Bayram o zaman bayram

KAYDA GEÇSİN Ekranda konuğuna soru sormadan önce sorunun cevabını anlatıyor sunucumuz , pek bıcırık , karşısındaki ; kendisine soru sorulacağı zannıyla saf...

KAYDA GEÇSİN

Ekranda konuğuna soru sormadan önce sorunun cevabını anlatıyor sunucumuz , pek bıcırık , karşısındaki ; kendisine soru sorulacağı zannıyla saf saf , yetmiyor sunucumuz 10 dakika kadar konuştuktan sonra ‘Yanlışsam düzeltiniz’ diyor !

Koptum yahu , adam herhalde TV’ye çıkacağım diye razı gelmiş bir kere , ‘Madem çok biliyorsun , anlatıyorsun ne bokuna beni çağırdın buraya ve bekletiyorsun mal mal , ben helva dövücünün hık deyicisi miyim ‘ demiyor , çok haklısınız diye başlıyor ve aynı şeyleri tekrar ediyor , haberleri dinlemiş oluyoruz .

Haber almanın böyesi az bulunur .

Bayram hediyesi siyasetçilerle röportajlar ise hakikaten abartıldı , bize çocukluğumuzu anımsattılar hoşumuza gitmeyen bayram hediyesi aldığımızda ağlamaklı olur ama terbiyemizden bir şey söyleyemezdik ya, öyle bir his sonra kimse görmeden bahçenin bir köşesinde hüngür hüngür ağlanır …

Vallahi hayatı zehir ve saçma sapan hale getirmekte üstümüze yok .

Medyanın ciddiyeti da kaybolunca bu durumdan mizah da çıkmıyor.

‘Ben Olsaydım’ ekürisinin piri , sürekli manasız gülümseyen suratıyla ve koca elini ekrandan burnumuza soktukça ve ikide bir parmak salladıkça içimden ağlamak değil Allah affetsin bir kase sulu yoğurdu tam bilhassa ülke idare eder iktidar, muhalefet , genel kurmaya akıl verirken yüzüne yıvıştırmak istiyorum , yogurt şart değil kreması ekşimiş pasta da olabilir . Ben ki bilenler bilir kimseyi incitmek istemem bu hale getirdi beni , yanındaki için ise ayrı üzülüyorum bu herife tahammül etmek zorunda olduğu için , bazı ikililer vicdan yüzünden izleniyor yanındaki hatrına .

İzleyici yani bizler sanki çoktan gözden çıkartılmış gibiyiz, kendilerine yayın yapıyorlar sanki , birbirlerine iltifatlar, övmeler teşekkür etmeler gırla böyle yayıncılık mı olur Allah Aşkına .

Bizleri gözden çıkaran doğa üstü bir orman büyücüsü etkisindeler mi diye düşünmeye başladım ,

Gözden mi çıkartıldık , yoksa Eğitim , insanlar, sanat, dil , hepsi aynı anda bu kadar gözden çıkar mı ?

Şaman mı getirmek lazım kovalamaya bilemem .

Lunaparktaki çarpışan otomobillere döndü siyasetçiler , dön baba dön aynı kanallar aynı programlar .

Ali Babacan ve Özlem Hanım ise iki Ortadoğulu olduklarının üstüne basa basa kahkahalar attıkları bahçe sohbetlerinde , ki ‘Ortadoğu’ nun şu halimizde kahkaha değil orantısız zekasına güveniriz , ‘Düzgün’ insan sıkıntısından bahsettiler iktidarın . Özlem hanım liyakata bağladı ama Babacan düzgün de ısrarlıydı ! İkiside gençlik giysilerinin içine girmeye çalışan ama sığmayan pek neşeli büyükler gibiydiler , ne şen kahkahalar , o kadar ki demek memlekette her şey yolunda dedirten cinsten .

Biz birbirimizi, ülkemizi gözden çıkarmadıkça saçmalıklarla baş edilir. Yazarlarımız çok önemli , insan yenisini yerine koymadıkça pek çok eskisini atmaz, son yıllarda eski ne varsa hunharca muamele gördüler yerlerine öykünmeler konarak hemde ve ne yazık ki soğuk savaş kültürü bir bizde hala devam ediyor , icad edenler bile vaz geçti.

Bizim Öykülerimiz ise doğmak için yazarlarını bekliyor .

Tarih dediğin fenasi beylerin öfkeli suratlarla kılıç salladıkları diziler mezarlığında hortlaklar değil ,

Ölmüş yazarların ruhlarının yaşayanları yüreklendirmeye çalışan kadim nefeslerinde , hadi diyorlar bırakın öykünmeyi kendi hikayelerinizi yazın , yazamıyorsanız da susun .

Eski sözlerden yeni şeyler yazmak işiniz , şimdi zamanı ,

Sözleri kaybedersek kül oluruz üflerler sonra …

Sonsuza kadar lanetlenir sığındığımız bir yerde ‘ kültürümü yaşatamıyorum ‘ diye ağlarız sonra .

Binlerce duygu düşünce var yazılmayı bekleyen

Genç yazarlar almadan elinize kalemi, korumadan dili gelmezler

çıkartın artık öykülerimizi kuyulardan .

Kafalardaki kilitleri açmak özgür bırakmak elimizde

ve yazacağımız bizden insanlar,

öyküleriyle , neye inanmış olurlarsa olsunlar , tarih zindanlarında zincirlenmiş bekliyorlar ,

Ancak yazarları onları yazarlarsa özgür kalacaklar ,

ve onların hikayelerini yazınca yazarlarıda özgür olacaklar ,

Bayram ; işte O zaman Bayram .

Lutfansa, Luftansa , maruf, mağrur iyice karıştı ekranlarda , insan doğru bildiğinden şüphe eder oluyor neredeyse, yapmayın biraz ciddiye alın kamu yayıncılığını parmak sallatacağınıza.

Saygıyla Kayda Geçsin Efendim necefugurlu@gmail.com