Z nesli, bir muhbire methiyeler ve entelektüel yoksunluk

KAYDA GEÇSİN Malumunuzdur en akıllı en zengin ‘Millennials’ grubundan sonra gelmiş etmiş Z Nesli . 1995 -2015 yılları arası doğanlara deniyor . Dijital...

KAYDA GEÇSİN

Malumunuzdur en akıllı en zengin ‘Millennials’ grubundan sonra gelmiş etmiş Z Nesli . 1995 -2015 yılları arası doğanlara deniyor .

Dijital teknoloji, internet, sosyal medya ile haşır neşirler ama illa okur yazar değillermiş.

Sonrası ‘ Generation Alpha ‘ , daha sonra bakalım kimler gelecek , hazırlıklı olmak lazım , hele bizden kimler gelecek heyecan verici.

AKP hepsini kucaklamaya devam edecek gibi gözüküyor yanlız bu nesiller öyle takım elbise ile kendilerinin öncesi ‘Baby Boomers’ minyatür büyükleri gibi değiller AKP gençliği öyle , her daim takım elbise cepte mendil büyümüşte küçülmüş gibiler …

Z neslinin kendilerinden önceki ‘babalık tamam’ dedikleri ‘Baby Boomers ‘ savaş görmüş ‘Kayıp Neslil’ in yani 1920-40 arası doğan ‘sessiz nesil’ in çocukları .
Biraz karışık gibi bu kavramlar ,bir de tabi saçmalığın sistem gibi sunulması insanı zorluyor ama bir müddet sonra çok eğlenceli oluyor Baby Boomers: 1944-1964 arası doğanlar . Halen 55-75 yaş

aralığındakiler . Şu ara itilip kakılanlar , hani sabah 10 sokak , akşam

20 tumba yatak nesli , gelecek seçimleri görürürler mi emin

olunmayanlar , lakin Kadıköy istisna, koltuk deyneği, veya sürünerek hatta hortlayarak dahil her yoldan , gösterilen adaya öfkelense ,kızsa da son defa diyip sonra tövbe etse de , gider verir CHP’ye !.. AKP kızmakta haklı ama Canan Hanım niye kızıyor ki ?

Generation X (aka Gen-X): 1965-1979 arası doğanlar .

Halen 40-54 yaş aralığındakiler . Bunlara "MTV generation."da deniyor , 1980 ve 1990 arası MTV televizyonundan etkilenenlermiş . X Jenereasyonu da deniyor bu salaklara . Kurtlar vadisinden de etkilenmiş olabilirlerdi kısmet NTV imiş ,Kurtlar Vadisinden etkilenenlerle ortak noktaları canlarım benim hayalleri geniş değil ama başkalarının hayallerinden etkilenebiliyorlar demek , en acıklı grup günah be bunlara .

Her ekrana çıkışında merakla izlediğim Prof. Cem Say mesela baktım doğum itibariyle bu grup çıkmasın mı , o ne, olamaz mümkün değil , son çıktığı programda Boğaziçinden çıkan AKP’li kadın bağnazlarla ilgili üstü kapalı soruya yanıt vermek yerine okulun dahileri seçtiğini söyledi , bazı şeyleri de asla yaptıramazmışsın Boğaziçililere , öyle bir övdü ki okulunu bir an sanki ODTÜ’lüymüş gibi oldu. Bu dahiler sonra yurtdışına gidiyorlarmış , asıl geride kalan Atatürk , Bayrak alerjisi olanlara söz kalmadı !

Aslında soruya cevap vermedi , Ayşenur Hanım’da üstüne gitmedi .

Bende severim kendi okulumu , laf söylensin de istemem ama bir Metin Hara Adrianna Lama gerçeğini inkar edemem , edersem çok değerli mezunlardan ölenlerin ruhu incinir , yaşayanlar arasında belki utananlar olur . Mezunun görevi vardır, görevini yapmayıp sonra zır zır ağlamanın faydası yoktur .

MTV jenerasyonu 20 yıl sürmüş , sonra ne olmuş , salgın gelmiş ölmüşler mi yoo sadece tutkuları kaybolmuş MTV’ye karşı .

Yani bu ‘Nesil’ meselesi bu kadar ciddi , Allah aşkına siyasilerimiz çok ciddiye almayın , sizlere de yazık bizlere de.

