Nutuk'u yasaklayanın nutku tutulur inşallah!

AKP iktidarı sonunda Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün kendi el yazısı ile kaleme aldığı muhteşem kitabı, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin resmi kuruluşunu anlatan Nutuk adlı milli mücadeleyi anlatan muhteşem eseri yasaklattı.

Yasaklayan zihniyeti şiddetle, nefretle kınıyorum.
Nutuk'u yasaklayanın, yasaklamayı hayal edenlerin, nutku tutulur inşallah…

***

101 yıl önce bugün;
23 Nisan 1920 günü Hacı Bayram Camii'nde kılınan mübarek Cuma namazının ardından 324 milletvekili ile kurulan meclis, zorluklar nedeniyle 115 milletvekili ile açıldı.

***

Şimdi sizleri o günlere götürmek istiyorum.
324 milletvekili ile kurulan "Türkiye Büyük Millet Meclisi" açılıyor ama bazı milletvekilleri memleketlerine dönmek istiyorlar.

Mustafa Kemal kürsüden şunları söylüyor:
- "İşittim ki, bazı arkadaşlar yoksulluğumuzu bahane ederek memleketlerine dönmek istiyorlarmış.

- Ben kimseyi zorla Milli Meclis'e davet etmedim. Herkes kararında özgürdür, bunlara başkaları da katılabilirler.

- Ben bu mukaddes davaya inanmış bir insan sıfatı ile buradan bir yere gitmemeye karar verdim.
- Hatta hepiniz gidebilirsiniz.

- Asker Mustafa Kemal mavzerini eline alır, fişeklerini göğsüne dizer, bir eline de bayrağını alır, bu şekilde Elmadağ'ına çıkar, orada tek kurşunum kalana kadar vatanı savunurum.

- Kurşunlarım bitince de bu aciz vücudumu bayrağıma sarar, düşman kurşunları ile yaralanır, temiz kanımı, mukaddes bayrağıma içire içire tek başıma can veririm.
- Ben buna and içtim!..."

***

Okuyunca sizler de benim gibi çok duygulandınız değil mi?
29 Ekim 1923'de Cumhuriyet ilan edildi.

24 Kasım 1934 tarihinde TBMM tarafından oy birliği ile Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal'e "Atatürk" soyadı verildi.

23 Nisan 1924'te her 23 Nisan gününün bayram olarak kutlanmasına Meclis'te kabul edilen yasa ile karar verildi.

***

Bu günün anlamını daha net şekilde ortaya koymak için Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün "Millî Birlik ve Millî Egemenlik" ile ilgili sözlerini anımsayalım.
Atatürk diyor ki;

"Türkiye Cumhuriyeti yalnız iki şeye güvenir:
- Biri Millet kararı,
- Diğeri en ağır ve müşkül şartlar içinde dünyanın takdirlerine hakkı ile lâyık görülen Ordunun kahramanlığı."

Ben her kerameti Meclisten bekleyenlerdenim.
- Kendilerine reis tanıyarak onların şuursuz bir vasıtası olmak mevkiine düşmüş olmasındandır.

Yetişecek çocuklarımıza ve gençlerimize, görecekleri tahsilin hududu ne olursa olsun, en evvel, her şeyden evvel Türkiye'nin istikbâline, kendi benliğine, millî ananelerine düşman olan bütün unsurlarla mücadele etmek lüzumu öğretilmelidir.
Türk milletinin kuruluşunda etkili olduğu görülen tabiî gerçekler şunlardır:

a) Siyasî varlıkta birlik
b) Dil birliği

c) Yurt birliği
d) Irk ve köken birliği

e) Tarihi yakınlık
f) Ahlaki yakınlık

Bu düşünce bizi elbette altı, yedi asırlık Osmanlı Türklüğünden çok, asırlık Selçuk Türklerine ve ondan evvel bu devirlerin her birine muadil olan Büyük Türk devirlerine kavuşturur.

- Bu memleket tarihte Türk'tü, halde Türk'tür ve ebediyen Türk olarak yaşayacaktır.
Bu dünyadan göçerek Türk Milleti'ne veda edeceklerin çocuklarına, kendinden sonra yaşayacaklara son sözü bu olmalıdır:

- Benim Türk Milletine, Türk Cumhuriyetine, Türklüğün istikbâline ait ödevlerim bitmemiştir.

- Siz onları tamamlayacaksınız.
- Siz de sizden sonrakilere benim sözümü tekrar edersiniz.

- Bu sözler bir ferdin değil, bir Türk Milleti duygusunun ifadesidir.
Bunu, her Türk bir parola gibi kendinden sonrakilere durmadan tekrar etmekle son nefesini verecektir.

- Yüksek Türk... Senin için yüksekliğin hududu yoktur. İşte parola budur.
Yeni Türkiye devletinin yapısının ruhu Millî Egemenliktir. Milletin Kayıtsız Şartsız Egemenliğidir..."

***

23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramımız kutlu olsun.
Ey büyük Türk, Gazi Mustafa Kemal Atatürk; vatan ve millet sana minnettardır.