Zenginlerin Alay Konusu Olması Kel Oğlan’ın DNA değişikliği

KAYDA GEÇSİN Bilmem dikkatinizi çekti mi zenginlerin bu kadar alay konusu olduğu hiç bu kadar görülmedi. Yani bir nevi ‘Paramla Rezil Oldum ‘ atasözü...

KAYDA GEÇSİN

Bilmem dikkatinizi çekti mi zenginlerin bu kadar alay konusu olduğu hiç bu kadar görülmedi.

Yani bir nevi ‘Paramla Rezil Oldum ‘ atasözü gerçek oldu.

Hem zengin hem ünlü olanlar ise en facia grup !

Hani meşhur sözdür, ‘Hayat bilge olan için rüya, aptal için oyun, zengin için eğlence , yoksul için trajedidir’ diye.

Bizde hayatın zengin için eğlence olması bir tarafa , tam tersi zenginlerin fakirlerin eğlencesi , alay konusu olma durumu var .

Yoksulluğun zenginleri sarakaya alabilmesi bu toprakaların insanlarına has bir bilgelik olmalı .

Zenginler , yaşam biçimleri, evleri, eşyaları , harcamaları , zenginliklerini teşhirleri, konuştukları , röportajları , resimlere verdikleri pozlar , yedikleri içtikleriyle yoksulun eğlencesi alay konusu oldular.

Zenginin parası varsın züğürdün çenesini yorsun diyip geçmek bu devirde mümkün değil, sosyal medya züğürdün çene yormasına benzemiyor sardırınca fena sardırıyor ve yerle bir ediyor.

Zenginin yoksulun eğlencesi olduğu tek ülke biz değiliz herhalde .

Zenginlerin yaptıkları ile bu kadar alay konusu olduğu bir ortamda zenginlik, zenginleşme anlamını kaybetmez mi .

Hani nerede ise yoksullar zengin oluca bunlar gibi mi olurum korkusu yaşıyor, bu iyi bir şey değil zenginlik kötü olmamalı , kötü örnek olmamalı.

Sonra zenginlik olmadan refah toplumu nasıl olacağız ?

‘Kapitalizm ekonomik kaynakların eşit dağılımına müsaade etmiyor .

Bu iş böyle. Yani bu sistemde imtiyazlı , küçük bir gurup akıl almaz servetler içinde yüzerken diğerleri aynı derecede akıl almaz bir yoksulluk içine mahkum oluyorlar.

Sistem böyle çalışıyor.

Ve sistem kurallarını değiştirmeyecek onun için sistemi değiştirmek zorundayız.’

Bu sözler Martin Luther King’in , Martin Luther King’in siyah derili olduğu için öldürüldüğüne kim inanır bu sözler arkasından boynu bükük dururken , mesele ırkçılığın filan ötesinde , bu sözler çok ciddi bir tehlike olmuş olmalı zenginler için çünkü ona inananlar yollara düşmeyi göze aldılar. Sosyal medya filanda yoktu o zaman …

Kapitalist siyah Amerika’lılar yok mu , olmaz olur mu , hatta Cumhurbaşkanı olan bile oldu !

Zenginlik (kapitalizm) kendisi için tehlikeli olan ne varsa onlarla barış yaptığı gibi zengin de eder , mevkii sahibi yapar yok etme yöntemleri müthiştir.

Velhasıl zenginlik kendisine zararlı gördüğü ne varsa ortadan kaldırırken , buna sanat edebiyat , müzik hatta masallar da dahildir çok da adam kullanır , para onlarda istihdam tabi ki onlarda olacak !

Kendisini alem maskarası haline getirmekten gocunmayan kuklalarını da zengin edip kurban eder , halka adeta alın bunlarla oyalanın ,alay edin , ne isterseniz yapın bana dokunmayın dercesine.

Piyasadaki şamar oğlanı pişkinliğinde yaşayıp , zengin olanlar bu kurgunun değerli elemanları . Kendilerini çok güvende hissetmelerinin nedeni de onları tetkileyen , itekleyen kullanan zenginlik.

Bütün berbat işler üstüste yığılırken bu pisliklerden birileri sorumlu tutulacak elbette , kapitalizm kabahati üstüne atacağı kabahatli bulmakta zorlanmıyor onu da organize edip aralarından zaman ve zemine göre kendisi seçiyor .

Irkçı, milliyetçi, hippi, solcu , dindar, sağcı , liberal seç beğen . Ücreti karşılığı bunları olmaya hazır o kadar çok insan var ki ….

Güvenlik önemli bir meseleyken ve aklı olan devletler kendilerini , sınırlarını koruma derdindeyken kapitalizm’in kurallarından sıyrılmaları , atlatmaları kolay bir iş değil belki de imkansız ben artık bu düzeneğe mecburen göz yumduklarını düşünenlerdenim.

Tadı kaçtıkça ince ayarlar dışında kurgu devam ediyor.

