Rantiyeciler ve ittifaklar

25 yıllık AKP iktidarının yıkıldığı Ankara ve İstanbul'da parsel parsel dağıtılan arsalar kat kat verilen rantlar ve elbette rantiyeciler tek tek tüm...

25 yıllık AKP iktidarının yıkıldığı Ankara ve İstanbul'da parsel parsel dağıtılan arsalar kat kat verilen rantlar ve elbette rantiyeciler tek tek tüm çıplaklığı ile açığa çıkartılmaya başlandı.

Önce Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'na teşekkür ederek başlamak istiyorum ki TOGO ikiz kulelerinde ortaya koyduğu net tavır ile her türlü övgüyü hak etti.

Çok çarpıcı bir örnek ile AKP ve Recep Tayyip Erdoğan ile CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu karşılaştırması yapalım. Hatta yetmez Cumhur ve Millet ittifaklarını karşılaştıralım.

17 Aralık 2013 sabahı, "rüşvet, görevi kötüye kullanma, ihaleye fesat karıştırma ve kaçakçılık" gibi suçlamaların yöneltildiği 89 kişi gözaltına alındı.

Operasyonda o dönemdeki bazı isimler şöyleydi:

- İçişleri Bakanı Muammer Güler'in oğlu Barış Güler,

- Ekonomi Bakanı Zafer Çağlayan'ın oğlu Salih Kaan Çağlayan,

- Çevre ve Şehircilik Bakanı Erdoğan Bayraktar'ın oğlu Abdullah Oğuz Bayraktar,

- Halkbank Genel Müdürü Süleyman Aslan,

- İşadamları Ali Ağaoğlu, Reza Zarrab

Dönemin Başbakanı Erdoğan, operasyonu Gülen Cemaati'nin yaptığını ilan ederek devleti ele geçirmeye çalışan 'paralel yapı' suçlaması yaptı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, 17 Ekim 2014 tarihinde takipsizlik kararı verdi.

İstanbul 6. Sulh Ceza Hâkimliği de 16 Aralık 2014'te takipsizlik kararına itirazı reddetti.

Ayakkabı kutularında saklanan dolarlar, evlerde yakalanan paralar, rüşvet ve yolsuzluk iddiaları üzerine 5 Mayıs 2014 tarihinde "17 Aralık" ile ilgili Meclis Soruşturma Komisyonu kuruldu.

Komisyon, AKP'lilerin çoğunluk kararı, muhalefetin itirazına rağmen 5 Ocak 2015 tarihinde 4 eski bakanın Yüce Divan'a gönderilmelerine gerek olmadığına karar verdi.

20 Ocak 2015'de ise Meclis'te bakanlar için Yüce Divan oylaması yapıldı ancak AKP'lilerin oyları ile 4 bakan Yüce Divan'a gönderilmedi.

17 Aralık 2013 tarihi AKP+FETÖ işbirliğinin sorgulanması hiçbir yasal mevzuat olmamasına rağmen bir Yargıtay kararı ile "Milat" (!) kabul edilerek en azından şimdilik engellendi.

TOGO KULELERİ

Cumhuriyet Halk Partisi eski milletvekili Sinan Aygün'ün CHP'li Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş hakkında Ankara Cumhuriyet Savcılığına suç duyurusu yaptığını Halk TV'de hazırlayıp sunduğum, "Orhan Uğuroğlu ile Halk Uyanıyor" canlı yayınında 20 Aralık Cuma saat 00.12'de kamuoyuna ilk kez ben duyurdum.

İzlemek isterseniz bu linkten yararlanabilirsiniz: <https://youtu.be/eS18NP1EatM>

Oda TV de hemen web sitesinden yayınladı ve Türkiye bu skandalı öğrendi.

Siyasi gelişmeler şöyle netleşti:

1- CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun CHP eski milletvekili olmasına rağmen haksız ranta asla destek vermediği net şekilde ortaya çıktı.

2- Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş'ın rantiyecilere taviz vermez kararlılıkta olduğu kesinleşti.

3- Mansur Başkanın yüzlerce haksız rant sağlayanlar karşısında dimdik duracağı anlaşıldı.

4- CNN Türk televizyonunda Ahmet Hakan'ın Tarafsız Bölge canlı yayına çıkan Sinan Aygün'ün, "şov" yapmasına CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Kuşoğlu izin vermedi.

5- Kuşoğlu, "İnsan bir kere şeref ve haysiyeti varsa bir başkasının şeref ve haysiyetine bu kadar rahat dil uzatır mı?" diye eleştirdi ve kardeşi hakkındaki iftirayı da net şekilde Aygün'ün suratına çarptı.

6- Ankara dışında olduğunu vurgulayan ve TOGO rantı konusunda bilgisinin olmadığını Kuşoğlu açıklayınca, Sinan Aygün iki kez, "Tamam sizden özür diliyorum" dedi.

Değerli okurlarım,

Bakın bu "özür" siyasi hayatta ilk kez yaşandı ki CHP'nin aklanmasının da sloganı oldu.

Türk siyasi hayatının son 17 yılına gerek iktidar gerekse yerel yönetimlere imza atan AKP ise hiçbir yolsuzluk ve rüşvet olayının üzerine gidemedi.

- Bülent Arınç'ın, Melih Gökçek hakkında, "parsel parsel sattı" iddiası soruşturulamadı…

- Görevlerinden istifa ettirilen Kadir Topbaş ve Melih Gökçek hakkında tek bir soruşturma başlatılmadı.

- Recep Tayyip Erdoğan'ın, "İstanbul'a ihanet ettik" iddiası da soruşturulamadı…

Şimdi, de "Kanal İstanbul yapılacak" iddiası ile yeni bir kent ihaneti daha söz konusu.

Şimdi şu gerçeği de vurgulamak lazım:

Bir tarafta rüşvet ve yolsuzluk iddialarını aklayan AKP ile eski suçlamalarını hafıza kaybı nedeniyle unutan yandaşı MHP'nin Cumhur İttifakı var,

Diğer tarafta eski milletvekili ile tüm rantiyeciliğe karşı çıkan CHP ile İYİ Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti ve Millet İttifakı var…

Bu arada, bu rantiyecilerin yakasına öyle bir yapışılacak ki yolsuzluklara bulaşan AKP'liler de rantiyeciler de kaçacak delik arayacak…

AKP'nin kara kutusu hızla açılıyor…