Paranın satın alamadığı bir şey kaldı mı?

KAYDA GEÇSİN Satın alınmayan gazeteler Okunmayan yazarlar İzlenmeyen televizyonlar kimseye itibar getirmez. Ekran , şöhret üstünden iyilik meleği ...

KAYDA GEÇSİN

Satın alınmayan gazeteler

Okunmayan yazarlar

İzlenmeyen televizyonlar kimseye itibar getirmez.

Ekran , şöhret üstünden iyilik meleği , kahraman olmak , sosyal devlet görevlerini üstüne alır gibi yapmak ve bu yetmezmiş gibi yıllar sonra hatırlatıp kendi ‘ iyilik’ inden duygulanmak kimseye itibar getirmez. …

En güzel şarkı

Dans

Manzara

Yoğurt

Kereviz

Mağara

Hepsi bizde , dünyayı gezdim bizdeki gibisini görmedim diyince vatansever olunmayacağı gibi .

Dünyayı bu sözü söylemek için gezen , nasıl bir eziklik formu almış milliyetçiliktir bu inanılır gibi değil , peki bu ezik zihniyetin dünyada itibarı olur mu ?

Her şeyin en güzeli bizde size bok yemek düşer tarzı bir globalleşme olur mu ?

Esasen bunlar nasıl dünyalı olabilir , güzellikleri manyak gibi kendi ülkeleri ile kıyaslayıp galip gelmek hırsıyla dolanıyorlar demek, gözlemek , işimize gelenleri getirmek, alış veriş değil maksatları baştan koymuşlar kriteri bizdeki en iyisi !

Bunların seyahatleri de zehir oluyordur, mesela Niagara’ya gidiyor yolda yürek Selanik ya bizim Düden’den daha güzelse diye zaten bir gece önceden uyku tutmamıştır …hasta ruhların itibarı olur mu ?

Dahası bu vatanseverlerin beğenmedikleri yerlerde tapu sahibi olanları , ya da akrabalarını konuşlandıranlarının sayısı az değil , bizde daha iyisi var fedakarlık yapıp orada konuşlanıyorlar, ev bark yatırım tamam !

Entelektüelizm ise Tanrıdan ateşi çalıp insana veren Prometheus’a bağlılığını bildiriyor ekranlardan , hırsız mı seviyor ne , mitolojiden de olsa buluyor bir hırsız çok şeker yahu , ya da dünyayı kundaklama fikri çok iyi geliyor … nasıl bir milli kültür , entelektüelizm anlayışı , üzengiden öncesine bağlı !

Şimdi eleştirdikleri ne varsa , bizzat uygulayacısı medya patronlarına çalışanların yıllarca ne bok yediklerini unutup sağı solu susmakla suçlamaları nın fikri manada bir itibarı olur mu ?

Aynı anda her şeyi isteyen bir tabaka var ki pes etmiyor , para pul , şöhret tamam ama aynı zamanda en çok istedikleri itibar, saygınlık .

Kendilerine yer açılsın diye linç etmekten de çekinmiyorlar itibarlı insanları , insaflı günlerinde iseler yok saymakla geçiştirip hayatlarını bağışlıyorlar , aman dikkat tasmasız geziyorlar. Bunların itibarı olur mu ?

Haber sunucusu ve fakat kendisinden ‘biz yazarlar’ diye bahseden ve çok bahseden ‘ Macron her an açıklama yapabilir toplantıda şu an diyor ‘ , Paris’e bağlanıyor temsilci toplantının başlaması bir saat var diyor , özür dileyeceğine ne gülme ne gülme …buna mı itibar edilecek haberci diye .

Ne yazık ki ekranlarda yıllar boşa geçti ve demokrasi bunlar yüzünden ekranlardan tam da yayılması gereken yerden televizyonlardan kamu yararına yayılamadı .

Demokrasi sadece oy vermek , veya ekranlarda kadrolu kavgacıların kavgası değil , demokrasi kuyruk olup sandığa oy atmak hiç değil .

Demokrasi , bilgiye dayanarak bilgiyle oylamak , seçmektir .

Eğer demokrasi güvenilir enformasyon kaynaklarına dayanmıyor onlardan bilgi , güç almıyorsa nasıl demokrasi olacak ? Böyle medyaya böyle demokrasi ya da tam tersi .