Bir zamanlar da Ayn Rand Krizi çıkmıştı ülkemizde aynı bu Z Nesil Pandemisi gibi ne ciddiye almalar ,

Aman efendim Ayn Rand’a ne güzellemeler, Sinan Çetin Kitaplarını basmalar, Turgay Ciner Önsöz yazmalar , bu önsöze atlayıp Bir içim Su hanım makalelerinde dikkat çekmeler , of of of ne zincirdir bu Saadet zincirleri kıskançlıktan çatlar , en masum patrondur , ‘ ona durun beyefendi bırakın bu önsözü bunlar saçmalıyor ‘ diyen bir danışmanı olsaydı bir muhbire methiye yazar mıydı acaba bilemem ,

Evet esas konuya gelelim , güzellemeler felsefeler atfettikleri AYN RAND Sovyetlerden ABD’ye göçmüş bir kadın .

Yazdıkları kapitalist felsefenin ihtiyacı bahane, süslemeler, geçmişe Aristodan Nietche’ye öykünmeler , geleceğe matuf önermeler filan yani neden olmasın , kadın kimbilir neler yaşadı Sovyetlerde .

Zaten o ABD’e gelmeden kısa bir süre önce Sovyet Devrimcilerin hepsi Başkan Woodrow Wilson zamanı New York’dan gelmiş geçmiş , nerede ise Sutton belgelerine göre Sovyet Devrimi Wall Street , bankaları para operasyonlarıyla gerçekleştirilmiş artık bunu bilmeyen kalmadı bizde tam jeton düşmüş değil ama gerekli yerler biliyordur , entelektüellerin ise bilgiye değil bilgilendirilmeye ihtiyacı olduğu malum .

Ayn Rand 1925-26 Chicago’ya akrabalarını ziyarete geliyor ve geri dönmüyor , buralarda hiç bir kötülük göremedim .

Kaderinde Sinan Çetin , Nagehan Alçı,ve diğer liberaller olduğunu bilmiyor.

Ve fakat korkunç olan yazarlık , feylesof , ‘Objektivism’ filan görüntüsünün sakladığı öbür yanı.

1940-50 yıllarda insanların komünizm tehlikesi korkusundan istifade ederek epey para ve şöhret kazanmış olması ayıplarla dolu.

Sovyetler doğumlu Ayn Rand’a Hollywood filim endüstrisinde komünizmin kökünü kazıması için görev verilmiş .

Bu ‘Kızıl Korku’ yüzünden 200 üzerinde filim içinde komünist propaganda olup olmadığını hususunda bizimkilerin Ayn ablaları tarafından incelemeye tabii tutuluyor.

Filimler, yönetmenleri , yazarları sansürlere uğrayıp kara listelere alınıp hayatları karartılıyor.

İşte bu muhbire o yazılan güzellemeler, yakışıyor mu .

Ben fikir, duygu, hayal düşüncelerini önermekten başka derdi olmayan sanatkarların bu şekilde denetlenip , sansürlenip ve dahası olmayan suçlar atfedilerek taciz edilmesine ahlaksızlığın dibi derim.

Entelektüel yoksunluktan bulaşılmış belli , hele koskoca Paşabahçe, Beykoz Kunduranın yerinde olanlar off…

Bizde de resmi mecralarda , ortada filim bile yokken senaryolara bakıp bu olur , bu olmaz deme hakkını kendinde gören bu vazife uğruna edebi kişiliğini riske eden kişiler maalesef oldu , hani bari onlara methiye düzseydiniz , hiç olmazsa milli şeytan olurdunuz !

TRT’de de hem denetçi hem repertuar kurulunda aynı kişinin olması ihzazı rey utanç vericidir demiştim iletişim kongresinde , Maaşallah liberaller böyle şeylere aldırmıyor.

AYN RAND cadısına devam edeceğim ileride , şimdi asıl konuya dönelim ;

Generation Y (aka Millennials): 1980-1994 arası doğanlar . halen 25-39 yaş aralığındakiler . Bunlara ‘Avakado Tost ‘ neslide deniyor.

Z jenerasyonu (aka Gen-Z): En yeni jenerasyon Millennials dan sonra geliyor , 1995-2015 aralığında doğanlar , 1994 sonu doğmuşsa olmuyor , tuh 15 günle kaçıranlar var .

Bunlar şu an 4- 24 yaş Aralığı onlarda böyle ortada isimsiz bok gibi kalacak değiller bir isim uyduralacaktır zamanla bu işler sabır ister beklemek lazım .

Nesil ayrıştırmasının nedeni acaba etnik, ırki, seksist ve bilcümle bütün ayrılıkları yeterli bulmayanlara birde aile içi bir ayrılık icat edelim , nesiller birbirinden dolayısıyla geçmişten kopsun diyen ilham perisi mi geldi bilemem.

