Gerçek, Kurgu Karışık Mevzu Ve Şaşkınlıklar

Aklıbaşında sağ kalmışların sessizliğine kızanlar var , Kabulleniş zannedenler yanılır , sadece beyhude gayrete yaşları müsait olmayabilir ya da...

Aklıbaşında sağ kalmışların sessizliğine kızanlar var ,

Kabulleniş zannedenler yanılır , sadece beyhude gayrete yaşları müsait olmayabilir ya da enerjilerini daha akıllıca , çabuk tüketmeden harcıyor olabilirler.

Her şeye rağmen yazanları okumayıp ‘Susacak mısınız ‘ diye suçlayan gaza getirmeye çalışanlar da var .

Küsülmeyi hak ediyorlar .

Önemli olan insanın kendine küsmemesi aynalara bakabilmesi ,

yoksa nice sevgi, dostluk, kardeşliklerden , koşulsuz karşılıksız iyiliklerden geriye kalan yanlızlıktır , bunu anlamayan var mı aramızda .

Ve daha da önemli olan sitem dolu yüreklerin kötülükle mukabele etmemesi yani sabır.

İnsanları mutsuz etmekten zevk alanlar arasında sıkıştık , ne var ki onlarda mutsuzlar, tatmin olamıyorlar bir türlü .

‘Deydi mi Ulan’ sözleri onlar için icad edildi herhalde , demediyse niye yaptın o zaman , bunlar yaralı gönüller teselli listemizde son sırada , imkanları var oyalansınlar , deniz , derya, yat, kat, para pul varsınlar biraz da onlar oyalansınlar , doğru yoldan elde edildi mi bunlar fena şeyler de değildir hele güzel işlere harcanması fena olur mu .

Ekranlarda belki tartışırlar diye bekliyorum ;

Neden ekranlar birbirlerini mutsuz etmekten zevk alan , şomluktan hoşlanan insaların insyatif kullandığı bir ülke,

Neden acı , keder bu kadar takdir toplasın diye olmadık işler pazarlanıyor .

dahası neden sanat ; yüzüne eşinin kezzap fırlattığı halde bu sapkın ilişkiden vaz geçmeyen kadın hikayesinde aranıyor , veya hastalıklarda .

Bunun cevabını ekranlarda bulurlar İnşaallah ,

Aslında Google’da Aramaya hiç ihtiyaç yok zira bizim televizonlar zaten herşeyi biliyorlar .

Ekran kavgalarına gelince yeni moda sanki karşısındaki esip kavuruyormuş gibi ‘Sakin ol’ demek ! Halbuki adam sakin , diyene de abi diyor zaten.

Hele bazı noktalarda birbirlerine katılmalar ikisininde yanlış olduğu gerçeğini hiç değiştirmiyor .

Kavgaların ise eskiden başını kaçırdıysam kimi tutacağımı bilemiyordum fakat artık aynı konu ve kişiler olunca zaten taraf tutmaya deymiyor.

Gerçek ve Kurgu ise biz garibanların üzerinden yeniden tanımlanmaya çalışılıyor ekranlarda .

Gerçek ile kurgu arasındaki fark kurgunun bir mantığı olması gerekiyor , drama dizilerde kurgunun bu yüzden mantığı vardır , bizdekiler aştılar .

Bütün bunları toplumları kontrol altında tutma tutkusu yönlendiriyor ise , ki öyle gibi görünüyor , bir şeyler yolunda değil yeterince hızlı düşünülmüyor demek.

Sorun ise tek gerçektir o da direnen kabullenmeyen insandır.

Ve bu insanlar arasında çatışmanın ikili olması gerektiğini anlayan var anlamayan var.

Camide durarak Müslüman, Kilisede durarak Hristiyan ,bunu bilmeden yazar olunmayacağı gibi , Kiliseyi Cami , Camiyi kilise, Müslümanı Avrupalı , Avrupalıyı Oryantalist yaparak da dünya güzelleşmiyor.

Denizde yüzerek balık , yelkenli tekne olunmayacağı gibi .

Beklentilerin ötesine geçmeden , hayal kurmadan oyunların kurucuları arasına girmek zor. Sadece oyun bozan olmak yetmiyor yeni dünyada ama hiç yoktan iyidir zihniyeti devam ediyor.

Önce şu kadın işini halletsek çok iyi olacak , öldür, döv, söv, hakaret sonra bu zihniyete kabahat bulmayıp hala kabahati kadında aramak , ee o da oynaktı demek ve geri zeka kadınları kullanarak bu düşünceyi daha da hoyrat hale getirmek ayıp , günah .

Kadın çöplüğü genelevlerin arkasındaki resmi bürokrasiyi anlatsanıza gerçekçi iseniz, kadınlara verilen vesikaların üstünde imzası olan bir bürokrat vicdan azabından gelsin psikolağa mı artık , yoksa sivil toplum kuruluşuna mı arınmak için , o zaman gerçeğe yaklaşabilme ihtimali var . Bu işler arabeskle olmuyor.

Çin de matah durumda değil , kadınların mahkemeye sunduğu ,eşlerinin uyguladığı şiddetin kamera görüntüsü boşanmaya hala gerekçe değil.

Kadın eşinin şiddetinden kaçmak için balkondan atlamış , görüntü bu, hakim barışın diyor , Çin’de iyi ki devrim yapmış yani ... Haberin ayrıntısı New York Times’da .

Bu arada ABD First Lady’s Melanie Trump’ın gerçek ölçülerinde tahta heykelini diken memleketi Slovenia’da heykeli çatır çatır yakmışlar. Daha dayanıklı olur diye Bronz’u yapılıyormuş .

Biz bakalım hangi kadınların heykelini dikeceğiz , mamafi sanat gerçeklerle uğraşmaz, Michelangelo ‘nun hem de kilise duvarlarına yaptığı resimlerdeki Aziz’lerin gerçekte müdavimi olduğu hamamlarda çalışan genç yakışıklı gay adamlar olduğunu biliyor muydunuz ben öğrendiğimde bir yaşıma daha girdim nedense, gerçek ‘azizler’ olacak halleri yoktu herhalde,

Böyle böyle insan kendine şaşırıp bir bakmış yaşlanmış .