Medya, gazetecililik bunun için önemli ve bu görevlerini yerine getiriyor , hak ediyorsa özgürlük istemek hakkı .

Medya ne yazık ki illa edebi bir benzetme yapacak olursak Titus Andrecus’un kızı Lavinia’dan beter oldu ,

Ormanda tecavüze uğrayan sonra tecavüzcüleri tarafindan kim olduklarını söylemesin diye dili , işaret etmesin diye elleri kesilen zavallı Lavinia . Lavinia’nın sonrası malum namusu kurtulsun diye babası tarafından öldürülür .

Medyamız konuşabiliyor , işaret edebiliyor ama şu an ikisini de yapamıyor ve sadece kendini inkar ediyor .

Ekranlara çıkarttıkları bir prof , bilim adamı saçma sapan kitabını tartıştırarak reklam ederken ‘Okudunuz mu , okumadan nasıl konuşursunuz’ diyebiliyor , saçma sapan bir şeyi önce okumak zorundasınız yani çok bilimsel tebrikler , bunun sonu yok , o zaman çürük yumurtayı da tadmadan bilemezsin , sonra boku yemeden tadını bilmeden de kötü diyemezsiniz bu ‘bilimsel akıl’a göre şu ekran bilimlerinin bizleri getirmek istedikleri hale bakar mısınız ?

Çürük yumurta , bok ye, berbat kitabı oku , niye sonunda çok kötü diyebilmek için , gidin Allah Aşkınıza çekin şunları artık ekranlardan .

İnsanların seçimlerine göre kendilerinde inanacakları , güvenecekleri bir yer vardır mutlaka , ben mesela kalbimin sesine inanır onu dinlerim, kalbime güvenirim çünkü zeki kurnaz değil ama akıllıdır, ve pişman olacağım hiç bir şeyi yaptırmaz !

Beynim öyle değil , zekidir , kurnazdır , ama lakin ona uyarsam çok pişmanlıklar yaşamaktan korkarım.

Zekamın hesabı kitabı hayatın planlarıyla zaten uymayacak , kiminki uymuş ki benimki uysun , arkamdan zeki diyeceklerine vicdanı vardı desinler benim tercihim.

Baştan standartları koydunuz mu vız geliyor yasaklar, acımalar, sizi aptal yerine koymalar çekilen sıkıntılar, uğranan haksızlıklar, dostların ihaneti , kazıkları tavsiye edebileceğim kolay bir hayat değil ama idare ediyoruz .

Ama aksini tercih edenleri de anlarım , eziktir, yoksuldur, çalar, arsızlığı doymaz elinde değildir, yalan dolan sever hepsi anlaşılabilir insan bu , ama anlaşılması imkansız olan bütün bunları yapanların itibar ve ekranlarda süreklilik talepleri.

Peki bunlarla nasıl baş edeceğiz , bunları birey olarak disipline terbiye etmek mümkün değil , kim uğraşacak çoğu kazık kadar olmuş zaten o halde demek ki bunlarla baş edecek ve bu davranışlara geçit tanımayacak güvenli bir sistemi bulmak , kurmak zorundayız.

İşte en büyük vatanseverlik budur , ülken ve ülkenin hak ettiği bilim, ilim, şiir, edebiyat ,müzik , resim , heykel ne varsa hayatı yaşanası kılan bu silahlarla insanlar için savaşan , ülken için güvenilir bir asker olmak .

Geleceğe araba, köşk, para, banka hesabı bırakmak yerine güzelliklerine katkıda bulunduğun bir ülke bırakmak mümkün müdür , elbette herşey mümkündür yeter ki isteyelim .

Mümkün olmayan bunları yapmadan itibar sahibi olmak , bu iki yüzlülük yalancılıktan da beter hem yalancı hem iki yüzlü o daha da beter .

Peki paranın satın alamadığı bir şey kaldı mı , bu zamanda ?

Kaldı , itibar . Parayla olmuyor , kendi kuralları var, kasmayın boşuna.

Saygıyla Kayda Geçsin, Elimizden Gelen Budur

necefugurlu@gmail.com

Etiketler
Para