Kamu yayıncılığında ADAGİO: Afazi ve Alev Alatlı

Yayıncılık ciddi bir enstrüman . Kimsenin fırsatçılık alanı , kendi reklamı için kullanacağı bir alan değil , Kamu yararı önemli. Ciddi , gerçekleri anlatan ...

Yayıncılık ciddi bir enstrüman .

Kimsenin fırsatçılık alanı , kendi reklamı için kullanacağı bir alan değil , Kamu yararı önemli.

Ciddi , gerçekleri anlatan , güven veren sükunet içinde yapılacak yayıncılığa ihtiyaç var .

Mevcut yayıncıların pek azı bu kurallara uyabiliyor , ortam azgınlığını koruyor hala ve sanki mazeret ; talep buymuş bunda rating varmış gibi, oysa rating filan kalmadı , daha dün ratinginden emin olan hatta bu ortamda transfer olanlar çakılıyorlar, öyle bir iki kişi yayın kurtarır diye bir şey yok artık hoş hiç olmadı ya . Cezaları da ona göre vermeyin boşuna, hani, sabahı öğleden sonrayı çökertirsem zaten hapı yutarlar hesabı yanlış , akşamı da çökertsen olmaz.

Aklıbaşında , uygun kamu yayıncılığında gelin birlikte bakalım şu saydıklarıma yer olabilir mi , fazla değil bir iki örnek vereceğim daha var yer dar .

Takviye gıda , vitamin tavsiyeleri gırla sosyal medya da, hadi o sosyal medya ağzı torba değil büzesin .

Ya enerji, başarılarının bu vitaminler sayesinde olduğunu söyleyen ünlülerin reklamlarını ne yapacağız ?

Sonra hiç kızmayın insanlara kafalarına göre vitamin takviye alıyorlar diye . Sürdürülebilir konsantrasyon , başarı için şart dedirtip duruyorsunuz sonra kızıyorsunuz .

Lafı fazla uzatmadan konuşmak , yazmak en doğrusu kimsenin ne nasihat verecek ne nasihat alacak takati yok .

Hele artık ekranlarda kendilerini , ne kadar örnek , mükemmel olduklarını her işi ne güzel yaptıklarını anlatanlarla bu yürüyüşe devam etmek mümkün mü , kendi dertlerine düşmüş insanların karşısına rol model olmakla bozmuş bu egomanyakları mı buluyorsunuz çıkartacak , öfkelendiriyorsunuz ahaliyi .

Millet canıyla uğraşırken , mum dikenler, donunu gösterenler, illaki burayız diye sosyal medyada zuhur zorunluluğu olanlar , ki bunlar ya unutulursak kabusundalar , haklılarda çünkü çoğunun onları unutulmaz kılacak işleri maalesef yok denecek kadar az hepsi sosyal medya zırvalarıyla ekranlarda yer buluyor hala .

Yönetenler ise bitkin , yorgun , şaşkın kontrolü kaybetmemeye çalışıyorlar ama tedirginler , doğaldır , böyle bir fırtınaya hangi siyasetçi tutulmak ister , Allahtan beğenn beğenmeyin siyasetini Kemal kılıçdaroğlu gibi bir beyefendi adam muhalefetin başında ama iktidardakiler de konuşmalarında kısa net olmalılar ve ne yazık ki her ağzılarını açtıklarında Alev Alat’lı’nın Afazi teşhisine örnekler.

Malum ; ‘Toplumsal Afazi ‘ sorunu var teşhisini koyan Alev Alatlı’dır , arşivlere internetten ulaşabilirsiniz , biraz ağır bir teşhis ama kısmen doğrudur üstelik bu iktidarın istediği ağızdan bir doğru ,başkası söylese kıymeti yok ama Alev bu yahu !

Şimdi , iktidar medyası , siyasetçileri Alev Alatlı riyasetindeki bir heyetten bu konuda acaba yardım alamazlar mı , yoksa kendisine bu yılda bu sefer Edebiyat yerine Tıp ödülü verip başlarından savuştura caklar mı ?

Ben Afazinin bireylerden kaynaklandığını düşünüyorum , Afazi organizasyonu olur mu olur ayrı mevzu , para akış ve kaynağı neredeyse oraya akar AFAZİ. İki lafı bir araya getiremeyen büyük şöhretlerin tweetleri içler acısı .

Yemek programları canlı olarak hemde konuklu devam ediyor , yahu Memet Özer ‘in konuğa mı ihtiyacı var ,olsa olsa konukların ona olur en iyilerin başında gelir , kalabalık etmesinler o canım tarifleri kısa öz bilgilendirerek ve esprileriyle versin bitsin .

Hele sakallı ahçı , hele böyle bir zamanda olur mu , konuğuyla burun buruna konuğun anneannesinin poğaçasını yaptılar .

Evsahibi sakallı ahçı dolayısıyla ‘ kıllı anneanne poğaçası’ oldu tarif.

Ve fakat zaten koca 200 gramlık margarini lap diye koyunca kaseye , hareketsiz eve kapanılan günlere ne kadar uygun bir poğaça çok düşündürücü de bunlarda düşünceden eser yok , hafif envai çeşit poğaça tarifi varken efendim o koku anneannesini evi hatırlatıyormuş , bize ne yahu anneannesinden margarin kokulu evi illa ‘öykü’ uyduracağız derken uygunsuz yayıncılık buna derler .

Evlerinde yanlız kendilerini tamamen ibadete verenler hariç sakalın her türlüsü hijyenin önem taşıdığı şu günlerde abes, ayıp , çevreye zarar . Sakal bırakan sunucu, emekli sinema yönetmeni , ekonomist, sporcu , psikolog var yahu hepsi ekranlarda , nedir bu düşüncesizlik , makara gibi dolanıyorlar , kime ne mesaj ?

Bıktık bu bitmeyen birinin saçı öbürünün sakalından öbür tarafa gitmek üzereyiz hala kıl sorunu halledilemedi .

Bir başka yorumcu traşlı , kadr’ı biraz genişletseler önündeki çilingir sofrasını göreceğiz gibi bir his var , çiroza şamadıra atıyor gibi , çekip kafayı çıkıyor , bulmadan da çıkmıyor dil dolanıyor öyle bağlanıyor, bu da sakalsız traşlısı . al birini vur ötekine .

ADAGİO , Albinoni’yi dinleyin ve o ritimde yayıncılığa geçmeye gayret edin ne demek istediğimi anlamayan zaten yayıncılık yapmazsa insanlığın hayrınadır

Zaman berbat bir zaman, uygunsuz, yakışıksız işler , sözler istemeden de olsa zarar verir .

Yıllardır yazılan , yazdığım kamu yayıncılığı moraliteyi yüseltmek için yapılır , ustalık ister, düşünce, idrak , bilgi birikim , fedakarlık , vatanseverlik , başkalarını düşünmek , sanat ister sözleri boynu bükük boşuna söylenmiş sözler olarak kayda geçtiler , ne yazık ki medyamızın en zayıf halkası hala kamu yayıncılığı , ADAGİO bir geçiş notası olur belki.