Kemal Kılıçdaroğlu, İlhan Kesici, Meral Akşener, 588.Kadınlar Alayı, gökten zembille inmedi

KAYDA GEÇSİN Politikanın labirentlerine girmeye meraklı değilim bu yazıyı politik beklentileri olan biri değil , ülkesinin, kadınların aydınlık günlerini...

KAYDA GEÇSİN

Politikanın labirentlerine girmeye meraklı değilim bu yazıyı politik beklentileri olan biri değil , ülkesinin, kadınların aydınlık günlerini özlemle bekleyen bir kadın olarak yazıyorum .

Ne sonsuz imkanları olan sermaye, ne gücün simgesi iktidar , ne hepsine talip muhalefet ve arabulucu olmaya haber vermekten daha ziyade takılmış işi politikaya akıl vermek olmuş ve haber vermek yerine sabahları birbirinin gazetesini okuyan medya evet maalesef durum bu , aslan gibi gazeteciler gazetecilik yapmak yerine karşımıza geçmiş uzun bir süredir gazete okuyorlar !

Ve koli bandı kaşlarıyla bir kadın serisi ekranlarda kendilerinden ‘Biz Gazeteciler’ diye bahsedince insan bir haber bekliyor , yok öyle bir şey .

Pek sıkça kullanılan ‘Ortak Akıl’ sözünün peşinden giden muhalefet, iktidar ile , bu ‘ortak akıl komedisi’ nde Lorel ve Hardy gibi oldular .

‘Ortak Akılsızlığın’ ne demek olduğunu çok iyi öğrenmiş olmalıyız ve kadın olmanında ayda 30 cinayetle nelere mal olduğunu.

Hala ;

Porshe arabaların ihtiyaç olduğunu söyleyen kadınlar var ayda 30 kadın ( bilinen ) öldürülürken .

İzleyicisi olmayan filim , dizi , detone şarkılar , reklamlardan

para kazanan kadınlar var ,

Babasının işini fabrikasını satıp izlenmeyen medyaya para yatırıp aferin alan kadınlar var .

Yoksulluğa kurban edilmiş , çöplerden yemek toplayan kadınlar varken pırlanta tavsiyesinde bulunan kadınlar var .

Erkek dünyasına yaranmanın , para kazanmanın susmaktan geçtiğini bellemiş kadınların ayakta tuttukları Weinstein sistemi dimdik ayakta.

İnanılır gibi değil ama silikonlarıyla aynı tornadan geçmiş yüzlere razı kadınlar var .

Ve bu dünyada başkaldırır gibi yaparak ama sistemin tam da istediği olmayı aynı anda becerip yutturabileceğini zanneden kadınlarda var.

Özgürlüğün başörtüsü takmak , veya bikini ile denize girmek gibi bir işbölümüyle feda edildiği kaybolan kadınlar ülkesi olduk.

Kadınlar kendilerine biçilen rollere razı oldukları sürece , bu erkek dünyasıyla işbirlikçi tavırlarıyla ; erkeklere ‘ Nasıl becerdiniz bunca güzelliği bok etmeyi ‘ diye soramıyorlar bile .

Bu bitmeyen trajedinin psikolojik, sosyolojik izahı nedir ,

kadın diyince ‘ilk’ iyle övünüp sonunu getirememenin bir sonu olmalı artık .

İlk Sahneye çıkan, ilk Uçan, ilk vali , ilk tostcu , ilk otobüs şöfürü, ilk vatman bir ‘İlk Kadın’ dır gidiyor neandentele dayanmak üzereler ama bir türlü ayağa kalkamamış birbirinin kurdu olmuş , güçlenememiş bir kadın güruhunun baskı gurubu olamama hali içler acısı .

Ve şimdi ne yazık ki kazanılmışı geri almak için mücadele gerekiyor .

Yetmezmiş gibi bu boşlukta kız çocuklar için rol model kadın listeleri kitaplar yapılıp basılıp dağıtılıyor sanki büyük eserler seçkilermiş gibi . Her listede kızlara rol model ortak ‘sümerolog’ var yahu !