Nesiller arası ayrılıklar kesin bilimselliğe dayanmıyor, onun için dikkat her an yepyeni bir nesil çıkabilir , ‘Uydurmation Jenerasyonu gibi . Geleceği nesiller arası farklardan tahmin etmek bilimadamlarından ziyade falcıların işi , ve elbette tüketim öngörüleri ve biçimlemek için PR lazım . Omuzda palto gezdirmeden önce dizisini yapacaksın palto moda olup satsın , nasılsa yaz gelince çıkartır.

Güzellik müstahzarları , yiyecek seçenekleri , gelecek trendler , kültür trendleri bu nesillerin zevkler renkleri üzerine nesiller arası farklılıkları pazarlama açısından önemli buluyor , işin içinde para dolaşımı var . Ekranlarda gelecek okuyan falcıdan geçilmiyor , kahinlerden geçilmiyor ama ‘Uzay’ diyince Haktan Beyin eline su dökemiyorlar zaten kendisi şu an Las Vegas’ daymış , Saba Tümer buldu çıkardı , araştırmacı gazetecilik budur , Haktan Bey büyük toplantıya katılmak üzere bulunuyormuş , ben şahsen kendisinin ‘Burning Man’ festivalinde Türk ekibinin ,ki Şeyma Hanım, Seda Sayan’ın oğlu ve pek çok ana babadan yani doğuştan hali vakti yerinde birer eser jenerasyon olan olan çocukların kendilerini yakmalarına mani olmak , onlara göz kulak olmak üzere de orada olduğunu düşünüyorum . O yavruların başında aklıbaşında biri gerekir.

Bütün bunlar olurken bizim siyasetçiler bu Z nesli yerine gelecek nesillerin ne olacağı hususuna kafa yorsalar fena mı olur .

Çocuklar yani gelecek ne halde bir bakalım ,

Yurtlarda , devlet emanetinde kalan çocukların maruz kaldıkları

Şiddet, taciz, kızların, oğlanların seks trafiğine pazarlanması

Aile içi en yakınlarından gördükleri taciz, şiddet, bu tür şiddetin örtbas edilmesi ,sonra her an ekiplerin çalılar, ormanlık arazilerde kayıp 2,3 yaşında kız çocuklarını aramaya çıkmaları ve bunların haberlerde polisiye muamelesinden öteye geçememesi nasıl bir nesil hazırlıyor acaba merak etmiyor musunuz ?

Anneleri gözlerinin önünde babaları tarafından dövülüp , öldürülen çocuklar geleceğin bir parçaları.

Çocuk işçiler, doğru dürüst sağlık , eğitim hizmeti alamayan çocuklar, kötü beslenenler, terk edilenler, dilendirilenler, karın tokluğuna fuhuş yaptırılan çocukların neslinin adı ne olacak ?

Aileleri yüzünden mağdur olan çocuklar

Aileleri hapiste olup seyiyesini çeken çocuklar ,

Ailelerinin tercihleri nedeniyle dışlanan , evlerinden çıkamayan ekranlardan açıkça ölümle tehdit edilen , işsiz, aç susuz bırakılan , onurlarıyla oynanan çocuklar, nasıl bir nesil olacaklar ?

Canlarını kurtarmak için kaçarken aileleriyle birlikte deniz dalgalarında, nehir sularında boğulan çocukların ruhlarına bir nesil adı konulacak mı ?

Bu neslin adı ne olacak ?

Ama bu nesilden sağ çıkanlar ne isteyecek , önce eşit muamele göreceği ülkesini isteyecek , adlarını ne koyarsanız koyun .

Moda, Sağlık, Yiyecek, teknoloji, akla ne gelirse onların beğenileri üzerine mi yoksa onları biçimlemek üzere mi tasarlanıyor , derin konular bu işlerden her neslin aptallarını uzak tutmak lazım şaka işler değil bunlar. Merdan Yanardağ’ın açtığı entelektüel tartışmanın umarım devamı gelir , Abdülhamid Tartışmaları iyi oldu ama entelektüel tartışma yerine bayağı , çıkarcı, edepsizliklerin cevapları hiç çekilmiyor . Artık açıkça çapsızlara savrulmuş paranın hesabını sormaktan bile vaz geçtik verin bu arsızlara ne istiyorlarsa gözümüz görmesin noktasındayız . Asıl bunlardan kurtulmak gerekiyor .

Saygıyla Kayda Geçtik necefugurlu@gmail.com