Değişimlere hazırlanmak , hazırlamakta kolay değil.

Toplumun DNA’sı ile oynama noktası da ulusal güvenliğin elbette önemli bir parçası ve dikkat ister. Kim neyi, nasıl neye değiştiriyor ince hesaplar.

İşte böyle bir zamanda bizim Kel Oğlan Keleş Oğlan’ın da DNA’sı mı değişmiş ne !

Geçenlerde Devlet Tiyatroları’nın Kel Oğlan Çocuk Oyununun afişini gördüğümde ürktüm, önce bir an Keloğlan’ı da vampir mi yaptılar diye düşünmedim değil.

Malum şu aralar vampir, doğa üstü pek moda Allahtan bizimkiler bu işleri beceremiyorlar ama ne beis becerdik diyorlar fakat diyince olmayınca pek etkilemiyor ben bu durumda beceriksizlik ve başarısızlıklara şükür ediyorum .

Devlet tiyatrolarının Keloğlan oyununu biraz inceleyince ‘ Sıradan bir hayatın içinden çıkıp birden sıra dışı olaylar yaşamaya başlayan Keloğlan'ın hayata ve olaylara bakışı değişir, kendi içindeki dinamikleri fark eder. Artık o eski tembel Keloğlan gitmiş, yerine kendine güvenen, aklını kullanan ve insanları olumlu yönde etkileyen bambaşka bir Keloğlan gelmiştir.’ Şeklinde yeni Kel Oğlan’ı anlatan oyun tanıtımını okudum.

Meğer bizim eski Kel Oğlan kendine güvenmezmiş , içindeki dinamiklerin farkında değilmiş , tembelmiş , Allah Allah pek tanıdık gelmedi bu Kel Oğlan Tarifi ama neyse bir değiştirmedik kurcalamadıkları Kel Oğlan kalmıştı , ya da başka şey kalmadı değştirecek Bizim Keleş oğlanın kel başını şimşirlediler.

Rahmetli Tahir Alangu’nun Keloğlan’ı ise kitabının sözleri :

‘ Aykırı ve evrensel bir kahraman. Benzerleri var, ancak bizim Keloğlan'ın sağı solu belli olmaz: İyi de olur, kötü de, saf görünümlü kurnaz çocuk, uysal kılıklı sert delikanlı, başlangıçta yoksul sonunda zengin, kimsesiz bir köy çocuğu iken vezirliğe yükselen talihli, evlenmek için padişahın kızını seçen gözü yukarıda canını sıkanlar için baş belâsı, devleri, dev analarını, padişahları ve bütün zalimleri dize getiren bir halk kahramanı, hattâ bunların tümü... Bir sözcü Keloğlan, bir simge, bir öncü, doğruluk, kurnazlık, iyilik, kötülük örneği. İşte bizim böyle bir Keloğlan'ımız var. … ‘ diyor.

Alangu’nun Kel Oğlan’ı hatta kendine fazla güveniyor gibi , Keşke Tahir Alangu sağ olsaydı da bizim Kel Oğlanın DNA değişikliği tartışılabilseydi .

Keloğlan’ın DNA değişikliği acaba yıllar önce yapıldı da şimdi eski haline mi getiriliyor yoksa DNA’sı asıl şimdi mi değişiyor .

Ben de buna taktım , manyaklık parayla değil.

Sadece zengin ünlülerle alay eden bir hayat biz fakirler için eğlencesini çoktan kaybetti , zengin müteşebbislerimiz gibi Keloğlan’ı da kaybedersek ne olacak halimiz ? Saygıyla Kayda Geçtik Efendim elimizden Gelen Budur .

Meraklısı için Not: Rahmetli Tahir Alangu’nun çalışmalarını da şöyle bir hatırlayacak olursak : Türk edebiyat eleştirmeni ve tarihçisi Özellikle Halk edebiyatı üzerine yap­tığı incelemeler kaynak niteliğindeki Tahir Alangu kendisinin çeşitli liselerde ede­biyat ve dini hitabet dersleri okuttuğu yazılı biyografisinde . Alangu İngiliz Erkek Lisesi’nde edebiyat, Gazetecilik Yüksek Okulu’nda dil, edebiyat ve tiyatro tarihi, Robert Kolej’de ve Boğaziçi Üniversitesi’nde folklor dersleri veriyor. Andreas Tietze, Robert Anhegger ve Behçet Necatigil ile birlikte Türk-Alman Dostluk Cemiyeti’ni kurdu. PEN (Şairler, Denemeciler, Romancılar) Kulübü, Türk Dil Kurumu ve merkezi Paris’te bulunan Association Internationale Des Critiques (Uluslarara­sı Edebiyat Eleştirmenleri Birliği) üyesi . 1965’te Galatasaray Lisesi edebiyat öğretmenliğine atanıyor . 19 Haziran 1973’te İstanbul’da hayata veda ediyor.