Bir zamanlar Gülben rol modelliğe merak sarmıştı , Allahtan Vaz geçti onu rol model alan kızlar başına kapı önüne koyacakları kocaları nereden buluruz (Ergen’in en sevdiğim yanı )

Fakat Belediye Başkan eşlerinin kız çocuklara rol model önermesi için liste yapıp kitap bastırıp önsöz yazması nereden çıktı yahu !

Kadın mücadelesi başlayamıyor bir türlü .

Bu mücadele ‘ ben başörtümü takıyorum , bende bikiniyle denize giriyorum bakın yanyana ne güzel duruyoruz daha ne , ben onu savunurum o beni ‘ zırvalıkları yüzünden başlayamıyor .

Oysa siyasette kadınları mobilize eden kazanır, nitekim öyle olmadı mı ?

Meral Akşener deneyimleri olan bir kadın politikacı ve ne yazık ki elindeki kadın gücünü o da mobilize edemiyor böyle bir niyeti de yok .

Elbette erkek dünyasında var olmak kolay değil , bir bildiği vardır ama benim bildiğimle asla çakışmıyor çünkü ben politikanın artık kadın gibi kadınlarla yeniden dünyayı şekillediğini görüyorum .

Kin kapısı kapalıyken , Mora İsyanının henüz dizisi , filmini yapmak bile akıllardan geçirilmezken ‘milli ‘ Ayasofya yaklaşımı , torunum bana ‘dede’ diyor sözleri, giyimi , davranış biçimi ayar verişleri bile erkek dünyasının üslubunda .

Kadınlar çok çektiler, dünyada tıbbi alandan, mutfak aletlerine, pek çok mekanizmaları icat eden kadınların yıllarca patent alma hakkı bile yoktu , ailedeki erkekler üzerine alınıyordu , şimdi ABD patent ofisleri kadınların patent müracaatları ve aldıkları haklarla dolu.

Kadınların yaşamı batı dünyasında da nankörlük, istismar, aşağılanma , itilip kakılma , şiddet dolu .

Ama kadın olarak hakları için çok ciddi mücadeleleri var, meseleleri seks özgürlüğü üzerine roman yazmakla sınırlı değil.

Almanların korkulu rüyası ‘Gece Cadıları ‘ na ne demeli, Fazla yükselemeyen , tahta malzeme ile yapılmış radyosuz , paraşütsüz uçaklarıyla Rus 588. Kadınlar Alayının pilotları geçirildikleri kısacık eğitimleri sonrası zor durumdaki Kızılorduya Alman istilası sırasında omuz veriyorlar.

Üstlerine olmayan ölmüş askerlerin eski delikli üniformaları ve ayaklarına büyük geldiği için paçavra tıkayıp giydikleri çizmeleri ile Alman işgal noktalarını bombalıyorlar . En yaşlısı 27 yaşında 400 kadın , kadına alışık olmayan orduya mecburiyetten alınmışlar, itilip kakılmaya rağmen dayanıyorlar.

II.Dünya Savaşının Doğu Cephesinde Tarihin en geniş çaplı askerî harekâtı olarak nitelendirilen 2.900 km.lik bir hatta ancak eğitimlerde kullanılan neredeyse hurdaya çıkarılmış uçaklarla uçuyorlar. Beni en duygulandıran ise uçaklarını kanaviçe örtülerle süslemeleri , kadın olmaktan gurur duyuyoruz diyorlar inadına .

Alayı kuran Sovyetlerin Amelia Erhart’ı olarak bilinen Marina Raskova. Malum kendisi uzun mesafe uçuş rekorları olan bir navigatör. Kendisine kadınlardan gelen ‘Senin gibi olmak istiyoruz’ mektuplarından ilham alarak bu alayın kurulmasına öncülük ediyor.

Yakınlarını , eşlerini , çocuklarını, evlerini , köylerini kaybeden kadınlar yurt savunmasına katılmak , silah altına alınmak istiyorlar, Raskov Stalin’i ikna ediyor ve bu Kadın Muharip Alayı kuruluyor.

