyreğine göre yüzde 22,1 oldu. (Temmuz-Ağustos-Eylül)

11 milyon işsiz olduğu varsayıldığına göre korkunç yüksek bir rakam.

TÜİK'e göre 2 milyon 431 bin genç ne yazık ki işsiz, ama bu rakam TÜİK'e göre…

Gerçeği ise en az 2-3 katıdır.

İş bulanlar ise ne yazık ki ya kayıt dışı çok düşük ücretlerle, ya da asgari ücretle çalışan kesim.

AKP'nin yaşattığı ekonomik çöküş karşısında ne yazık ki sadece gençlerin değil, toplumun her kesimi fakirleşti.

Araba ya da ev almak orta direk için bile hayal haline geldi.

AKP iktidarının 19 yıllık;

-Fakirden alıp zengine destek veren,

-Zengini daha zengin,

-Fakiri daha fakir yapan ekonomi modeli,

Türk milletini fakirleştirdi.

Kişi başına düşen millî gelir yıllık 12 bin dolardan 7 bin dolara düştü.

Paramızın değeri pul oldu, satın alma gücü bir yana geçim sıkıntısı her eve kor ateş gibi düştü.

Ekonomist Recep Tayyip Erdoğan ucuz iş gücüne dayalı "Çin Modeli" ile millete "refah" değil, "kalıcı fakirlik" yolunu açıyor…

Bu "Çin Aşkı" Erdoğan'a anlaşılan o ki Cumhur İttifakı paydaşı Doğu Perinçek'ten bulaştı…

- Katar aşkı vardı,

- İçişleri Bakanı Süleyman Soylu tarafından "15 Temmuz'un faili" olarak ilan edilen Birleşik Arap Emirliği aşkı eklendi,

- Ve şimdi de Çin aşkı ile, çöken ekonomiye çare aranıyor.

Çünkü:

Amerika kapılarını kapattı,

Avrupa Birliği ülkeleri kapılarını kapattı,

Bütün ülkeler sadece kendi ekonomik ve siyasi menfaatleri için Türkiye ile ilişki kuruyorlar.

Roma'da Amerika Başkanı Biden ile görüşen Erdoğan'a bir gazeteci sordu: "Bu ortak mekanizma nasıl çalışacak?"

Erdoğan dedi ki;

- "Bu ortak mekanizmadan ifade edilen, özellikle şu anda ekonomik, ticari ilişkilerde gerek bizim Hazine ve Maliye Bakanlığımız gerekse Amerika'nın Hazine Maliye Bakanlığı çok daha sıkı bir araya gelmek, bunu kendilerine biz teklif olarak da yaptık."

Peki, 1 Kasım 2021'den bu yana ne değişti?

Tek bir toplantı yapıldı mı? Hayır.

Yandaş medya ve AKP'liler Roma'da Erdoğan-Biden görüşmesini abartılı olarak verdiler ama Erdoğan şu itirafta bulundu:

-"Sayın Biden ile bugün ikili görüşme olmadı. Biliyorsunuz dar kapsamlı bir görüşme yaptık."

Biden ikili görüşmeyi neden kabul etmedi ki?

Erdoğan'ın umutları ve beklentileri havaya uçtu gitti…

Erdoğan dedi ki;

-"Bu dar kapsamlı görüşmede de F-35'ten kaynaklanan bildiğiniz gibi bizim 1 milyar 400 milyon dolar bir ödememiz vardı.

Biz bu süreci nasıl iyi bir konuma taşırız, bunun üzerinde durduk.

Elimizdekilerin modernizasyonu veyahut da yeni F-16'lar verilmesi konusu gündemimize geldi.

Bu konuyla ilgili de Sayın Biden'ın olumlu yaklaşımını gördüğüm gibi, olayın bir diğer boyutu da malum, Temsilciler Meclisi olsun, Senato olsun dedik ki artık her iki tarafta da sizin ağırlığınız var, biz sizden gerekli bu noktada ihtimamı bekliyoruz."

Sonuç ne oldu;

Sıfıra sıfır elde var sıfır…