İktidar pastası ya da siyaset hamurunun malzemeleri!

Ne o öyle her gün, her saat siyaset, her dakika politika! Yorulduk, usandık, bıktık vallahi. Bugün dersimiz MUTFAK SANATLARI! Konumuz EV YAPIMI KEK! Şimdi...

Ne o öyle her gün, her saat siyaset, her dakika politika! Yorulduk, usandık, bıktık vallahi. Bugün dersimiz MUTFAK SANATLARI! Konumuz EV YAPIMI KEK! Şimdi boneleri ve önlükleri kuşanıp işe başlayalım…

Malzeme: 1 ölçek adam kayırmacılık

1 su bardağı “hamili kart yakınımdır” dolu kartvizit

Bol miktarda mercimek, nohut, şeker, çay

Sıfır liyakat, bol sadakat!

Yapılışı: Elde bulunan malzeme önceden kömürle 17 derece ısıtılmış(!) fırına konur, hem altı, hem üstü kızarıncaya kadar pişirilir.

Pişirme Süresi: 17 dakikadır. Piştikten sonra her seçimde aile boyu oy verme ve sabah akşam dua garantisiyle servis edilir. Afiyet olsun…

Özel Not: Şimdi bazı okurlar kalkıp bu nasıl pasta tarifi derse; Adını koymak size kalmış deriz. İsterseniz kek, pasta, kurabiye, kete, çörek, poğaça, sebzeli börek de diyebilirsiniz. O sizin yaratıcılığınızla ilgili bir durumdur, ben karışamam!

Hatırlatma Notu: Bu arada aman ha! Siz siz olun bu pahalılıkta, hele de yönetim bunca yoğun seçim çalışmaları içinde bir de kalkıp seyyar satıcılığa başlamışken; Patlıcanlı börektir, biber dolmasıdır, domatesli pilavdır, soğan yahnisidir, patates salatasıdır, naneli çorbadır gibi pahalı malzemeli yemekler yapmayın ve adı geçen ürünlerle aranıza ciddi mesafe koyun! Hatta mümkünse bencileyin küsün onlarla, yüzlerine bile bakmayın, hadlerini bildirin, ayar çekin, konuşturmayın ve evinize sokmayın o mendebur (yönetimin deyimiyle terörist) sebzeleri!

Sözün Özü; Böylece hem ev bütçesini toparlar, hem doğa tahribatını önler, hem de kaynak israfının önüne geçersiniz. Ayrıca yağma ve talana meraklı olan pazarcı ve hal esnafının, kabzımal ve market zincirlerinin kulağını çekmiş ve sıkı bir ders vermiş olursunuz. Böylece; Ülke ekonomisine artı değer sağlar, doktorlara ve spor salonlarına servet akıtmadan ailece rejime girer, hem tansiyon ve şekerinizi dengeler, hem de fit bir vücuda sahip olup, ortalarda tırım tırım salınırsınız.

Bu arada kendi çapınızda ve küçük de olsa; Kapitalist ekonominin dayatmalarını bozar, zam baronlarının oyunlarına gelmez, sebze yoluyla ülkemizi çökertmek isteyen dış güçlerin heveslerini kursaklarında bırakırsınız.

Sonra ne mi olur? Şu olur! Yaptıklarınızı takdir edenlerce taltif edilir, işiniz yoksa işe yerleştirilir, çalışıyorsanız 1 maaş ikramiye ile ödüllendirilir, o da olmasa şilt alırsınız. Değmez mi? Deneyin derim! (Bu yazı mutfak kültürümün altını çizmek adına kaleme alındı!)