Erdoğan panikte…

“Olmuyor, olmuyor AKP ve MHP teşkilatları tabanda birlik ve beraberlik sağlayamıyor” diyen AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın panikte olduğu kulislere...

“Olmuyor, olmuyor AKP ve MHP teşkilatları tabanda birlik ve beraberlik sağlayamıyor” diyen AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın panikte olduğu kulislere yansıyor…

Ankara ve İstanbul başta önemli Büyükşehirler ve illerde Cumhur ittifakınınya da AKP adaylarının kaybedeceğini anket sonuçlarındagören Erdoğan bu kızgınlıkla sokağa, meydanlara çıkıyor.

Öncelikle teşkilatlara moral vermek için, “anketlere güvenmiyorum” mesajı veriyor ki, “kaybediyoruz” havasına giren teşkilatlar heves ve hırslarını kaybetmesinler istiyor.

“Konsolidasyonu sağlayamadık”

Bu cümlesi ise AKP ile MHP teşkilatlarının kan uyumsuzluğunu ortaya koyuyor.

“Türkiye’nin bekası” cümlesine ise ne AKP ne de MHP teşkilatları inanmıyorlar ki…

Bu sloganın yerel seçimde adayların kazanması için hiçbir olumlu etki yapmadığını AKP teşkilatları sahada çok iyi görüyorlar.

Çünkü seçmenin derdi Türkiye’nin bekası değil, geçim bekası, yaşam bekası…

Evet, görüyorsunuz ne Recep Tayyip Erdoğan’ın ne de Devlet Bahçeli’nin umurunda değil halkın fakirliği, fukaralığı, işsizliği, enflasyon baskısı, yani geçim derdi…

Geçim mi, seçim mi? Sorun bakalım millete ne yanıt alacaksınız…

İlletmiş, zilletmiş etki yapmıyor seçmen üzerinde hele hele “bu yıl 9 ayda 2,5 milyon kişiye iş sağlayacağız” şeklinde balon vaatlere seçmen sadece gülüyor.

1 (Bir) evet sadece bir kişinin alınacağı işe 6 bin kişi başvuruyorsa bu AKP’nin 16 yıllık iktidarının iflas fotoğrafıdır.

Tanzim satışları AKP’nin ekonomiyi dibe vurdurduğunun fotoğrafıdır.

İnşaat sektörünün iflas noktasına gelmesi ekonomik durgunluğun acı sonucudur.

Konkordato ilanları fabrikaların, ticaretin, sanayinin “bittik” ilanıdır.

Hiçbir yerel seçimde bu tablo ortaya çıkmamıştıki AKP’nin eski bakanı bu durumu değerlendirirken Erdoğan’ın, “teşkilatlardaki metal yorgunluğu” sözünü anımsatıyor ve diyor ki;

“10 milyon üyesi olan 17 yıllık AKP döneminin sonunda İstanbul’a Binali Yıldırım’ı, Ankara’ya Mehmet Özhaseki’yi, İzmir’e Nihat Zeybekci’yi aday göstermemiz yanlıştır. Erdoğan’ın yeni isimlere yer vermek yerine bu yorgun isimlere yer vermesi AKP teşkilatlarını küstürdü. Hala yorgun isimlere bel bağlamak büyük hata oldu.”

Anketler ki geçmişte AKP’nin vazgeçilemez en önemli silahlarıydı ama bugünlerde en çok kızdıran seçim unsurları oldu.

Sonuçta AKP ve MHP teşkilatlarının kaynaşamaması, AKP teşkilatlarının metal yorgunluğu, “eski tüfekler” denilen ve 16 yıldır her önemli görevlere atanan isimlerin belediye başkan adayı yapılması karşısında yerel seçimde büyük oy kaybı yaşanacağını gören Erdoğan yollara düştü.

Mehmet Özhaseki‘nin Ankaralılarda heyecan yaratamaması karşısında Erdoğan hem afişlerle hem sokaklara kadar çıkarak destek vermeye başladı.

AKP Ankara teşkilatının önemli isimleri, “Özhaseki yerine keşke Veysel Tiryaki ya da Süleyman Soylu olsaydı Ankara’yı rahat kazanırdık, ne yazık ki kaybedeceğiz” görüşünü seslendiriyor.

Ve Erdoğan’ı çok kızdırdığı söylenen bir anket ortaya çıktı.

Melih Gökçek’e oy veren yaklaşık yüzde 10-12 gibi bir seçmen kitlesinin Özhaseki’ye tepki göstermek amacıyla Mansur Yavaş’a oy vereceğini ortaya koyuyor.

Anketi yapan firma ile konuştum ki şu ayrıntıyı da verdiler.

”Yüzde 10 -12 oranındaki seçmen yapısında ağırlıklı olan yüzde 8-9 oranındaki kesimi ülkücü, kalan ise AKP’ye oy verenlerdir.”

Binali Yıldırım’ın İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığındaki isteksizliğini eski AKP milletvekili, “İstanbul Büyükşehir Belediyesi yıllardır Erdoğan’ın çiftliği oldu. Binali Bey bu çiftliğin kahyası olmak istemiyor, aday olmamak için direndi ama ‘emir demiri keser’ diye kabule etmek zorunda kaldı” diye yorumladı.

Değerli okurlarım, Anadolu Ajansı 31 Mart’ta seçim sonuçlarını tüm medyaya duyuracak ki 16 Nisan ve 24 Haziran’ı muhalefet partileri unutmasınlar diye ikinci kez uyarıyorum.

Dünyanın hiçbir ülkesinde seçim sonuçları 100’den geriye doğru oy oranları ile açıklanmaz.

Sıfırdan yüze doğru açıklanır seçim sonuçları.

Bu tuzağa karşı eğer CHP ve İYİ Parti önlem alamazlarsa Ajansın oylarına bakan sandık görevlileri umutsuzluğa kapılıp görevlerini bırakırlar.

Ve tabi YSK’ya da çok büyük görev düşüyor ama…

Bu amayı ortadan kaldırmanın tek çaresi var.

Önce vatandaşlık görevini yapmak için, “ama fakat” demeden oy kullanmak…

Ve sandıklara sahip çıkmak…

AKP de MHP de hatta Erdoğan da Bahçeli de cumhur ittifakının başarısız olduğunu görüyor ve ancak “Türkiye’nin bekası için adaylarımıza oy verin” diye kimsenin inanmadığı bu slogan ile seçmeni etkilemeye çalışıyor.

Ama görülüyor ki seçmen bu sözlere inanmıyor ve “geçim bekası” için AKP’ye de Erdoğan’a da ders vermek istiyor…