Dürtü kadınlardan geliyor.

Savaş sonrası Moskova’daki zafer yürüyüşüne 30 şehit vermeleri ve 24’ünün kahraman ilan edilmesine rağmen davet edilmiyorlar.

Nankörlük kadın istismarının zaten yüzyıllardır bir parçası .

1917’de Savaşa giren ABD’ye New York’lu kadın doktorlar askeriyede hizmete hazır olduklarını bildiriyorlar, Caroline Finley, Alice Gregory , Mary Lee Edward , Anna Von Sholly ama istekleri geri çevriliyor !

1918’de ise ABD’den 6 doktor, 13 hemşire kendi ülkelerinde Savaşta yardımcı olma istekleri reddedilince Atlantiği aşıp Fransa’ya cephede yardıma geliyorlar . Suffragist yani kadın hakları savunmacı hareketleri bu kadınlara büyük destek veriyorlar ,

Seçme seçilme hakkı mücadelesi erkeklerle omuz omuza çalışılan her alanda yayılıyor.

Fransızlarda muhtaç olmasalar kadınları kabul etmeyecekler , ama tıbbi malzeme ve sağlık hizmeti ihtiyaçları var !

2 milyon yanılmıyorsam kadın birleşerek büyük organizasyonlara imza atıyorlar, kadın doktor , hemşireleri destekleyen sağlık hizmetleri, malzeme kadın doktor sağlıyan bu örgütlenme savaş boyunca Fransa’da cephede Denizaşırı Kadın Hastane üniteleriyle (NAWSA) 75 kadın doktorla hizmet veriyorlar.

Biz burada ayakta mı uyuyoruz Allah Aşkına Yahu .

Kadınların zaferleri , hizmetleri bir iki kişisel çaba dışında maalesef günümüze kadar gözardı ediliyor ise de, dünya artık bu konuda ayağa kalktı .

Kadınlara seçme , seçilme hakkı , erkeklerle eşitlik artık çağımızda vaz geçilmez noktada .

Her alanda kadının varlığını kabul etmeden yürümüyor işler.

Aksi davranış ne insanlığa, ne erkeğe, ne kadına, ne memlekete hayır getirmez.

Kadın hareketleriyle iktidar olunuyor , şimdi başörtüsü özgürlüğü veya bikini ile denize girmek dışında , başta kadın erkek eşitliği ve her alanda özgürlükleri genişletecek kadınlarla iktidara yürüyecek her kim ise o hatun veya er kişi .

İlhan Kesici DPT zembille inmedi diye çok önemli şeyler anlattı ,

Kesici O eşsiz anlatımıyla 1923-29 özel sektörcü, liberal, daha sonra devletçi , ama daima batı dünyasıyla uyumlu devletimizin siyasetini anlatırken Milli mücadelesini Batı’ya karşı vermiş olmasına rağmen Batı’dan asla kopuk olmayan uyumlu bu siyasetin etatizm, devletçi ekonomiye geçişini batıya paralel götürdüğünü sonra tekrar özel sektöre geçişi hep belli bir disiplin ve ciddiyet içinde kontrollü ve bilinçli yaptığını dile getirdi .

Kesici’nin görev bilinci , sorumluluğunu hatırlattığı , vurguladığı konuşmaları daima ses getiriyor, aynı oranda kızdırıyor.

Kızınca saptırmaktan çekinmeyen insanlar var onlarda bizim bağın üzümleri .

Bu iyi bir şey değil yapmayın ,

Kesici , Kılıçdaroğlu , Meral Akşener gökten zembille inmediler , üstelik haftaya Cumhurbaşkanlığı seçimi var da sanki yarışıyorlar gibi yapmaya ne gerek var, çocuklar bile yapmaz bunu ,

Biraz kadın meselesine yoğunlaşın , çok ciddi bu iş , ekonomi kadar.

Saygı ve Sevgiyle 128 defa kayda geçsin . necefugurlu@gmail.com

Etiketler
Kemal Kılıçdaroğlu Meral Akşener